Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1238 E. 2020/1360 K. 16.12.2020 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1238 E.  ,  2020/1360 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1238
Karar No : 2020/1360

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. … – (Aynı yerde)

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Gümrükleme Denizcilik ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. … – (E-Tebligat)

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Takdire sevk edildikten sonra hakkında vergi incelemesi başlatılan davacı adına, takdir komisyonunca henüz karar verilmeden inceleme tamamlanarak vergi tekniği raporu düzenlenmesi üzerine anılan rapordaki tespitler esas alınmak suretiyle verilen takdir komisyonu kararına istinaden beş yıllık zamanaşımı süresinden sonra tebliğ edilen ceza ihbarnamesiyle 2007 yılının Nisan dönemi için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararı:
Vergi incelemesine imkân tanımak amacıyla davacının takdir komisyonuna sevk edilmesi zamanaşımı süresini durdurmayacağından zamanaşımı süresinin dolduğu tarihten sonra tebliğ edilen ihbarname içeriği cezada hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle cezayı kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemi Danıştay Üçüncü Dairesinin 19/12/2018 tarih ve E:2015/1621, K:2018/7794 sayılı kararıyla reddedilmiştir. Danıştay Üçüncü Dairesinin, davalının karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyerek verdiği 23/09/2019 tarih ve E:2019/2717, K:2019/5009 sayılı kararı:
Zamanaşımı süresi dolmadan önce yapılan takdire sevk işlemi 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden zamanaşımı süresini durduracağından ve takdire sevk tarihinden itibaren bir yıl içinde verilen komisyon kararına istinaden düzenlenen ihbarname kalan süre içinde tebliğ edildiğinden işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen temyize konu kararda hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararı:
Mahkeme aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının takdir komisyonuna sevkiyle 213 sayılı Kanun’un 114. maddesi uyarınca işlemeye devam eden ceza zamanaşımı süresinin durduğu ve cezanın zamanaşımına uğramadığı belirtilerek aksi yöndeki ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı takdire sevk edildikten sonra hakkında vergi incelemesi başlatılmıştır. Takdir komisyonunca karar verilmeden önce davacı hakkındaki inceleme tamamlanarak vergi tekniği raporu düzenlenmiştir. Vergi tekniği raporunda davacı adına 213 sayılı Kanun’un 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilmesi gerektiğine dair öneri doğrultusunda, davacı adına özel usulsüzlük cezası kesilmesine karar verilmiştir.
Anılan takdir komisyonu kararına istinaden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca kesilen cezanın kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 113. maddesinde, zamanaşımı, süre geçmesi suretiyle vergi alacağının kalkması olarak tanımlanmıştır.
Anılan Kanun’un 114. maddesinin ikinci fıkrasının, zamanaşımının durma süresinin belirsizliğinin Anayasanın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesinin 15/10/2009 tarihli ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararı ile iptal edilmesinden sonra 23/07/2010 tarihli ve 6009 sayılı Kanun’un 8. maddesiyle yeniden düzenlenen halinde “Şu kadar ki, vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zamanaşımını durdurur. Duran zamanaşımı mezkur komisyon kararının vergi dairesine tevdiini takip eden günden itibaren işlemeye devam eder. Ancak işlemeyen süre her hâl ve takdirde bir yıldan fazla olamaz.” düzenlemesine yer verilmiştir.
213 sayılı Kanun’un 72 ila 75. maddelerinde takdir komisyonunun kuruluşu, üyelerin seçilmesi, görev ve yetkileri sayılmış, aynı Kanun’un 31. maddesinde, takdir komisyonunca belli edilen matrah veya matrah kısmının takdir kararına bağlanacağı belirtilmiştir. Kanun’un 74. maddesinin “a” işaretli fıkrasında ise takdir komisyonlarının maddede sayılan görevlerini yaparken takdir sebeplerinin bulunup bulunmadığını inceleyemeyeceği, yalnız hatalı gördüğü işlemlerde ilgili vergi dairesini yazı ile ikaz etmeye mecbur olduğu hükme bağlanmıştır.
Kanun’un “Cezayı gerektiren olayın tesbiti” başlıklı 364. maddesinde “Vergi cezalarını gerektiren olaylar vergi dairelerince veya yoklamaya ve vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından tesbit olunur.” kuralına yer verildikten sonra 374. maddesinde, vergi ziyaı cezasında cezanın bağlı olduğu vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın birinci gününden, 353 ve mükerrer 355. maddeleri uyarınca kesilecek usulsüzlük cezalarında, usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın birinci gününden başlayarak beş yıl içinde kesilmeyen cezaların zamanaşımına uğrayacağı belirtilmiş ve Kanun’un 114. maddenin ikinci fıkrası hükmünün ceza zamanaşımı için de geçerli olduğu kuralı düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinde sayılan re’sen vergi tarhını gerektiren sebeplerin varlığı halinde vergi inceleme elemanlarınca ilgili dönem matrahı re’sen takdir edilebileceği gibi takdir komisyonuna başvurularak da matrahın takdir edilmesi sağlanabilecektir. Anılan maddede sayılan hallerde matrahın takdir komisyonu tarafından takdir edilebileceği tartışmasız olup bu durumdaki bir mükellefin takdire sevk edilmesine ve düzenlenen inceleme raporlarının takdir komisyonunca done olarak kullanılmasına yasal bir engel bulunmamaktadır. Değinilen bu durum 213 sayılı Kanun’un 364. maddesi ışığında usulsüzlük cezasının kesilmesini gerektiren olayın tespitinde de geçerlidir.
Israr kararında, vergi incelemesine imkân tanımak amacıyla yapılan takdire sevk işleminin zamanaşımını durdurmayacağı kabul edilmiş ve özel usulsüzlük cezasının hukuka uygunluğu bu yönüyle değerlendirilmiştir.
Kanun’da takdir komisyonuna başvurulmasına bağlanan ve belirlilik ile öngörülebilirlik arz eden hukuki sonuç zamanaşımının durması olduğundan takdir komisyonuna sevkle ceza zamanaşımının durduğunun kabulü gerekmektedir.
Somut olayda takdir komisyonu kararının idareye tevdii üzerine ihbarnamelerin kalan süre içinde tebliğ edildiği anlaşıldığından özel usulsüzlük cezasının zamanaşımına uğramadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu nedenle işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken dava konusu cezanın zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle verilen temyize konu ısrar kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/12/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.