Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/949 E. 2023/184 K. 08.03.2023 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/949 E.  ,  2023/184 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/949
Karar No : 2023/184

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU :…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, paydaşı olduğu adi ortaklığın … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Grup Gıda Temizlik İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Elektrik Malzemeleri Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen faturaları dönem kazancının tespitinde vergi matrahını azaltacak şekilde gider unsuru olarak dikkate aldığı ve bilerek gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmayan fatura kullanması ve vergi ziyaına sebebiyet vermesi nedeniyle 2011 yılı gelir vergisi beyanının 213 sayılı Kanun’un 30. maddesinin ikinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca yeniden düzenlenmesi sonucunda mükellefe iade edilmesi gereken verginin çıkmaması nedeniyle haksız iadeye konu edilen verginin cezalı olarak davacıdan aranılması gerektiği yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna istinaden tespit edilen kazanç farkından hissesine düşen kısmı kayıt ve beyan dışı bıraktığından bahisle 2011 yılı için re’sen tarh edilen gelir vergileri ile vergilerin üç katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’nda şu tespitlere yer verilmiştir:
i. Adi ortaklık olarak faaliyet gösteren mükellef her nevi inşaat dekorasyon, nalburiye malzemesi toptan ve perakende satışı faaliyetinde bulunmakta iken işi bırakma bildiriminde bulunması üzerine mükellefiyet kaydı 21/09/2012 tarihi itibarıyla terkin edilmiştir.
ii. … Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ve … Grup Gıda Temizlik İnşaat ve İnşaat Malzemeleri Elektrik Malzemeleri Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen 632.950,62 TL tutarındaki 53 adet faturanın 2011 yılına ait yasal defterlere kaydedilerek indirim konusu yapıldığı tespit edilmiştir.
iii. Defter kayıtlarına göre dönem başı emtia tutarının 179.750,00 TL, dönem sonu emtia tutarının 225.339,89 TL olduğu ve 1.448.962,66 TL tutarında emtia alışının bulunduğu tespit edilmiştir.
iv. 2011 yılı dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınan emtia tutarı 1.396.748,49 olarak hesaplanmış olup gider olarak gösterilen 536.398,83 TL’lik kısmın gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen faturalar ile belgelendirildiği görülmüştür.
v. Dönem net zararı ile net satışlar tutarı karşılaştırıldığında bu durumun şirketin faaliyet gösterdiği sektör, ticari ve ekonomik şartlar yönünden gerçeklerden uzak olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
vi. Mükellef ortakları tarafından faaliyet gösterdikleri sektörde kârlılık oranının %7 civarında olduğunun beyan edilmesi üzerine mükellefin geçici vergi dönemlerinde yaptığı satış tutarları üzerinden %7 safi kâr elde ettiği kabul edilerek bulunan geçici vergi matrahları üzerinden vergi ziyaı cezalı gelir vergisi tarh edilmesi gerekmektedir.
vii. Ayrıca mükellef tarafından bağlı bulunduğu vergi dairesi müdürlüğüne verilen 2011 yılı gelir vergisi beyannamesinde 4.904,35 TL tutarında iade edilmesi gereken gelir vergisi ile 648,32 TL iadesi gereken geçici vergi hesaplanmış olup bu tutarın mükellefe iade edildiği görülmüştür.
viii. Mükellefin 2011 yılında bilerek gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmayan fatura kullanması ve vergi ziyaına sebebiyet vermesi nedeniyle 2011 yılı gelir vergisi beyanının 213 sayılı Kanun’un 30. maddesinin ikinci fıkrasının (6) numaralı bendi uyarınca yeniden düzenlenmesi sonucunda mükellefe iade edilmesi gereken verginin bulunmadığı sonucuna ulaşılması nedeniyle haksız iadeye konu edilen verginin cezalı olarak davacıdan aranılması gerekmektedir.
Safi kazancın vergilendirilmesini esas alan Türk vergi sisteminde beyan edilmeyen hasılatın tespit edilmesi halinde, bu hasılatın elde edilmesi için katlanılan gider unsurlarının gerçek veya gerçeğe en yakın şekilde bulunarak hasılattan indirilmesi suretiyle bulunan safi kazanç üzerinden re’sen tarhiyat yapılması zorunludur.
