Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2017/620 E. 2017/557 K. 08.11.2017 T.

DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2017/620 E.  ,  2017/557 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2017/620
Karar No : 2017/557

Temyiz Eden : … Vergi Dairesi Başkanlığı – …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
Karşı Taraf : …

İstemin_Özeti : Davacı adına, 1/2 hissesine sahip olduğu arsası üzerinde 15 yıl süreyle tesis edilen intifa hakkı karşılığı elde ettiği gelirin gayrimenkul sermaye iradı olarak beyannameye dahil edilmemesi nedeniyle re’sen salınan 2005 yılına ait gelir vergisi ve aynı yılın Temmuz-Eylül dönemine ait geçici vergi ile bir kat kesilen vergi ziyaı cezası davaya konu yapılmıştır.
… Vergi Mahkemesi, … gün ve E:… , K:… sayılı kararıyla; Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun, 10.10.2012 gün ve E:2010/710, K:2012/367 sayılı bozma kararına uyarak, kiralama olarak değerlendirilemeyecek olan intifa hakkı karşılığında alınan bedelin, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 70’inci maddesinde gayrimenkul sermaye iratları arasında sayılmadığı, intifa hakkı sahibinin hakkın konusu olan şeyi başkasına kiralamasının gayrimenkul sermaye iradı olarak tanımlandığı, bu durumda yasada gayrimenkul sermaye iradı olarak açıkça sayılmayan dava konusu intifa bedelinin, Anayasada öngörülen verginin yasallığı ilkesine aykırı olarak, beyanı gerektiğinden bahisle yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Davalı idare tarafından; üçüncü kişi lehine intifa hakkı kuran gayrimenkul malikinin mülkiyet hakkının devam ettiği ve malikin yükümlülüğünün sadece intifa hakkı sahibinin söz konusu gayrimenkulden, bu hakkın tanıdığı süreler dahilinde yönetme, kullanma ve yararlanmasına rıza göstermekten ibaret olduğu dikkate alındığında, intifa hakkı tesisi suretiyle gayrimenkulün kullandırılmasının kiralama olarak değerlendirilmesi gerektiği ileri sürülerek, kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti :Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 4’üncü fıkrasında, davanın incelendiği ilk derece yargı yeri kararının temyiz incelemesi sonunda bozulmasından sonra bozmaya uyulmayarak ilk kararda ısrar edilmesi halinde, bu karara karşı yapılan temyiz isteminin İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurulları tarafından inceleneceği ve Kurulların kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu öngörülmekle; yargılamanın bu aşamasında, ne bozulmakla kaldırılan ilk karar ve ne de ısrar edilmekle hükmüne uyulmayan bozma kararına göre temyiz incelemesi yapılamayacağı için ısrar kararı, Vergi Dava Daireleri Kurulu kararıyla bozulan vergi mahkemesi tarafından yeniden verilen karara karşı yapılan temyiz başvurusunun, uyulması yasadan dolayı zorunlu olan Kurulun bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak incelenebileceğine ve bu incelemenin, uyulması zorunlu bozma kararını veren Kurulumuz tarafından yapılabileceğine; aynı nedenle temyiz isteminin Kurulumuzca incelenmesi gerektiğine; Kurul Üyeleri … , … , … ‘in bu konudaki karşı oyları ve oyçokluğu ile karar verilerek dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine vergi mahkemelerince verilen kararlar, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenebileceğinden, … Vergi Mahkemesinin, … gün ve E:… , K:… sayılı kararının, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararındaki esaslara uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 8.11.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X – KARŞI OY
Vergi Mahkemesi direnme kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca bozulması üzerine, bu karara uyularak aynı Mahkemece verilen kararın temyizen bozulması istenilmektedir.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 38’inci maddesinin 2’nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın, ısrar kararı niteliğinde olması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin 3 ve 4’üncü fıkralarında yer alan düzenlemeden; “ısrar” kararının, Danıştayın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu anlaşılmaktadır. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Anılan 4’üncü fıkrada açıkça belirtildiği üzere Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, dairenin bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve söz konusu kararı ortadan kaldırır. Direnme kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bozma kararı üzerine verilen vergi mahkemesi kararının temyizi halinde ise inceleme, kararın, daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bu incelemeyi yapmaya yetkili merci de Vergi Dava Daireleri Kurulu değil, ilk bozma kararını veren dava dairesidir.
Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı uyarınca mahkemece yeniden inceleme yapılarak verilen karar, direnme kararı niteliğinde olmadığı halde, Danıştay Dokuzuncu Dairesince; temyizen incelenen kararın Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun bozma kararı üzerine verilen bir karar olması nedeniyle temyiz isteminin görüşülüp karara bağlanmasının anılan kurulun görevine girdiği gerekçesiyle dosyayı Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderdiği, Vergi Dava Daireleri Kurulunca da temyiz isteminin incelenerek karar verildiği anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, Kurul başvurunun incelenmesinde görevsiz olduğundan temyiz istemini inceleme olanağı bulunmadığı, bu halde de iki yargı yeri arasında görev uyuşmazlığı oluşacağı açık olup temyiz isteminin hangi yargı yerinde çözümleneceği hususunun belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerektiği oyu ile Kurul kararına katılmıyoruz.