Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/181 E. 2019/918 K. 13.11.2019 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/181 E.  ,  2019/918 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/181
Karar No : 2019/918

TEMYİZ EDEN (DAVALI) :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF (DAVACI) :
İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Davacı adına, muhtasar beyannamelerini vermediğinden bahisle takdir komisyonu kararlarına istinaden 2003 yılının Ağustos ilâ 2008 yılının Ocak dönemleri için re’sen salınan gelir (stopaj) vergisi ile bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı: Davacı nezdinde 30/10/2007 tarihinde yapılan yoklamada, davacının faaliyetini yürüttüğü iş yeri için aylık 1.500,00 TL kira ödediği tespit edilmiştir.
Olayda, stopaja tabi ödemeleri olduğu halde beyanda bulunmadığından bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 30. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacı takdire sevk edilmiş ise de dava dilekçesi ve eki belgelerin incelenmesinden, takdir komisyonu kararlarında 30/10/2007 tarihli yoklama fişine dayanıldığı ve ilgili yoklama fişinde sadece 2007 yılına ilişkin tespitin bulunduğu görülmüştür.
2007 yılına ilişkin olanlar dışındaki cezalı tarhiyatlara esas alınan matrahların takdir komisyonunca hiçbir araştırma ve inceleme yapılmadan, soyut ve genel ifadelerle, takdirin dayanakları kararda gösterilmeksizin belirlendiği, takdir komisyonunun 2007 yılı haricinde yasal inceleme ve araştırma yetkisini kullanmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, 2007 yılına ilişkin olanlar haricinde 2003 yılının Ağustos ila 2008 yılının Ocak dönemlerine ait cezalı tarhiyatlarda hukuka uygunluk, 2007 yılına ilişkin olan cezalı tarhiyatlarda ise bu yıla ilişkin somut tespit bulunduğundan hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle 2007 yılına ilişkin cezalı tarhiyatlar yönünden davayı reddetmiş, diğer dönemlere ilişkin cezalı tarhiyatları ise kaldırmıştır.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin, 23/05/2016 tarih ve E:2016/7447, K:2016/3636 sayılı kararı:
Vergi Usul Kanunu’nun 114. maddesinin 2. fıkrasının, Anayasa Mahkemesinin, 08/01/2010 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 15/10/2009 tarih ve E:2006/124, K:2009/146 sayılı kararıyla iptal edilmesi karşısında, bu hükmün zamanaşımının tespitinde uygulanamayacağı dikkate alındığında, 2003 ve 2004 yıllarına ait cezalı tarhiyatların zamanaşımına uğradığı sonucuna varılmıştır.
Bu nedenle, kararın belirtilen dönemlere ait cezalı tarhiyatların kaldırılması yolundaki hüküm fıkralarında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
213 sayılı Kanunun 3. maddesinin (B) işaretli fıkrasında yazılı kural, davacı tarafından çekince konulmaksızın imzalanan ve faaliyetin yoklamanın yapıldığı adreste devam ettiği yolundaki saptamayı içeren 30/10/2007 tarihli tutanağın delil olarak kabulünü gerektirmektedir. Yoklama fişinin 2007 yılında düzenlenmiş olması, faaliyete devam edildiği yolundaki tespitin sadece bu yıla ilişkin olacağı anlamına gelmeyeceğinden ve aksi kanıtlanmadıkça davacının aynı adreste öteden beri faaliyette olduğunun kabulünü gerektirdiğinden, ulaştığı aksi yöndeki yargıyı hükme esas alarak tarhiyatın, 2005, 2006 ve 2008 yıllarına ilişkin kısmını takdirin dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle kaldıran vergi mahkemesi kararının değinilen hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
Daire bu gerekçeyle kararın, 2005, 2006 ve 2008 yıllarına ait cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkralarını bozmuş, 2003 ve 2004 yıllarına ait cezalı tarhiyatlara ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen temyiz istemini reddetmiş; davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.