Davacının kayıtlarına intikal ettirdiği faturaların gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmadığından bahisle re’sen tarhiyat yoluna gidilmişse de gelirin safiliği ilkesi uyarınca, davacı tarafından 2011 yılında yapılan mal ve hizmet alımlarının gerçekten alınıp alınmadığına ilişkin bir tespit yapılmamış olup maliyetlerden çıkartılan faturalarda yer alan, davacının faaliyet konusu ile uyumlu emtia ve hizmetlerin gerçekten alınıp alınmadığı ve kullanılan mal ve hizmet miktarının yapılan satış rakamı ile orantılı olup olmadığının araştırılmadığı görülmektedir.
Maliyetlerden çıkartılan faturalar neticesinde bulunan kârlılık oranının sektör ortalamalarına uygun olup olmadığının veriler ile ortaya konulması gerekirken bu yönde bir tespit yapılmamıştır.
Dolayısıyla davacıya fatura düzenleyen mükellefler hakkında vergi tekniği raporu bulunduğundan bahisle davacının satış hasılatından yola çıkılarak belirlenen matrah üzerinden re’sen tarh edilen vergilerde ve kesilen cezalarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle vergileri ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 09/12/2019 tarih ve E:2016/4995, K:2019/6961 sayılı kararı:
Tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporu, davacının ortağı bulunduğu … ve Ortakları … Ortaklığı hakkında düzenlenen …tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’na atıfla düzenlenmiştir.
Anılan raporda, 2011 yılı dönem kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınan emtia tutarının 1.396.748,49 olarak hesaplandığı, gider olarak gösterilen kısmın 536.398,83 TL’lik kısmının gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen faturalar ile belgelendirildiği tespit edilmiş olup bu tutarın gerçek mal alışlarının belgelendirilmesine ilişkin kısmının belirlenmesinde, ortakların ifade ettiği %7 kârlılık oranı esas alınmıştır. Bu orana göre yapılan hesaplama neticesinde adi ortaklığın 2011 yılı kazancı 117.872,23 TL; davacının payına düşen kazanç ise 58.936,12 TL olarak belirlenmiştir.
Davacı hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda ise tespit edilen kazanç farkı dikkate alınarak davacının yeniden düzenlenen gelir tablosuna göre ortaya çıkan vergi farkının yanı sıra davacı tarafından haksız yere iadesine sebebiyet verilen gelir vergisi ve geçici verginin üç kat vergi ziyaı cezalı olarak salınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Davacının paydaşı olduğu adi ortaklık hakkındaki tespitler, ortaklığın maliyet kayıtlarını dolayısıyla davacının %50 hissesine düşen adi ortaklık kazancını şüpheli hale getirmektedir.
Mahkemece, adi ortaklık tarafından kayıtlara alınan faturalar içeriği emtianın işletmede kullanılıp kullanılmadığı, faaliyetin niteliği ve büyüklüğü ile orantılı olup olmadığı hususlarının yanı sıra ortaklığın faaliyet gösterdiği sektördeki kârlılık oranı da gözetilerek adi ortaklık tarafından, eleştiri konusu faturalarla kazancın aşındırılıp aşındırılmadığı, başka bir anlatımla, davacı tarafından kayıt ve beyan dışı bırakılmış ortaklık kazancının bulunup bulunmadığı ortaya konularak karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
… ve Ortakları … Ortaklığı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi İnceleme Raporu’nun “V-Gelir Vergisi ve Gelir Geçici Vergi Yönünden Yapılan Değerlendirme” başlıklı kısmında davacı hakkında düzenlenen raporda da atıf yapılan, “Aksi yönde bir tespit yapılamamış olması nedeniyle, mükellefin dönem sonu emtia tutarının doğru olduğu ve gerçeği yansıttığı kabul edilmiştir.” ve “Mükellefin sahte faturalarla belgelendirdiği mal ve hizmet alışlarının bir kısmının gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığını göstermektedir. Ancak söz konusu mal veya hizmetin ne kadarlık kısmının gerçekten alındığı, ne kadarının gerçekten alınmadığı konusunda kesin bir tespitimiz yoktur.” şeklinde ifadeler bulunmaktadır.
Raporda yer verilen bu ifadelerden de anlaşıldığı üzere, idarece somut veri ve hukuken geçerli delil ve tespitlere dayalı olmayan şekilde eksik inceleme ve varsayıma dayalı olarak davacı hakkında re’sen tarhiyat yoluna gidildiği açıktır.
Mahkeme ilk kararda yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Uyuşmazlık konusu cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek aksi yönde verilen kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2- … Vergi Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/03/2023 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.