Vergi Dava Daireleri Kurulu 2010/21 E. , 2012/1 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2010/21
Karar No: 2012/1
Temyiz Eden: … Anonim Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf: … Belediye Başkanlığı
Vekili: …
İstemin Özeti : İhtirazi kayıtla verilen Şubat 2005 dönemine ilişkin beyanname üzerinden 120.000 adet el ilanı için tahakkuk ettirilip, tahsil edilen ilan ve reklam vergisinin ret ve iadesi istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 15’inci maddesinin 5’inci bendinde, ilan ve reklam amacıyla dağıtılan broşür, katalog, duvar ve cep takvimleri, biblolar veya benzerlerinin her biri için en az 0,01 YTL ve en çok 0,25 YTL arasında ilan ve reklam vergisi alınacağının kurala bağlandığı, aynı Yasanın 96’ncı maddesinin (A) bendinde, Bakanlar Kurulunun, bu Kanunda en az ve en çok miktarları gösterilen vergi ve harç tarifelerini belediye grupları itibarıyla tayin ve tespit edeceğinin, (B) bendinde de yukarıda sayılanlar dışındaki vergi ve harçlara ait maktu tarifelerin, bu Kanunda belirtilen en alt ve en üst sınırları aşmamak şartıyla mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar göz önünde tutularak belediye meclislerince tespit olunacağının hüküm altına alındığı, belediye meclisince yasanın belirlediği hadler arasında kalınarak tespit edilen 0,10 YTL vergi tutarının hakkaniyete uygun olduğu, davacı şirket tarafından dağıtılan el ilanı broşürlerine ilişkin ilan ve reklam vergisinde, yasaya dayanması ve bu konuda yetkili kılınan belediye meclisince belirlenen vergi tutarı esas alınarak tarh olunması karşısında, hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 25.12.2007 günlü ve E:2007/1052, K:2007/5098 sayılı kararıyla; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 14’üncü maddesinin 2’nci fıkrasında, her türlü gazete, dergi ve kitaplarda yapılan ilan ve reklamlardan vergi alınmayacağının hükme bağlandığı, reklamcılık sektöründe meydana gelen teknolojik gelişmelerin, reklamların şekil ve boyutlarında değişikliklere ve bunun sonucu olarak da sözlük anlamı gazete ilavesi olan insert şeklindeki reklam türlerinin doğmasına neden olduğu, söz konusu reklam türünün, 2464 sayılı Kanunun ilan ve reklam vergisinin istisna ve muaflıklarını düzenleyen 14’üncü maddesinde yer almamasının, Yasanın yürürlüğe girdiği tarihte bu tür reklamların gelişmemiş olmasından kaynaklandığı, bu nedenle gazete sayfalarında yer alan diğer reklamlardan farkı olmayan bu tür ilan ve reklamların, Yasada sayılan istisna ve muafiyet hükmü dışında görülemeyeceği, davacı tarafından dağıtılan istisna kapsamı içinde düşünülmesi gereken gazete eki şeklindeki reklamların, ilan ve reklam vergisine tabi tutulmasında yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuş; Belediye Başkanlığının karar düzeltme istemini 2.6.2009 günlü ve E:2008/4465, K:2009/2325 sayılı kararıyla reddetmiştir.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla, ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı davacı tarafından temyiz edilmiş ve vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin konulması, değiştirilmesi ve kaldırılmasında yasallık ilkesinin geçerli olduğu; bu konudaki tek istisnanın, vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak konusunda Bakanlar Kuruluna verilebilen yetki olduğu, vergilendirme alanında belediye meclislerine tanınmış bir yetki bulunmadığından, vergilendirmeye esas alınan tarifeyi belirleyen … Belediye Meclisi kararına dayanak oluşturan 2464 sayılı Kanunun 96’ncı maddesinin (B) fıkrasının, Anayasanın 73’üncü maddesine aykırı olduğu, bu nedenle yapılan vergilendirmenin de hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hâkimi …’ün Düşüncesi: