Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/984 E. 2023/375 K. 26.04.2023 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/984 E.  ,  2023/375 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/984
Karar No : 2023/375

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: Danıştay Yedinci Dairesinin 27/10/2020 tarih ve E:2018/1181, K:2020/4266 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 11/04/2018 tarih ve 30388 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 05/03/2018 tarih ve 2018/11512 sayılı Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı’nın 17.02 sayılı pozisyonda yer alan “Diğer şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmının iptali istenilmektedir.
Danıştay Yedinci Dairesinin 27/10/2020 tarih ve E:2018/1181, K:2020/4266 sayılı kararı:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 73. maddesinin üçüncü fıkrasında vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği ve kaldırılacağı hükmüne yer verilmiştir.
08/06/2011 tarih ve 27958 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 637 sayılı Ekonomi Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 8. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c), (ç), (d), (e) ve (f) işaretli bentlerinde ithalat rejimi kararı da dahil olmak üzere ithalata dair mevzuatı hazırlamak, madde politikalarını teklif etmek, uygulamak, ithalatla ilgili izinleri ve belgeleri vermek, gelişmeleri takip etmek ve ilgili kurum ve kuruluşlarla koordinasyonu sağlamak, ithalatı iç piyasa ve sanayinin ihtiyaçlarını iç ve dış ekonomik gelişmeleri dikkate alarak izlemek ve ithal mallara uygulanacak mali yüklere ilişkin hazırlıkları yürütmek ve uygulanmasını sağlamak, ithal malların dünya piyasalarına uygun olarak ithalini sağlayıcı tedbirleri almak, uygulamak ve izlemek, dampinge karşı vergi, sübvansiyona karşı telafi edici vergi ve korunma önlemi gibi ticaret politikası savunma araçları ile ilgili mevzuatı hazırlamak, uygulamak, mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek, ticaret politikası savunma araçlarının etkisini incelemek ve ticaret politikası savunma araçlarının etkisiz kılınmasına ilişkin girişimleri araştırmak, tespit etmek ve gerekli tedbirleri almak, ithalat ile ilgili politikaları izlemek, ithalatın her aşamasında gerekli görülecek incelemeleri ve denetimleri yapmak, yaptırmak, önlemleri almak ve bu hususlarla ilgili düzenlemeler yapmak Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğünün görevleri arasında sayılmıştır.
31/12/1995 tarih ve 22510 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 1995/7606 sayılı İthalat Rejim Kararı’nın 2. maddesinde ithalatın her aşamasında gerekli görülecek değişiklikleri yapmaya ve önlemleri almaya, özel ve zorunlu durumları inceleyip sonuçlandırmaya Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığının (Ticaret Bakanlığı) yetkili olduğu, 3. maddesinde anlaşmalar ile kararlaştırılan yükümlülüklerini yerine getirmeyen ülkeler hakkında taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar çerçevesinde uygun görülecek gerekli önlemlerin alınacağı belirtilmiştir.
14/05/1964 tarihli ve 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanun’un 25/06/1992 tarihli ve 3824 sayılı Kanun’un 15 ve 28/11/2017 tarihli ve 7061 sayılı Kanun’un 28. maddesiyle değişik 2. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde ise Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşma hükümleri saklı kalmak kaydı ile Bakanlar Kurulunun bu Kanun’un eki Gümrük Giriş Tarife Cetvelinde yer alan eşyaların gümrük vergisi had ve nispetlerini 50’ye kadar yükseltebileceği ya da sıfıra kadar indirebileceği veya bu Cetveldeki had ve nispetleri %50’sine kadar arttırabileceği, tarifedeki notlarda gerekli değişiklikleri yapmaya, bu değişikliklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye de yetkili olduğu ifade edilmiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 16. maddesinin (1) numaralı fıkrasının dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde mahiyeti ve nihai kullanım şekli gerekçesiyle bazı eşyanın yararlanabileceği tercihli tarife uygulamasının Bakanlar Kurulunca belirlenen şartlara tabi olduğu belirtilmiştir. Kanun’un 22. maddesinde ortaklık anlaşması kapsamı eşya için tercihli menşe kurallarının bu anlaşmalar ile belirleneceği açıklanmıştır. Kanun’un 55. maddesinde ise aksine hüküm bulunmadıkça niteliğine, miktarına, menşeine, yükleme veya varış ülkesine bakılmaksızın bir eşyanın belirlenmiş şartlar altında her zaman gümrükçe onaylanmış işlem veya kullanımlardan birine tabi tutulabileceği, Bakanlar Kurulunun kamu ahlakı, kamu düzeni, kamu güvenliği, insan, hayvan ve bitki sağlık ve hayatlarının korunması, sanatsal, tarihi veya arkeolojik değeri olan ulusal hazinelerin korunması, fikrî ve sınai mülkiyet haklarının korunması gerekçeleri ile eşyanın gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulmasına yasaklama veya kısıtlamalar koyabileceği hüküm altına alınmıştır.
