Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/1331 E. 2019/937 K. 13.11.2019 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/1331 E.  ,  2019/937 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1331
Karar No : 2019/937

TEMYİZ EDEN (DAVACI) :…
KARŞI TARAF (DAVALI) :…
VEKİLİ : …

İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2014 yılı Nisan-Haziran dönemi için re’sen salınan gelir (stopaj) vergisi ile üç kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Uyuşmazlık konusu tarhiyatın dayanağı olan davacı adına düzenlenmiş vergi tekniği raporunun vergi/ceza ihbarnamesi ekinde tebliğ edilmediği gerekçesiyle cezalı tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen ısrar kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 11/04/2018 tarih ve E:2018/267, K:2018/209 sayılı kararıyla bozulması üzerine verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Posta ücreti eksikliğinin giderilmesi amacıyla davacı şirkete gönderilen 10/09/2018 tarihli tezkerenin Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi gereğince tebliğ edildiği, belirtilen süre içinde eksikliğin giderilmemesi üzerine 15/11/2018 tarihli tezkere ile bildirimin tekrarlandığı ve davacı şirkete 07/12/2018 tarihinde tebliğ edildiği, buna rağmen eksikliğin süresi içerisinde tamamlanmadığı görülmüştür.
Anılan tezkerelere rağmen eksikliğin süresinde tamamlanmaması nedeniyle 14/01/2019 tarihinde dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
14/01/2019 tarihinden itibaren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasında öngörülen üç aylık sürenin de geçtiği görülmüştür.
Vergi mahkemesi bu hukuksal nedenler ve gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, posta giderinin tamamlanmasına ilişkin müzekkerenin kendilerine tebliğ edilmediği, usulüne uygun olarak tebliğ edilseydi eksikliğin tamamlanmamasının söz konusu olmayacağı, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Davacının dava dilekçesinde bildirdiği adres dışında dosyaya ibraz ettiği temyize cevap dilekçesinde farklı adres bilgisine yer verdiği halde posta ücretinin tamamlanmasına ilişkin yazının bu adreste tebliğe çıkarılmadan, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca tebliğ edildiği görüldüğünden, usulsüz olarak tebliğ edilen posta ücretinin tamamlanmasına ilişkin yazının gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılması yolunda verilen Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
Davacı adına, 2014 yılı Nisan dönemi için üç kat vergi ziyaı cezalı gelir (stopaj) vergisi tarhiyatı yapılmıştır.
Anılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davada uyuşmazlık konusu tarhiyatın dayanağı olan davacı adına düzenlenmiş vergi tekniği raporunun vergi/ceza ihbarnamesi ekinde tebliğ edilmediği gerekçesiyle davanın kabulü yolunda verilen karar davacının dava dilekçesinde gösterdiği … Mah. … Cad. No:… … Plaza K:… Büro:… …” adresinde tebliğ edilememiş, posta memurunca yeni adresin … Mah. … Sok. … Plaza K:… …” olarak saptanması üzerine bu adreste tebliğ edilmiştir.
Davacı temyize cevap dilekçesinde adres olarak bu son adresi göstermiştir. Üçüncü Dairenin bozma kararı da yine bu adreste Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi hükmüne göre tebliğ edilmiştir.
Vergi mahkemesinin ısrar kararı bahse konu bu adreste tebliğ edilmeye çalışılmış ancak şirketin bu adresten taşındığı tespit edilmiş, tebliğ evrakı iade edilmiştir. Ticaret Sicil Memurluğundan sorulması üzerine gelen yazıda şirketin bilinen son adresinin ”… Mah. … Sok. No:… … Plaza … Blok K:… …” olduğunun belirtilmesi üzerine ısrar kararı ve idarenin temyiz dilekçesi bu adreste Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca tebliğ edilmiştir.
Israr kararı Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 11/04/2018 tarih ve E:2018/267, K:2018/209 sayılı kararıyla bozulmuştur. Bozma kararı üzerine Mahkemece posta ücreti eksikliğinin tamamlanmasına ilişkin 10/09/2018 tarihli yazı davacının “… Mah. … Cad. No:… … Plaza K:… Büro: … …” adresine tebliğe çıkarılmıştır. Davacının adresten ayrıldığına ilişkin şerhle tebliğ evrakı iade edilmiştir.

