Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/639 E. 2022/1682 K. 28.12.2022 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/639 E.  ,  2022/1682 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/639
Karar No : 2022/1682

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Anonim Şirketi
(Önceki unvan: … Enerji Anonim Şirketi)
(Daha önceki unvan: … Holding Anonim Şirketi)
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: … Genel Müdürlüğü (… Anonim Şirketi) tarafından yapılan akaryakıt alım işine ilişkin ihalenin davacı uhdesinde kalması nedeniyle ihale makamınca iş artışına ilişkin alınan karardan doğan damga vergisinin davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenmesi üzerine ödenen damga vergisinin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak faiziyle birlikte iadesi istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, bu Kanun’a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi tutulacağı; aynı Kanun’un 3. maddesinde damga vergisinin mükellefinin kağıtları imza edenler olacağı, resmi daireler ile kişiler arasındaki işlemlere ait kağıtların damga vergisinin kişiler tarafından ödeneceği düzenlenmiştir. Kanun’un 8. maddesinde ”Bu kanunda yazılı resmi daireden maksat, genel ve özel bütçeli idarelerle, il özel idareleri, belediyeler ve köylerdir. Bu dairelere bağlı olup ayrı tüzel kişiliği bulunan iktisadi işletmeler resmi daire sayılmaz” hükmüne yer verilmiştir.
Kanun’a ekli (1) sayılı tablonun II/2 numaralı bendinde, ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının binde 4,5 oranında damga vergisine tabi olduğu belirtilmiştir.
Posta İşletmesi Genel Müdürlüğü Ana Statüsü’nün, “Tanımlar ve Kısaltmalar” başlıklı 2. maddesinin üçüncü sırasında, iktisadi devlet teşekkülü, sermayesinin tamamı devlete ait, iktisadi anlamda ticari esaslara göre faaliyet göstermek üzere kurulan teşebbüs olarak tanımlanmış; “Hukuki Bünye” başlıklı 3. maddesinde, bu ana statü ile teşkil olunan Posta İşletmesi Genel Müdürlüğünün tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir iktisadi devlet teşekkülü olduğu, K.H.K. ve Anastatü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tabi olduğu, Genel Muhasebe Kanunu ile Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştayın denetimine tabi olmadığı kurala bağlanmıştır.
Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünün (Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi) sermayesinin tamamı devlete ait olmakla birlikte iktisadi anlamda ticari esaslara göre faaliyet gösteren, özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı, özel hukuk hükümlerine tabi, Genel Muhasebe Kanunu ve Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştayın denetimine tabi olmayan kamu iktisadi teşebbüsü olduğu dikkate alındığında “resmi daire” statüsünde değerlendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Bu nedenle akaryakıt alım işine ilişkin olarak ihale kararında belirtilen tutar üzerinden hesaplanarak tahakkuk eden damga vergisi, ihale kararını veren PTT tarafından ödenmesi gerektiğinden davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davanın kabulüne karar vermiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 24/01/2018 tarih ve E:2015/6415, K:2018/113 sayılı kararı:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun II/2 numaralı bendinde; ihale kanunlarına tabi olan veya olmayan resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumların her türlü ihale kararlarının, binde 5,69 oranında damga vergisine tabi olduğu düzenlenmiştir.
Anılan Kanun hükmündeki “resmi daire ve kamu tüzel kişiliğini haiz kurumlar” ifadesinde yer alan “ve” bağlacı, ihale kararının hem resmi daire sıfatını hem de kamu tüzel kişiliğini haiz olan kuruma ait olması gerektiği anlamına gelmemektedir. Devlet tüzel kişiliği içinde olup merkezi/genel idare kurumlarından başka, ayrı bir kamu tüzel kişiliği bulunan idarelerin aldığı ihale kararlarının da Kanun kapsamına girdiği anlamına gelmektedir.
