Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/774 E. 2020/1190 K. 04.11.2020 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/774 E.  ,  2020/1190 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/774
Karar No : 2020/1190

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI): … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem : Davacı ile müşavirlik hizmeti verdiği şirket ve şahıslar arasında düzenlenip imzalanan 03/04/2007 tarihli sözleşmeden doğan damga vergisinin ödenmediğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca 2007 yılının Nisan dönemine ilişkin re’sen tarh edilen damga vergisi ve verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Damga vergisinde vergiyi doğuran olay, kağıtların düzenlenerek hukuken tekemmül etmesidir. Bir kağıdın damga vergisine tabi tutulabilmesi için kağıdın herhangi bir hususu ispat veya belli edecek nitelik kazanmış yani hukuken tekemmül etmiş olması gerekmektedir. İmzalanmak suretiyle hukuken tekemmül eden ve verginin konusuna giren bir kağıdın hükmünden istifade edilmemiş olması veya kısmen istifade edilmiş olması, o kağıdın bir hususu ispat ve belli edebilecek belge olması vasfını ortadan kaldırmayacağı gibi kağıt eksiksiz olarak tekemmül ettikten sonra muamelelerin feshedilmiş olması da vergilendirmeyi etkilemeyecektir.
Olayda, davacının kendisinin de ortağı olduğu … Elektromekanik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin diğer ortakları ile birlikte kurduğu ve daha sonra hisselerini devrettiği … Elektromekanik Enerji Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi bünyesindeki Hidroelektirk Enerji Santrali Projeleri ile ilgili olarak bu şirkete müşavirlik hizmetleri verilmesine ilişkin sözleşmenin imzalanması ile vergiyi doğuran olay gerçekleşmiştir.
Davacı tarafından, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 14/c-2 maddesi uyarınca dava konusu sözleşmenin damga vergisi ve harçtan müstesna olduğu iddia edilmekte ise de anılan Kanun hükmünde 31/12/2012 tarihine kadar işletmeye girecek üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi tüzel kişilere teşvik sağlamak üzere üretim tesislerinin yatırım döneminde üretim tesisleriyle ilgili yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtların damga vergisi ve harçtan müstesna olduğu düzenlemesi ile üretim ve otoprodüktör lisansı sahibi olanlara muafiyet getirildiği, davacının ise henüz lisans sahibi olmadığı, kaldı ki sözleşmenin EPDK lisansı alımına ilişkin olduğu dikkate alındığında bu iddia da yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, dava konusu tarhiyatın dayanağını teşkil eden 03/04/2007 tarihli sözleşmeyi imzalayan davacının sözleşmeden kaynaklı damga vergisinin mükellefi olması karşısında, sözleşme bedeli üzerinden yapılan vergi ziyaı cezalı damga vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkeme bu gerekçeyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini reddetmişse de karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 08/11/2018 tarih ve E:2017/2757, K:2018/6865 sayılı kararı:
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun 1. maddesinin birinci fıkrasında, bu Kanun’a ekli (1) sayılı tabloda yazılı kâğıtların damga vergisine tabi olduğu; ikinci fıkrasında, bu kanundaki kâğıtlar teriminin, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konulmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade ettiği; 24. maddesinin birinci fıkrasında, vergiye tabi kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan, mükelleflere rücu hakkı olmak üzere, kağıtları ibraz edenlerin sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
Anılan Kanun hükmü uyarınca, düzenlenen bir kağıdın damga vergisine tabi olması için aranan şartların başında, bu kağıdın ibraz edilebilir olması şartı yer almaktadır. Kağıdın ibrazı, o kağıt ne maksatla düzenlenmiş ise kağıdın o maksada göre kullanılması demektir. Buna bağlı olarak kanunun aradığı esaslara göre düzenlenen ve damga vergisi ödenmesi gereken bir kağıdın, bir hakkın temini, bir hususun ispatı ve dolayısıyla düzenlenme amacı çerçevesinde ya da bu amaçla ilgili bir ihtilafa bağlı olarak sonuç alınmasını teminen gösterilmesi, ibraz edilmesi anlamına gelmektedir. Kağıdın düzenlenme amacının dışında kullanılması halinde bu madde ile aranan ibraz şartının gerçekleşmeyeceği ve dolayısıyla kişi ya da kuruluşların vergi ve cezadan sorumlu tutulamayacağının kabulü gerekmektedir.
Davacının ortağı olduğu şirketin işyerinde yapılan vergi incelemesi sırasında rastlanılan sözleşmeler nedeniyle düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca dava konusu cezalı damga vergisi tarhiyatı yapılmış ise de Kanun’da öngörülen anlamda ibraz edilme durumunun gerçekleşmediği anlaşıldığından davayı reddeden vergi mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Damga vergisine konu sözleşmenin feshedildiği, sonrasında yeni ve daha kapsamlı bir sözleşme hazırlanarak imzalandığı ve vergi inceleme elemanına da ifade edildiği halde bu hususun dikkate alınmadığı, sözleşmeye dair tüm sorumluluğun … Elektromekanik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinde olduğu dolayısıyla damga vergisi ödeme yükümlülüğünün de şirkette olduğu, damga vergisine konu sözleşmenin diğer tarafının vergiden muaf olduğu belirtilerek davanın reddi yolunda verilen ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …’IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin REDDİNE,
2-… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3-Davacıdan hüküm altına alınan tutar üzerinden mahkemece karara bağlanan nispi harç mahsup edilmek suretiyle 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri ve Kanun’a ek (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
2577 sayılı Kanun’un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.