Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2011/504 E. 2013/243 K. 19.06.2013 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2011/504 E.  ,  2013/243 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2011/504
Karar No : 2013/243

Temyiz Edenler: 1- …
2- … Limited Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: Global teminatı bulunan … Limited Şirketi adına tescilli 13.1.2005 günlü ve … sayılı transit beyannamesiyle … Gümrük Müdürlüğüne sevk edilen eşyanın varış gümrüğünden yurt dışı edilmemesi üzerine, eşyanın girişi sırasında tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerinin hesaplanan faiziyle birlikte 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili cihetine gidileceği yolunda, taşımayı üstlenen davacı adına tesis edilen işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; transit rejim kapsamında taşınan eşyanın girişi sırasında tahakkuk ettirilerek itirazsız kesinleşen ve teminata bağlanan gümrük vergilerinin, transit rejim hükümlerinin ihlali halinde, yeniden tahakkuk ettirilmelerine gerek bulunmadığından, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsili cihetine gidilmesi gerekmekle birlikte; söz konusu vergilerin vade günü belli olmadığından öncelikle, anılan Kanunun 37’nci maddesi hükmü uyarınca, vergilerin ödenmesi için bir aylık vade belirlenmesi ve vadesinde ödenmemesi halinde de aynı Kanunun 56’ncı maddesine göre işlem tesisi gerekirken, bu yola başvurulmadan doğrudan 56’ncı madde uygulaması şeklinde işlem tesis edilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Gümrük idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 3.11.2010 günlü ve E:2008/5607, K:2010/5106 sayılı kararıyla; daha önce tahakkuk ettirilerek itirazsız kesinleşen ve teminata bağlanan, ancak, vadesi belli olmayan amme alacağının takip ve tahsili amacıyla tesis edilmesi gereken ilk işlemin, vade belirlenmesine ilişkin işlem olması gerektiği, vadenin hangi tarih olacağı da, 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesinde, bir aylık ödeme müddetinin son günü olarak belirlendiğinden, transit rejimi kapsamında taşınan eşyanın, giriş esnasında tahakkuk ettirilen gümrük vergilerinin vadesi bu tarihte belli olmadığına göre, rejim şartlarının ihlal edildiğinden bahisle, vergilerin tahsili yoluna gidilmeden önce, maddede belirtildiği üzere, bir aylık süre içerisinde ödenmesi hususu tebliğ edilmesi ve bu işlemin tebliğine karşın vadesinde ödeme yapılmaması durumunda da, takip edilen kişinin teminat verip vermediğine bağlı olarak 55 veya 56’ncı maddenin uygulanması gerektiği, 6183 sayılı Yasanın anılan 37’nci maddesi uyarınca yapılacak tebligatta, ödeme zamanının belirtilmemiş olması tebligatı geçersiz kılmayacağı gibi ödeme süresinin belirlenmesi konusunda, İdareye tanınmış bir yetki bulunmadığı, ödeme süresinin, kanun tarafından bizzat bir ay olarak belirlendiği, idare tarafından yapılması gereken, yalnızca, bu bir aylık ödeme süresini başlatacak tebligatı gerçekleştirmekten ibaret olduğundan, yapılacak tebligatta, bir aylık sürenin kısaltılması veya uzatılması da olanaklı olmadığından, söz konusu işlemde, bu konuda yer alacak ibarelerin, hukuken değer taşımadığı, transit beyanname muhteviyatı eşyanın taşınması işini üstlenen ve teminatı bulunmayan davacı adına, 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesi uyarınca tesis edilerek tebliğ edilen işlemde, 7 günlük ödeme süresi belirlenmesine ilişkin ibare işlemi kusurlandıracak nitelikte bir şekil sakatlığı olmadığından, transit rejimi şartlarının ihlal edilip edilmediği hususu araştırılarak karar verilmesi gerekirken, davaya konu işlemdeki 7 günlük ödeme süresine dayanılarak, takip edilen kişinin, global teminatı bulunan adına transit beyanname