3283 sayılı Bazı Kanunlarla Tanınmış Olan Gümrük Muafiyetlerinin Kaldırılması Hakkında Kanun’un 2. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde de birinci maddede belirtilen kurum, kuruluş, teşebbüs, bağlı ortaklık ve müesseseler için gümrük vergisi ile ithalde alınan diğer vergi, resim ve harçlardan muafiyet tanımaya Bakanlar Kurulunun yetkili olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan 2976 sayılı Dış Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un 1. maddesinde dış ticaretin ülke ekonomisinin yararına düzenlenmesini sağlamak amacıyla ithalat, ihracat ve diğer dış ticaret işlemleri üzerine vergi ve benzeri yükümlülükler dışında ek mali yükümlülükler konulması ve kaldırılması, bu yükümlülüklere ilişkin esasların tespit edilmesi ve oluşan fonların kullanılmasının bu Kanun hükümlerine göre yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Kanun’un 2. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan halinde Bakanlar Kurulunun bu Kanun kapsamındaki konularda düzenlemeler yapmaya yetkili olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı’nın 17.02 sayılı pozisyonda yer alan “Diğer şekerler (kimyaca saf laktoz, maltoz, glikoz ve fruktoz dahil) (katı halde); ilave aroma veya renk verici maddeler katılmamış şeker şurupları, suni bal (tabii bal ile karıştırılmış olsun olmasın); karamel” olarak tanımlanan ürünler için gümrük vergisi oranının %0 olarak belirlenerek 20.000 ton tarife kontenjanı açılmasına ilişkin kısmının Bosna-Hersek menşeli ürünler için getirildiği anlaşılmıştır.
Davacı ilgili Karar’ın sebep unsuru içermediğini, yerli üreticinin ithalat nedeniyle zarar gördüğüne ilişkin usulüne uygun olarak yapılması gereken soruşturma neticesinde varılan somut bir tespitin bulunmadığını, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere ve kamu yararına aykırı olduğunu, haksız rekabet doğuracağını ve yerli üretimde çöküşe neden olacağını ileri sürerek iptalini talep etmiştir.
Yukarıda anılan mevzuat ve dava konusu Karar ile eki tablonun birlikte değerlendirilmesinden dava konusu düzenleyici işlem ile belirlenen kotanın 474 sayılı Gümrük Giriş Tarife Cetveli Hakkında Kanun’un 2. maddesi uyarınca Bakanlar Kuruluna verilen yetkiye dayanılarak mevcut gümrük vergisi oranlarında değişiklik yapılması niteliğinde olduğu anlaşılmıştır.
Bu bağlamda 474 sayılı Kanun’da vergi had ve nispetlerinde yapılabilecek değişikliğin aşağı ve yukarı sınırlarının açıkça gösterilmiş olması nedeniyle Anayasanın 73. maddesinde ifade bulan “verginin yasallığı” ilkesine aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan Bakanlar Kurulu, 474 sayılı Kanun ile verilen bu yetkiyi, Kanun eki cetvelde yer alan eşyalar için ve Kanun’la belirlenen gümrük vergisi oranının esas alınması suretiyle kullanma olanağına da sahip bulunmaktadır.
Davaya konu Bakanlar Kurulu Kararı’na ekli tabloda yer alan maddelere ilişkin olarak vergi oranının “0” olarak belirlenmesi, idarenin yetkisi dahilinde ve uygulanacak kotanın serbest ticaret anlaşması kapsamında olduğu açıktır.
Kaldı ki tarife kontenjanı kapsamındaki ithalat için tahsisat önceliğinin de … Fabrikaları Anonim Şirketine dolayısıyla yerli üreticilere verilmesi suretiyle ekonomik dengeler dikkate alınarak oran belirlenmiştir.
Anılan nedenle Ekonomi Bakanlığının yazısı üzerine ithalat konusunda düzenlemeler yapmaya yetkili olan Bakanlar Kurulunun 11/04/2018 tarih ve 30388 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Bosna-Hersek Menşeli Tarım Ürünlerinin İthalatında Tarife Kontenjanı Uygulaması Hakkında Bakanlar Kurulu Kararı’nın davaya konu kısmında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Daire, bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Bakanlar Kurulu Kararı’nın davaya konu edilen kısmının 4634 sayılı Şeker Kanunu ve nişasta bazlı şeker üretim kotasını %5 oranında belirleyen mevzuat hükümlerine aykırı olduğu, kamu yararını gözetmediği ve ithal edilen glikoz şurubunun Bosna-Hersek menşeli olmadığı belirtilerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Davalılar tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, temyize konu kararın dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Daire kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2- Danıştay Yedinci Dairesinin 27/10/2020 tarih ve E:2018/1181, K:2020/4266 sayılı kararının ONANMASINA,
3- Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri ve Kanun’a ek (3) sayılı Tarife uyarınca maktu harç alınmasına,
26/04/2023 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.