Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/899 E. 2020/5 K. 29.01.2020 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/899 E.  ,  2020/5 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/899
Karar No : 2020/5

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına re’sen salınan 2004 yılına ait kurumlar vergisi, kesilen vergi ziyaı cezası ve hesaplanan gecikme faizinin kaldırılması ve 25/12/2014 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle dava açılmıştır. … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Dava dilekçesi ve eklerinin incelenmesinden, dava dilekçesinde, dilekçeye ekli 25/12/2014 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptalinin mi istenildiği, yoksa ödeme emri kapsamı kamu alacaklarına ilişkin tarhiyatın kaldırılmasının mı istenildiğinin açıkça belirtilmediği, dava konusu olarak gösterilen “ihbar” işleminin tarih ve “numarası” gösterilmişse de, bu işlemden, “ödeme emri”nin mi, “ihbarname”nin mi kastedildiğinin anlaşılamadığı, dava konusu 43.700 TL tutar, dava dilekçesinde “ceza” olarak gösterilmişse de dilekçeye ekli ödeme emrinin cezadan ibaret olmayıp kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizini içerdiği görülmüştür.
Bu durumda, dava dilekçesinde, dava konusunun açıkça ortaya konulamadığı, ödeme emri dava konusu ediliyorsa ödeme emrinin tarih ve sayısının gösterilerek iptalinin istenmesi; tarhiyatın kaldırılması isteniyorsa, uyuşmazlık konusu vergi, ceza ve fer’i alacakların tarih, dönemi ve miktarının gösterilerek tarhiyata ilişkin ihbarnameler dilekçeye eklenmek suretiyle tarhiyatın kaldırılmasının istenilmesi gerektiğinden bu hususlara uygun olarak düzenlenmeyen dilekçenin 2577 sayılı Kanunun 3. maddesi uyarınca reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Vergi mahkemesi bu gerekçeyle dava dilekçesini reddetmiştir.
Davacı tarafından, dava dilekçesinin reddine ilişkin kararın tebliğini takiben, adına düzenlenen 25/12/2014 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle yeniden dilekçe verilmiştir.
… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:.., K:… sayılı kararı:
Dava dilekçesinin reddine ilişkin kararın davacıya 19/02/2015 tarihinde tebliği üzerine 30 günlük yasal süre içerisinde en geç 23/03/2015 tarihine kadar yeniden dava açılması gerekirken, davanın bu süre geçirilerek 24/03/2015 tarihinde kayda giren dilekçe ile açıldığı anlaşıldığından işin esasını süre aşımı nedeniyle inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Vergi mahkemesi bu gerekçeyle davayı süre aşımı nedeniyle reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin, 26/02/2018 tarih ve E:2016/8484, K:2018/1057 sayılı kararı:
Dava dilekçesinin incelenmesinden, davanın konusu bölümünde 2004 yılı kurumlar vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizinin iptalinin talep edildiği, ihbar tarih ve numarası kısmında, dilekçeye ek yapılan ödeme emrinin düzenlenme tarihi, numarası ve tebellüğ tarihine yer verildiği, davanın ödeme emri için belirlenen dava açma süresi içerisinde açıldığı hususları bir arada değerlendirildiğinde, davanın 25/12/2014 tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava dilekçesinde davanın konusunun açıkça ortaya konulamaması nedeniyle verilen dilekçe ret kararından sonra dilekçenin süresinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş, davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Vergi mahkemesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mahkemece verilen dava dilekçesinin reddine ilişkin ilk kararda hukuka uygunluk bulunmadığı, uyuşmazlık konusunun anlaşılır şekilde dilekçeye yazıldığı, açıkça hukuka aykırı olarak verilen dilekçe ret kararından sonra dilekçenin süresinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın süre aşımı yönünden reddedilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı belirtilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Temyize konu mahkeme kararının ısrar hükmü aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar, kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2- … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3- Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri ile Kanun’a ek ek (3) sayılı Tarife uyarınca maktu harç alınmasına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/01/2020 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:

Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.