Anılan yazı bu kez davacının Ticaret Sicil Müdürlüğünden sorulmak suretiyle Mahkemenin bilgisine giren “… Mah. … Sokak No:… … Plaza … Blok Kat:… P.K. … …” adresinde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir.
Posta ücreti eksikliğinin verilen sürede tamamlanmadığı görüldüğünden eksikliğin tamamlanması, tamamlanmadığı takdirde dosyanın üç ay süreyle işlemden kaldırılacağına ilişkin yazı davacının “… Mah. …Sokak No:… … Plaza … Blok Kat:… P.K. … …” adresine tebliğe çıkarılmıştır.
Davacının adresten ayrıldığı, yeni adresinin tespit edilemediğine ilişkin şerhle tebliğ evrakı iade edilmiştir. İade üzerine Mahkemece anılan yazı davacının “… Mah. … Sokak No:… … Plaza … Blok Kat:… P.K. … …” adresinde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir.
14/01/2019 tarihli kararla posta ücretine ilişkin eksikliğin süresi içinde tamamlanmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. Anılan karar davacının “… Mah. … Sokak No:… … Plaza … Blok Kat:… P.K. … …” adresinde tebliğe çıkarılmıştır.
Davacının adresten ayrıldığı yeni adresinin tespit edilemediğine ilişkin şerhle tebliğ evrakı iade edilmiştir. İade üzerine Mahkemece, anılan karar davacının “… Mah. … Sokak No:… … Plaza … Blok Kat:… P.K. … …” adresinde Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiştir.
Mahkemenin 19/04/2019 tarihli temyize konu kararıyla davacıya tebliğ edilen posta ücretinin tamamlanmasına ilişkin yazıların gereğinin yerine getirilmediği, 14/01/2019 tarihli dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin karar tarihi itibariyle de üç aylık sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 6. maddesinin (5) numaralı fıkrasında, “Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur.” hükmü yer almaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35. maddesinin birinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları;

“Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.
Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.
Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır.
Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Usul Yönünden:
Davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun amir hükmüdür.
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemesi tarafından verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusu, yukarıda değinilen yasal zorunluluk nedeniyle bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebilecek olup bu incelemenin, bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılması gerektiğine oyçokluğuyla karar verilmiştir.
Kurul Üyesi … bu görüşe aşağıdaki gerekçeyle katılmamıştır:
2575 sayılı Danıştay Kanununun 38. maddesinin 2. fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.
“Israr” kararı, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesidir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Israr kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri Kurulu değil ilk bozma kararını veren dava dairesidir.
Kurulun bozma kararına uyularak verilen karar, direnme kararı niteliğinde olmadığı halde, ilgili dava dairesinin, söz konusu karara karşı yapılan temyiz isteminin görüşülüp karara bağlanmasının Kurulun görevine girdiği gerekçesiyle dosyayı Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderdiği, Vergi Dava Daireleri Kurulunca da temyiz isteminin incelenmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Kurul başvurunun incelenmesinde görevsiz olduğundan temyiz istemini inceleme olanağı bulunmadığı, bu halde de iki yargı yeri arasında görev uyuşmazlığı oluşacağı açık olup temyiz isteminin hangi yargı yerinde çözümleneceği hususunun belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmektedir.
Esas Yönünden:
Dosyanın incelenmesinden, Mahkemece davacıya tebliğ edilen posta ücretinin tamamlanmasına ilişkin 10/09/2018 tarihli yazının davacının dava dilekçesinde belirttiği adreste tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır.
Davacının dava dilekçesinde bildirdiği adres dışında mahkemenin ilk kararının temyizine ilişkin dilekçeye karşı dosyaya ibraz ettiği cevap dilekçesinde farklı adres bilgisine yer verdiği halde posta ücretinin tamamlanmasına ilişkin ilk yazının bu adrese tebliğe çıkarılmadan, Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi uyarınca dava dilekçesinde bildirilen eski adresine tebliğe çıkarıldığı görüldüğünden, usulsüz olarak tebliğ edilen posta ücretinin tamamlanmasına ilişkin yazının gereği yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılması yolunda verilen Mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- … Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/11/2019 tarihinde usulde oyçokluğu, esasta oybirliğiyle karar verildi.