Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/310 E. 2020/717 K. 12.06.2020 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/310 E.  ,  2020/717 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/310
Karar No : 2020/717

TEMYİZ EDEN (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI): …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı adına, takdir komisyonu kararları dayanak gösterilerek düzenlenen ve beş yıllık tarh zamanaşımı süresinden sonra tebliğ edilen vergi ve ceza ihbarnameleriyle re’sen salınan 2009 yılının Mayıs ilâ Aralık dönemlerine ait katma değer vergileri ile vergilerin bir katı tutarında kesilen ve tekerrür hükümleri uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacının takdir komisyonuna sevk edildiği tarih itibarıyla ortada re’sen tarh sebebi bulunmadığından takdir komisyonuna sevkin zamanaşımı süresini durdurması mümkün değildir.
Ayrıca, takdir komisyonu kararlarında davacının dönem matrahlarının aynen takdir edilmesi ve takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirim reddi yetkisinin bulunmaması nedeniyle dava konusu cezalı tarhiyatların davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak yapıldığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 31/01/2019 tarih ve E:2016/17752, K:2019/720 sayılı kararı:
Tarh zamanaşımı süresi dolmadan önce yapılan takdire sevk işlemi, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresini durduracağından ve takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunduğundan işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen temyize konu kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının takdir komisyonuna sevk edilmesi ile Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden tarh zamanaşımı süresinin durduğu belirtilerek aksi yöndeki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, vergi idaresince re’sen yapılan tarhiyatın, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkına dayandırılmış olması gerekmektedir.
Somut olayda, kayıtlarına intikal ettirdiği bazı faturaların gerçek bir mal veya hizmet teslimine dayanmadığından bahisle davacının takdire sevk edilmesi üzerine verilen takdir komisyonu kararlarında, takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirim reddi yetkisinin bulunmadığı belirtilerek davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddi yolunda karar verilmemiş ve davacının beyan ettiği matrah aynen takdir edilmiştir. Buna rağmen, davalı idare, anılan takdir komisyonu kararlarını dayanak göstermek suretiyle davacının sahte olduğunu iddia ettiği faturalar içeriği katma değer vergisi indirimlerini reddetmek suretiyle dava konusu cezalı tarhiyatları yapmıştır. Davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddi yolunda verilmiş takdir komisyonu kararının bulunmaması karşısında dava konusu cezalı tarhiyatların dayanağının bulunduğundan söz edilemez. Bu nedenle cezalı tarhiyatların kaldırılması yolunda verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığından, davalının temyiz isteminin açıklanan gerekçeyle reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Hakkında vergi incelemesi başlatılan davacı takdire sevk edilmiş, takdir komisyonunca henüz karar verilmeden önce inceleme tamamlanarak davacının kayıtlarına intikal ettirdiği bazı faturaların sahte olduğu yolunda vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Anılan raporun takdir komisyonuna gönderilmesi üzerine beş yıllık genel zamanaşımı süresi dolduktan sonra verilen takdir komisyonu kararlarıyla takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimini reddetme yetkisinin bulunmadığı belirtilerek davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddi yolunda karar verilmemiş ve davacının beyan ettiği matrah aynen takdir edilmiştir.
Vergi idaresince anılan takdir komisyonu kararları dayanak gösterilmek suretiyle davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu dikkate alınarak sahte olduğu iddia edilen faturalar içeriği katma değer vergisi indirimlerinin reddedilmesi sonucu düzenlenen ihbarnamelerle re’sen salınan vergi ve kesilen cezaların kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmıştır.
Vergi idaresince anılan Kanun’un 114. maddesinin ikinci fıkrasının, zamanaşımının durma süresinin belirsizliğinin Anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 15/10/2009 tarihli ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararı ile iptal edilmesinden sonra 23/07/2010 tarihli ve 6009 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle yeniden düzenlenen ve 01/07/2010 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe giren halinde “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Kanun’un 30. maddesinin birinci fıkrasında “Re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanunî ölçülere dayanılarak tespitine imkân bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı resen takdir olunmuş sayılır.” hükmü yer almaktadır.
