Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/808 E. 2020/1175 K. 04.11.2020 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/808 E.  ,  2020/1175 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/808
Karar No : 2020/1175

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, pişmanlık şartlarını ihlâl ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
213 sayılı Kanun’un 371. maddesinden faydalanarak pişmanlıkla verdiği beyanname üzerine tahakkuk eden gelir vergisinin ikinci taksidini süresi içerisinde ödemediği sabit olan (Taksitlendirme 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 117. maddesi uyarınca yapılmıştır) davacı adına pişmanlık hükümlerini ihlâl ettiğinden bahisle kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 15/03/2017 tarih ve E:2016/2996, K:2017/2766 sayılı kararı:
Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinde hangi hallerde pişmanlık hükmünden yararlanılacağı açıklanmış olup maddede belirtilen şartların yerine getirilmesi halinde vergi ziyaı cezası kesilmeyeceği, 6183 sayılı Kanun’un 51. maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında pişmanlık zammı alınacağı belirtilmiştir.
Anılan düzenlemede vadesi gelmemiş vergilerin ödeneceğine dair bir hükme yer verilmemiş, aksine pişmanlık talebinde bulunan mükelleflerce haber verme tarihinden başlayarak 15 günlük süre içerisinde haber verilen vergilerden “ödeme süresi geçmiş olanların” pişmanlık zammı ile birlikte ödenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu durum karşısında ancak vadesi geçmiş verginin mükelleflerce ödenmemesi halinde pişmanlık şartlarının ihlâli söz konusu olacağından, mükellef tarafından haber verme tarihi itibarıyla henüz vadesi gelmeyen vergilerin süresinde ödenmemiş olmasının pişmanlık şartlarının ihlâli sonucunu doğurmayacağı açıktır.
Pişmanlık hükümlerinden yararlanıldığı sırada henüz vadesi gelmemiş vergi borcunun vadesinde ödenmemesi halinde 6183 sayılı Kanun gereği gecikme zammı ile birlikte tahsili yoluna gidileceği tabiidir.
Uyuşmazlıkta, davacının 2011 yılı gelir vergisi beyannamesini pişmanlık talepli olarak verdiği tarih olan 25/05/2012 tarihi itibarıyla sadece gelir vergisinin birinci taksidinin ödeme süresi geçmiş olup ikinci taksidin ödeme süresi (31/07/2012) ise henüz geçmediğinden, ikinci taksidin ödenmemesi pişmanlık şartlarının ihlâli sayılmayıp yukarıda da bahsedildiği üzere süresinde ödenmeyen ikinci taksit için 6183 sayılı Kanun hükümlerince hesaplanacak gecikme zammı uygulanarak ödeme emri ile tahsili yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Bu durumda davacı adına pişmanlık şartlarını ihlal ettiğinden bahisle vergi ziyaı cezası kesilemeyeceğinden, Vergi Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltme istemini reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Gelir Vergisi Kanunu’nun 117. maddesinde Mart ayında verilmesi gereken beyanname üzerine tahakkuk ettirilen gelir vergisinin Mart ve Temmuz aylarında olmak üzere iki eşit taksitte ödeneceğinin ifade edilmesi karşısında süresinde beyanname verilmemesi nedeniyle taksit imkânı ortadan kalkmış olup pişmanlık hükümlerinden yararlanmak amacıyla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilen vergilerin “iki taksitte” ödeneceğine ilişkin yazılı hüküm de bulunmaması nedeniyle pişmanlıkla verilen beyanname üzerine hesaplanan vergilerin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendinde belirlenen sürede ödenmemesi nedeniyle pişmanlık hükümlerinden yararlanılması söz konusu olamayacaktır.
Vergi mahkemesi, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu belirtilerek aksi yöndeki gerekçeyle verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NİN DÜŞÜNCESİ: Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Dokuzuncu Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davacıya iadesine,
4- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.