Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2018/1031 E. 2019/264 K. 27.03.2019 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2018/1031 E.  ,  2019/264 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2018/1031
Karar No : 2019/264

TEMYİZ EDEN (DAVACI): …
VEKİLİ: …
KARŞI TARAF (DAVALI):…
VEKİLİ: …

İSTEMİN KONUSU: …Vergi Mahkemesinin, …. tarih ve E:…, K:….sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlenmiş faturaların kayıtlara dahil edilmesi ve bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakılması yolunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca, 2010 yılının tüm dönemleri için re’sen salınan geçici vergi ile gerçek bir emtia teslimi/hizmet ifasına dayanmayan belgelerin kullanımından kaynaklanan kısım için üç kat, kayıt ve beyan dışı bırakılan hasılattan kaynaklanan kısım için bir kat olarak kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
Mahkemenin ilk kararının özeti: …Vergi Mahkemesi, … tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla; gerçek bir emtia teslimi/hizmet ifasına dayanmayan belgelerin maliyet kayıtlarında muhasebeleştirildiği ve bir kısım hasılatın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı yolunda tespitleri içeren vergi inceleme raporu uyarınca belirlenen matrah farkı üzerinden geçici verginin salındığı, bir kat ve üç kat vergi ziyaı cezasının kesildiği, Mahkemelerince 2010 yılına ilişkin katma değer vergisi tarhiyatlarının dava konusu edildiği E:… sayılı dava dosyasında, davacıya fatura düzenleyen şirketler hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarında yer alan tespitlerden faaliyetlerinin gerçek bir ticari ilişkiye dayanmadığı sonucuna ulaşıldığı, fatura tutarlarının maliyetlerinden çıkarılması halinde kârlılık oranının çok yüksek olması nedeniyle satılan malın maliyetinin emsal bedel tespitine ilişkin hükümler de dikkate alınarak hesaplandığı dikkate alındığında geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 120. maddesi uyarınca, mahsup süresi geçtikten sonra kesinleşen geçici vergi terkin edileceğinden, mahsup dönemi geçen geçici verginin aranamayacağı gerekçesiyle geçici vergiyi kaldırmış, bir kat ve üç kat vergi ziyaı cezası yönünden davayı reddetmiştir.
Daire kararının özeti: Tarafların temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 30/10/2017 tarih ve E:2016/9163, K:2017/7300 sayılı kararıyla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların geçici vergi aslının kaldırılması ve bir kat kesilen vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun geçici vergiye ilişkin 32. maddesinin 2. fıkrasında, Gelir Vergisi Kanununa atıf yapılarak, Gelir Vergisi Kanununda belirtilen esaslara göre câri dönemin kurumlar vergisi oranında geçici vergi ödeneceğinin belirtildiği, geçici vergi üzerinden ceza kesilmesi belirtilen hükme uygun ise de, yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi niteliği taşıyan geçici vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle sahte fatura kullanımından kaynaklanan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının bir katı aşan kısmına ilişkin hüküm fıkrasını bozmuş; taraflarca yapılan kararın düzeltilmesi istemlerini, … tarih ve E:.., K:… sayılı kararıyla reddetmiştir.
Israr kararının özeti: … Vergi Mahkemesi,…tarih ve E:…, K:….sayılı kararıyla; geçici verginin aslının kaldırılması ve bir kat tutarında kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkralarının kesinleştiği ortaya koyulduktan sonra, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde öngörülen eylemle vergi kaybına sebebiyet verildiği hususunun mahkeme kararı ile ortaya konulması nedeniyle davacı adına, geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının 1 katı aşan kısmının hukuka uygun olduğu, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 19/02/2014 tarih ve E:2013/833, K:2014/106 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının 1 katı aşan kısmı yönünden davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasında ısrar etmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Gerçek bir emtia teslimi/hizmet ifasına dayanmayan belgelerin kullanıldığının tespit edilmesi nedeniyle, davacı adına üç kat vergi ziyaı cezası kesilmesi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar kararının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davacının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- …Vergi Mahkemesinin, … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/03/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.