213 Kanun’un 72 ila 75. maddelerinde takdir komisyonunun kuruluşu, üyelerin seçilmesi, görev ve yetkileri sayılmış, aynı Kanun’un 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı belirtilmiştir. Kanun’un 74. maddesinin “a” işaretli fıkrasında ise yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak; vergi kanunlarında yazılı fiat, ücret veya sair matrah ve kıymetleri takdir etmek takdir komisyonunun görevleri olarak belirlenmiş ve takdir komisyonlarının maddede sayılan görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, yalnız hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır. Kanun’un 75. maddesinde de takdir komisyonlarının 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları düzenlenmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinde, ticari faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu; 20. maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinin karşılığını teşkil eden bedelin katma değer vergisi matrahını oluşturduğu kurala bağlanmış; aynı Kanun’un 29. maddesinde, mükelleflerin, vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 34. maddesinin (1) numaralı fıkrasında ise yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği öngörülmüştür.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen takdir edilebileceği gibi takdir komisyonuna başvurularak da matrahın takdir edilmesi sağlanabilecektir. Anılan maddede sayılan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup bu durumdaki bir mükellefin takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca Kanun’un 74. maddesindeki kuraldan takdir komisyonunun takdir nedenlerinin bulunup bulunmadığı hususunda bir inceleme yapamayacağı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29 ve 34. maddelerinde belirtilen katma değer vergisi indiriminden yararlanma şartlarının yerine getirilmediği hususunun tespit edilmesi halinde, takdir komisyonunca mükellefin katma değer vergisi indirimleri reddedilmek suretiyle verilen takdir komisyonu kararına istinaden tarhiyat yapılabilecektir. Bu halde, vergi inceleme raporuna dayanılarak tarhiyat yapılması gerektiği yolunda herhangi bir yasal zorunluluk bulunmamaktadır.
Israr kararında, davacının takdir komisyonuna sevk edildiği tarih itibarıyla ortada re’sen tarh sebebi bulunmadığından takdire sevk işleminin zamanaşımı süresini durdurmayacağı ve takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimini reddetme yetkisinin bulunmadığı kabul edilmiş ve tarhiyatın hukuka uygunluğu bu yönüyle değerlendirilmiştir.
Kanun’da takdir komisyonuna başvurulmasına bağlanan ve belirlilik ve öngörülebilirlik arz eden hukuki sonuç zamanaşımının durması olduğundan, takdir komisyonuna sevkle tarh zamanaşımının durduğunun kabulü gerekmektedir.
Somut olayda takdir komisyonunca, takdir komisyonlarının katma değer vergisi indirimini reddetme yetkisinin bulunmadığı belirtilerek davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddi yolunda karar verilmemesi ve davacının beyan ettiği matrahın aynen takdir edilmesinin, takdire sevk işleminin söz konusu hukuki etkisini ortadan kaldıran bir neden oluşturduğundan söz edilemez. Ayrıca, takdir komisyonu kararının idareye tevdii üzerine ihbarnamelerin kalan süre içinde tebliğ edildiği anlaşıldığından cezalı tarhiyatların zamanaşımına uğramadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, dava konusu edilebilir nitelikteki tarh işleminin dayanağı olan takdir komisyonu kararının alındığı tarih itibarıyla re’sen tarh nedeninin bulunmasının gerekli ve yeterli olduğu açıktır.
Bu nedenle yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri uyarınca katma değer vergisi indirimini reddetme yetkisi bulunan takdir komisyonunun bu yetkisini kullanmayarak davacının katma değer vergisi indirimlerinin reddi yolunda karar vermemesine ve davacının beyan ettiği matrahı aynen takdir etmesine rağmen takdir komisyonu kararlarının dava konusu cezalı tarhiyatların dayanağı olarak gösterilmiş olması ve takdir komisyonu kararlarının alındığı tarih itibarıyla re’sen tarh nedeninin bulunup bulunmadığı hususları da değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken dava konusu vergi ve cezaların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen temyize konu ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/06/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:

Vergi incelemesine imkân tanımak amacıyla davacının takdir komisyonuna sevk edilmesi zamanaşımı süresini durdurmayacağından, zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra tebliğ edilen ihbarnameler içeriği cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Bu nedenle cezalı tarhiyatların kaldırılması yolunda verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığından, davalının temyiz isteminin açıklanan gerekçeyle reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.