…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı: Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle bozulan hüküm fıkrası yönünden ilk kararında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’İN DÜŞÜNCESİ : Takdir komisyonunca belirlenen aylık kira tutarlarının, 30/10/2007 tarihli yoklama tutanağı ile tespit edilen kira tutarından düşük olduğu dikkate alındığında takdir komisyonu kararının dayanağının bulunmadığından söz edilemeyecektir. Bu nedenle 2005, 2006 ve 2008 yıllarına ait cezalı tarhiyatlarda hukuka aykılık bulunmadığından ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY: Davacı şirketin iş yeri adresinde kanuni temsilci nezdinde 30/10/2007 tarihinde yapılan yoklamada, mükellefin adreste poliklinik hizmeti faaliyetinde bulunmaya devam etmekte olduğu, iş yerinin aylık kirasının brüt 1.500,00 TL olduğu, tahsilat makbuzu karşılığında kira ödendiği ve iş yeri mülkiyetinin … Ortodoks Cemaati Kiliseleri, Mektepleri ve Mezarlığına ait olduğu tespit edilmiştir.
Bunun üzerine muhtasar beyannamelerini vermediğinden bahisle davacı 24/03/2008 tarihinde takdire sevk edilmiş ve 25/02/2010 tarihli takdir komisyonu kararları ile mükellefin dosyasındaki durumu, yapılan işin nevi, iş yerinin durumu ve iş yerinin bulunduğu mevki itibarıyla kira miktarları ve emsal kira bedelleri gibi tüm faktörler dikkate alınarak aylık kira miktarlarının tespit edildiği belirtilmiştir. Takdir komisyonunca aylık kira tutarları 2005 yılı için 488 TL, 2006 yılı için 531 TL, 2007 yılının ilk altı ayı için 562 TL, son altı ayı için 585 TL, 2008 yılı için ise 608 TL olarak belirlenmiştir.
Takdir komisyonu kararı uyarınca 2003 yılının Ağustos ila 2008 yılının Ocak dönemleri için re’sen salınan gelir (stopaj) vergileri ile bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarına ilişkin ihbarnamelerin 31/03/2010 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine işbu dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3. maddesinin (B) işaretli fıkrasında vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu kurala bağlanmıştır.
Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde, re’sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmıştır. Aynı maddenin 2. fıkrasının 1. bendinde, vergi beyannamesinin kanuni süresi geçtiği halde verilmemesi re’sen tarh nedeni olarak kabul edilmiştir.
Kanunun 31. maddesinde ise takdir kararlarında takdirin müstenidatı ve takdir hakkında izahatın bulunması gerektiği; 75. maddesinde de takdir komisyonlarının 74. maddedeki görevleri dolayısıyla bu Kanunda yazılı inceleme yetkisine haiz oldukları düzenlemesine yer verilmiştir.
Kanunun 127. maddesinde, yoklamadan maksadın, mükellefleri ve mükellefiyetle ilgili maddi olayları, kayıtları ve mevzuları araştırmak ve tespit etmek olduğu belirtilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Olayda, takdir komisyonunca belirlenen aylık kira tutarlarının, 30/10/2007 tarihli yoklama tutanağı ile tespit edilen kira tutarından düşük olduğu dikkate alındığında takdir komisyonu kararının dayanağının bulunmadığından söz edilemeyecektir.
Bu nedenle 2005, 2006 ve 2008 yıllarına ait cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmamakta olup belirtilen dönemlere ait cezalı tarhiyatların takdirin dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılması yolunda verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- …. Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

XX – KARŞI OY:
Takdir komisyonunca, 30/10/2007 tarihli yoklama tutanağı dikkate alınarak 2008 yılı için de matrah tespit edilmiş ise de 2007 yılında düzenlenen yoklama tutanağı esas alınarak sonraki dönem için tespit edilen matrahın dayanağının bulunduğundan söz edilemeyecektir.
Bu nedenle, ısrar kararının 2008 yılına ait vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen temyiz isteminin reddi gerektiği oyuyla Kurul kararına bu yönden katılmıyorum.