tescil edilen firma olmadığı hususu gözetilmeksizin, işlemin 56’ncı madde kapsamında tesis edildiği kabul edilerek, maddi olay ve hukuki durumun yanlış nitelendirilmesi suretiyle verilen mahkeme kararında isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; 6183 sayılı Yasanın 37’nci maddesi uyarınca tesis edilen dava konusu işlemde sürenin yedi günle sınırlandırılmasının işlemi kusurlandıran bir şekil sakatlığı olmadığından işin esasına girilerek karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararları bozulmuş ise de; İdare Hukukunun genel ilkeleri uyarınca idarelerce tesis edilecek işlemlerde kanundaki şekil şartlarına uyulması gerektiği, şekil noksanlığının 2577 sayılı Yasanın 2’nci maddesi uyarınca iptal sebebi olduğu, 6183 sayılı Yasanın 37’nci maddesi uyarınca belirlenen bir aylık sürenin aynı zamanda ödeme süresi olması nedeniyle mükellefler lehine getirilmiş bir süre olduğu, bunun kısıtlanmasının kişinin haklarına halel getirmesi nedeniyle esasa müessir bir şekil sakatlığı olduğu sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı taraflarca temyiz edilmiş ve davacı tarafından, açılan dava tam yargı davası olduğundan, maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği; gümrük idaresi tarafından transit rejimi hükümleri ihlal edildiğinden, yapılan işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Gümrük idaresi tarafından temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından savunma verilmemiştir

Danıştay Tetkik Hakimi: …
Düşüncesi:Davacının, temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, ısrar kararının maktu vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirir nitelikte görülmediği ancak, gümrük idaresinin temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Global teminatı bulunan … Limited Şirketi adına tescilli transit beyannamesiyle sevk edilen eşyanın varış gümrüğünden yurt dışı edilmemesi üzerine, eşyanın girişi sırasında tahakkuk ettirilen gümrük ve katma değer vergilerinin hesaplanan faiziyle birlikte 7 gün içerisinde ödenmesi, aksi takdirde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsili cihetine gidileceği yolunda, taşımayı üstlenen davacı adına tesis edilen işlemi; işlemde 7 gün süre verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal eden ısrar kararı taraflarca temyiz edilmiştir.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararının, maktu vekalet ücretine ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve davacının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar, kararın bu kısma ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 85’inci maddesinin birinci fıkrasında, transit eşya için tahakkuk edebilecek gümrük vergilerinin ödenmesini sağlamak üzere bir teminat verilmesinin zorunlu olduğu; 86’ncı maddesinde, transit rejiminde hak sahibi olan kişilerin, eşyayı öngörülen süre içinde ve gümrük idareleri tarafından eşyanın ayniyetinin tespiti amacıyla alınan önlemlere uymak suretiyle, varış yeri gümrük idaresine sağlam ve noksansız olarak sunmak ve transit rejimine ilişkin hükümlere uymakla yükümlü oldukları; transit rejimine göre taşındığını bilerek eşyayı kabul eden taşıyıcı veya alıcının da, eşyayı öngörülen süre içinde ve gümrük idareleri tarafından eşyanın ayniyetinin tespiti amacıyla alınan tedbirlere uymak suretiyle, varış yeri gümrük idaresine sağlam ve noksansız olarak sunmakla yükümlü oldukları;197’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, gümrük vergilerinin tahakkuktan hemen sonra beyanname veya beyanname yerine geçen belge üzerinde yükümlüye tebliğ edileceği; 201’inci maddesinde, süresinde ödenmeyen kesinleşmiş gümrük vergileri hakkında 6183 sayılı Yasa hükümlerinin uygulanacağı; 202’nci maddesinin 1’inci