Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2018/1173 E. 2019/479 K. 03.07.2019 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2018/1173 E.  ,  2019/479 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2018/1173
Karar No : 2019/479

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : Ticaret (Gümrük ve Ticaret) Bakanlığı
VEKİLİ :
KARŞI TARAF (DAVACI) :
VEKİLİ :

İSTEMİN KONUSU :…. Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tescilli 16/06/2010 tarih ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşyaya ilişkin olarak beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan giderlerin katma değer vergisi matrahına dahil edilmediğinden bahisle, ek olarak tahakkuk ettirilen katma değer vergisine vaki itirazın reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Mahkemenin ilk kararının özeti: …. Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…; K:… sayılı kararında aşağıdaki hukuksal nedenler ve gerekçeye yer verilmiştir:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 21. maddesine göre, beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan giderlerden vergilendirilmemiş olanların katma değer vergisi matrahına dahil edileceği hükme bağlanmış olup, dava konusu beyanname muhteviyatı eşya için düzenlenen ardiye, antrepo, tahmil, tahliye vb. hizmetler için düzenlenen fatura tarihinin (29/06/2010) beyanname tescil tarihinden sonra olduğu gerekçesiyle dava konusu ek tahakkuku iptal etmiştir.
Daire kararının özeti: Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin, 23/05/2018 tarih ve E:2014/3858, K:2018/2958 sayılı kararında aşağıdaki hukuksal nedenler ve gerekçeye yer verilmiştir:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1. maddesinde, her türlü mal ve hizmet ithalatının verginin konusunu teşkil eden işlemlerden olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanunun 10. maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, vergiyi doğuran olayın malın teslimi veya hizmetin yapılması anında meydana geldiği öngörülmüştür. Kanunun “İthalatta matrah” başlıklı 21. maddesinin (a) bendinde, ithal edilen malın gümrük vergisi tarhına esas olan kıymeti, gümrük vergisinin kıymet esasına göre alınmaması veya malın gümrük vergisinden muaf olması halinde sigorta ve navlun bedelleri dahil (CIF) değeri, bunun belli olmadığı hallerde malın gümrükçe tespit edilecek değeri; (b) bendinde, ithalat sırasında ödenen her türlü vergi, resim, harç ve paylar; (c) bendinde de, gümrük beyannamesinin tescil tarihine kadar yapılan diğer giderler ve ödemelerden vergilendirilmeyenler ile mal bedeli üzerinden hesaplanan fiyat farkı, kur farkı gibi ödemeler ithalde alınması gereken katma değer vergisinin matrahına dahil unsurlar arasında sayılmıştır.
Öte yandan, anılan Kanunun 13. maddesinin (b) fıkrasında ise; deniz ve hava taşıma araçları için liman ve hava meydanlarında yapılan hizmetlerin vergiden müstesna olduğunun hükme bağlanmış, anılan maddenin uygulanması ile ilgili olarak, 15 seri nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (B) bölümünün 1. fıkrasında ise, söz konusu istisnanın seyrüsefere ilişkin olmak üzere liman ve hava meydanlarında araçlar için ifa edilen her türlü hizmeti kapsadığı vurgulanmıştır.
Bu hükümlere göre; beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan tahmil-tahliye gibi diğer gider ve ödemelerden vergilendirilmeyenlerin katma değer vergisi matrahına ilave edilmesi yasal bir zorunluluktur.
Uyuşmazlık konusu olayda, beyannamenin tescil tarihinin fatura tarihinden önce olduğu görülmekle birlikte, katma değer vergisi açısından vergiyi doğuran olay hizmetin ifasıyla meydana geldiğinden, beyannamenin tescil tarihinden önceki veya sonraki tarihlerde düzenlenen faturalardaki diğer giderlerle ilgili ödemelerin, katma değer vergisi matrahına dahil edilebilmesi için, söz konusu ödemelerin beyannamenin tescil tarihine kadar yapılan giderlere ilişkin olması gerekmektedir. Bunun belirlenmesi ise, ordino, free out, navlun, geçici kabul, terminal, ithal ardiye, liman hizmeti, tahliye, demuraj ve benzeri adlar altında verilen hizmetlerin niteliğinin, dolayısıyla, vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihin ortaya konulmasını gerektirmektedir. Ancak Mahkemece, bu yönde herhangi bir inceleme yapılmayarak, sadece beyanname ve fatura tarihlerinin esas alınması suretiyle karar verildiği görülmektedir.
Daire, düzenlenen faturadaki gider ve ödemelerden kaynaklanan katma değer vergisi bakımından yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak yeniden karar verilmesi gerektiği ve bu nedenle mahkeme kararında isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Israr kararının özeti: Mahkeme, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …’NIN DÜŞÜNCESİ : Temyizen incelenen ısrar kararının, Danıştay Yedinci Dairesinin 23/05/2018 tarih ve E:2014/3858, K:2018/2958 sayılı kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay Yedinci Dairesinin, 23/05/2018 tarih ve E:2014/3858, K:2018/2958 sayılı kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- …. Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının
BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/07/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.