488 sayılı Kanun’un 22. maddesinin (a) bendinde de, makbuz karşılığı ödemelerde Maliye Bakanlığınca belirlenen mükellefler, kurum ve kuruluşlar tarafından bir ay içinde düzenlenen kağıtların vergisinin, ertesi ayın yirminci günü akşamına kadar vergi dairesine bir beyanname ile bildirileceği ve yirmi altıncı günü akşamına kadar ödeneceği, Maliye Bakanlığının, bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkili olduğu; 24. maddesinin üçüncü fıkrasında ise, 22. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunanların, taraf oldukları işlemlere ilişkin kağıtlara ait verginin beyan ve ödenmesinden sorumlu oldukları, verginin ödenmemesi veya noksan ödenmesi durumunda vergi, ceza ve fer’ilerinin, vergi için diğer işlem taraflarına rücu hakkı olmak üzere, bu fıkrada belirtilen kişilerden alınacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, 04/02/2005 tarih ve 25717 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 43 Seri No’lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği ile daha önce yayımlanan 16 Seri No’lu Damga Vergisi Kanunu Genel Tebliği’nde sayılan kurum ve kuruluşlar arasında yer alan anonim şirketlerin sürekli damga vergisi mükellefiyetinin devam ettiği açıklanmıştır.
6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanunu’nun incelenmesinden özel hukuk hükümlerine tabi olarak, anonim şirket statüsünde kurulan … Anonim Şirketinin, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile ilişkilendirildiği, sermayesinin tamamının Hazineye ait olduğunun Kanun’la belirlendiği görülmektedir. Hazine Müsteşarlığının mülkiyet hakkı ile kâr payı hakkı saklı kalmak üzere ve kamunun pay sahipliğinden kaynaklanan bütün mali hakları Hazine Müsteşarlığında kalmak kaydıyla Hazine Müsteşarlığının … Anonim Şirketindeki pay sahipliğine dayanan oy, yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkilerinin Bakanlık tarafından kullanıldığı, bu hak ve yetkilerin kullanımına ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğun Bakanlığa ait olduğu, 3346 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine tabi bulunduğu, yönetim kurulunun, genel müdür dahil beş üyeden oluştuğu ve dört üyenin Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı, bir üyenin Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanın teklif ettiği adaylar arasından genel kurulca atandığı, hizmetlerinin gerektirdiği görevlerin, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na ve diğer kanunların sözleşmeli personel hakkındaki hükümlerine tabi olmayan sözleşmeli personel eli ile yürütüldüğü ve Kanun ile idareye özgü bir düzenleyici tasarruf türü olan yönetmelik çıkarma yetkisinin tanındığı anlaşılmaktadır.
Bu nedenle örgütsel yapısı kamu ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kurulan ve bu örgütsel yapının organları da yine ilgili kamu idarelerinde görevli kamu görevlileri tarafından oluşturulan Posta Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğünün (Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi) sahip olduğu yukarıda belirtilen yetki ve ayrıcalıklar da dikkate alındığında, kamu tüzel kişiliği özelliği taşıdığı ve alınan ihale kararlarının da damga vergisine tabi olduğu sonucuna ulaşılmaktadır.
Her ne kadar vergi mahkemesince … Genel Müdürlüğünün (…Anonim Şirketi) resmi daire sayılamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de … Anonim Şirketinin resmi daire niteliğine sahip olmamakla birlikte kamu tüzel kişiliğini haiz bulunduğu, alınan ihale kararlarının damga vergisine tabi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda ihale kararında imzası bulunmadığından ihale kararına ilişkin damga vergisinin mükellefi olmayan ancak ihale kararının tarafı olan davacı, sürekli damga vergisi mükellefiyeti gereği ihale kararına ilişkin verginin beyan edilmesinden ve ödenmesinden sorumlu olacağından davacı tarafından ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisinin iadesine hükmeden vergi mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş, davacının karar düzeltme istemini ise reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: … Genel Müdürlüğü (… Anonim Şirketi) resmi daire statüsünde bulunmasa bile kamu tüzel kişiliğini haiz olduğundan anılan kurum tarafından alınan ihale kararlarının damga vergisine tabi olduğu ve dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Dava konusu verginin mükellefi veya sorumlusu olmadıkları halde söz konusu verginin kendilerinden tahsil edilemeyeceği, Damga Vergisi Kanunu’na ekli (1) sayılı tablonun II/2 numaralı bendinde belirtilen şartların somut olayda gerçekleşmediği, resmi daire olmayan … Genel Müdürlüğünün (… Anonim Şirketi) 233 sayılı KHK’ya ekli listeden çıkarıldığı, anılan kurumun kamu iktisadi teşebbüsü ve kamu tüzel kişisi niteliğini haiz olmadığı, diğer sermaye şirketlerinden farkı bulunmayan kurum tarafından alınan iş artışına ilişkin kararın damga vergisine tabi olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.