Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/325 E. 2019/908 K. 13.11.2019 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/325 E.  ,  2019/908 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/325
Karar No : 2019/908

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi, … Vergi Dava Dairesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Yeminli mali müşavir olan davacının 2009 ve 2010 yılları muhtelif dönemlerine ilişkin olarak … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlediği üretim tasdik raporları ile vergi ziyaı oluşmasına sebebiyet verdiğinden bahisle müşterek ve müteselsil sorumlu sıfatıyla hakkında düzenlenen 04/04/2016 tarih ve … ila … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Davacı adına düzenlenen … takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılı Şubat dönemine ait vergi ziyaı cezalı özel tüketim vergisi ile buna ilişkin gecikme faizi ve … takip numaralı ödeme emri içeriği 2010 yılı Şubat dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile buna ait gecikme faizinin tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnamelerin, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi uyarınca 31/12/2015 tarihinde kapıya yapıştırılmak suretiyle tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden tüm tebliğlerin genel kanun olan 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca değil özel kanun olan 213 sayılı Kanun’un tebliğe ilişkin hükümleri uyarınca yapılması gerektiği açık olduğundan, 213 sayılı Kanunda öngörülen tebliğ usullerine uyulmadan 7201 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan 2010 yılına ait tebliğlerin usulsüz olduğu sonucuna varılmıştır.
Buna göre, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinin birinci fıkrasında, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergilerin zamanaşımına uğrayacağı hüküm altına alındığından, ihtilafa esas vergi alacaklarının doğduğu 2010 yılı Şubat dönemini takip eden 2011 yılı başından itibaren 5 yıllık tarh zamanaşımı süresi içinde 31/12/2015 tarihine kadar usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeyen vergi ve cezalar tarh zamanaşımına uğradığından zamanaşımına uğramış amme alacaklarının davacıdan tahsili amacıyla düzenlenen 04/04/2016 tarih ve 1 ve 2 takip numaralı ödeme emirlerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Davacı hakkında düzenlenen ve davacının sorumluluk şartlarının mevcut olup olmadığını ortaya koyan, ihtilaf konusu ödeme emirlerinin dayanağı 06/11/2015 tarihli YMM Sorumluluk Raporunun davacıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır.
Anılan raporun davacıya tebliğ edilmemesi dava konusu vergilendirme işleminin esasını etkileyecek nitelikte bir şekil noksanlığı oluşturduğundan, davacı adına düzenlenen 04/04/2016 tarih ve … ve … takip numaralı ödeme emirlerinde de hukuka uygunluk görülmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle ödeme emirlerini iptal etmiştir.
Davalı idarenin istinaf başvurusunu inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Uygulamasındaki Yetki” başlıklı Birinci Bölümünde yer alan 4. maddesinin ilk fıkrasında, vergi dairesi, mükellefi tespit, vergiyi tarh, tahakkuk ve tahsil eden daire olarak tanımlanmış; ikinci fıkrasının ilk cümlesinde ise, mükelleflerin vergi uygulaması bakımından hangi vergi dairesine bağlı olduklarının vergi kanunları ile belirleneceği; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 43. maddesinin 1. fıkrasında da, katma değer vergisinin, mükelleflerin işyerinin bağlı bulunduğu yer vergi dairesince tarh olunacağı hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamına giren vergi, resim ve harçlardan kaynaklanan tarh ve ceza kesme işlemlerin yapılmasında verginin mükellefinin bağlı olduğu vergi dairesinin yetkili olduğu anlaşılmaktadır.
Anılan düzenlemelerde yetki kuralı, takip edilmesi gereken kişiye değil, takip konusu olan verginin mükellefine göre belirlenmiştir.
Hakkında üretim tasdik raporu düzenlediği … Petrol Ürünleri Taşımacılık İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin yeminli mali müşavirliğini yapan ve mesleki sorumluluğunu yerine getirmediğinden bahisle müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulan davacı hakkında, davacının bağlı bulunduğu yetkisiz davalı vergi dairesince düzenlenen ödeme emirlerinde yasal isabet bulunmadığından davayı kabul eden Mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Vergi Dava Dairesi, bu gerekçeyle istinaf başvurusunu reddetmiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin, 16/04/2018 tarih ve E:2017/1070, K:2018/2527 sayılı kararı:
30/07/1995 tarih ve 22359 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 18 Sıra No’lu Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu Genel Tebliğinin müşterek ve müteselsil sorumluluğun tespitine ilişkin bölümünde sorumluluğu tespit edilen yeminli mali müşavirle ilgili takibatın, yeminli mali müşavirin bağlı bulunduğu vergi dairesince yerine getirileceği kurala bağlanmıştır.
Anılan düzenleme uyarınca dava konusu ödeme emirlerinin, davacı yeminli mali müşavirin bağlı bulunduğu Seğmenler Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından düzenlenmesinde yetki yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından istinaf yoluna konu mahkeme kararının esasının incelenmesi gerekmektedir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
… Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Dava Dairesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Ödeme emirlerinin yetkili vergi dairesi tarafından düzenlendiği, uyuşmazlık konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı, aksi yönde verilen Vergi Dava Dairesinin ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay Yedinci Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Bölge İdare Mahkemesi, … Vergi Dava Dairesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
13/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.

X – KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.