fıkrasında, gümrük mevzuatı uyarınca gümrük idarelerinin gümrük vergilerinin ödenmesini sağlamak üzere bir teminat verilmesini gerekli görmeleri halinde, bu teminatın yükümlü veya yükümlü olması muhtemel kişi tarafından verileceği, 204’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında, teminat tutarının teminata konu gümrük vergileri tutarının kesin olarak tespiti halinde bu miktar, diğer hallerde ise tahakkuk eden veya edebilecek gümrük vergilerinin en yüksek tutarına eşit düzeyde saptanacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlere göre transit taşınan eşyaya ilişkin gümrük vergileri, yurda giriş sırasında beyanname üzerinden tahakkuk ettirilerek kural olarak teminata bağlandığından; rejim koşullarının ihlali halinde, başlangıçta tahakkuk ettirilerek teminata bağlanan ve itirazsız kesinleşen gümrük vergilerinin, 6183 sayılı Kanunun teminatlı alacakların takip ve tahsiline ilişkin hükümleri uyarınca takibi gerekmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 37’nci maddesinde, hususi kanunlarında ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacaklarının Maliye Vekaletince belirtilecek usule göre yapılacak tebliğinden itibaren bir ay içinde ödeneceği, bu ödeme müddetinin son gününün amme alacağının vadesi günü olduğu; 55’inci maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir “ödeme emri” ile tebliğ olunacağı; 56’ncı maddesinde ise, karşılığında teminat gösterilmiş bulunan amme alacağı vadesinde ödenmediği takdirde borcun yedi gün içinde ödenmesi, aksi halde teminatın paraya çevrileceği veya diğer şekillerle cebren tahsile devam olunacağının borçluya bildirileceği, yedi gün içinde borç ödenmediği takdirde teminatın, bu Kanun hükümlerine göre paraya çevrilerek amme alacağının tahsil edileceği kurala bağlanmıştır.
Transit rejimi uyarınca daha önce teminata bağlanan ancak, vadesi belli olmayan amme alacağının takip ve tahsili amacıyla tesis edilmesi gereken ilk işlem, vade belirlenmesine ilişkin işlemdir. Rejim koşullarının ihlali halinde daha önce tahakkuk eden ve teminata bağlanan ancak varış gümrüğünde ortaya çıkan noksanlıktan doğan gümrük vergilerinin ödenmesi gereken süre ve vadesi konusunda 4458 sayılı Yasada hüküm bulunmamaktadır. Ancak, Kanunun 201’nci maddesinde kesinleşen vergiler hakkında 6183 sayılı Yasa hükümleri uygulanacağı öngörüldüğünden, noksan çıkan eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin ödenmesi gereken sürenin de aynı Kanuna göre belirlenmesi gerekmekte ve bu işlemin tebliğine karşın vadesinde ödeme yapılmaması durumunda da, takip edilen kişinin teminat verip vermediğine bağlı olarak Kanunun 55 veya 56’ncı maddelerinin uygulanması gerekmektedir.
Transit beyanname kapsamında taşınan eşyanın gümrük vergilerinin yurda giriş sırasında tahakkuk ettirilerek kesinleştiği ve tahakkuk tutarına göre teminata bağlandığında ihtilaf bulunmadığı gibi eksik çıkan eşyaya isabet eden gümrük vergilerinin vadesi belli olmadığı için vadenin belirlenmesi amacıyla eşyanın taşınması işini üstlenen ve teminatı bulunmayan davacı adına 6183 sayılı Kanunun 37’nci maddesine göre tesis edilen işlemde yedi günlük ödeme süresi belirlenmesine ilişkin ibare, işlemi kusurlandıracak nitelikte bir şekil sakatlığı içermediği halde tersine yargı ile verilen ısrar kararının, işlemin hukuka uygunluğu hakkında transit rejimi şartlarının ihlal edilip edilmediğine göre ve davaya konu işlemle takip edilen davacının global teminatı veren ve adına transit beyanname tescil edilen firma olmadığı hususu gözetilerek karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı temyiz isteminin reddine; gümrük idaresinin temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 19.6.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.