Davaya konu yapılan ilan ve reklam vergisinin üzerinden hesaplandığı Tarifenin dayanağı olan yasal düzenleme … Mahkemesince iptal edildiğinden, temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi : … Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla, dava konusu ilan ve reklam vergisinin dayanağını oluşturan 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun 96’ncı maddesinin (B) fıkrasında yer alan; “Yukarıda sayılanlar dışındaki vergi ve harçların maktu tarifeleri, bu Kanunda belirtilen en alt ve en üst sınırları aşmamak şartıyla mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar gözönünde tutularak belediye meclislerince tespit olunur.” tümcesinin, Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiğinden, davacı şirket tarafından ihtirazi kayıtla verilen Şubat 2005 dönemine ilişkin beyanname üzerinden 120.000 adet el ilanı için tahakkuk ettirilip tahsil edilen ilan ve reklam vergisinin ret ve iadesi istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararına yönelik temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacının, Şubat 2005 döneminde … Belediye sınırları içinde elle dağıttığı broşürler için 28.2.2005 tarihinde ihtirazi kayıtla verdiği ilan ve reklam vergisi beyannamesi üzerinden, 28.2.2005 günlü ve … sayılı tahakkuk fişiyle her bir broşür için 0,10 YTL olarak tahakkuk ettirilen maktu vergiler, davacı tarafından aynı gün ve seri … sayılı makbuzla ödenmiş; tahakkukun hukuka aykırı olduğu ve vergilerin ret ve iadesi istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi ısrar kararı, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İlân ve reklam vergisi, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 96’ncı maddesinin (A) fıkrasında gösterilmeyen vergilerdendir. Yasanın 96’ncı maddesinin (A) fıkrasında gösterilmeyen vergi ve harçlara ait maktu tarifelerin; bu Kanunda belirtilen en alt ve en üst sınırları aşmamak şartıyla mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar göz önünde tutularak belediye meclislerince tespit olunması 96’ncı maddenin (B) fıkrasında düzenlenmişse de 5281 sayılı Yasa ile değişik 15’inci maddesinde ilân ve reklam vergisine ilişkin verginin en az ve en çok tutarı da belirlenmiştir.
Davaya konu yapılan tahakkukun, 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 96’ncı maddesinin (B) fıkrasında tanınan yetkiye dayanılarak … Belediye Meclisi tarafından yürürlüğe konulan 7.1.2005 günlü ve 2005/7 sayılı kararla oluşturulan tarifeye göre yapıldığı ve tarifede her bir ilân ve reklam için 0,10 YTL vergi belirlendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ileri sürülen anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülerek, Kurulumuzun 12.2.2010 günlü kararıyla; vergisi davaya konu broşürler muafiyet kapsamında görülmediğinden, verginin konusuna girdiği ve 2464 sayılı Yasanın 15’inci maddesinde öngörülen maktu vergiye tabi olduğu sonucuna ulaşılarak, tarifenin belediye meclisince yapılmasına dayanak oluşturan 2464 sayılı Kanunun 96’ncı maddesinin (B) fıkrasının iptali istemiyle … Mahkemesine itiraz yoluyla başvurulmuş ve yargılama … Mahkemesinin bu başvuru hakkında karar vermesine kadar ertelenmiştir. Dosyaya … Mahkemesince itiraz başvurusuna konu oluşturan kuralın Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiğine ilişkin … günlü ve E:…, K: … sayılı karar tutanağının onaylı bir örneği, 9.1.2012 günlü yazı ekinde gönderilmiştir. Karar tutanağından, iptal kararının resmi gazetede yayımından başlayarak bir yıl sonra yürürlüğe girmesinin kararlaştırıldığı saptanmaktadır.
… Mahkemesi kararlarının geriye yürümeyeceğini, açıklanmasını ve yayımını düzenleyen Anayasanın 153’üncü maddesinde her ne kadar iptal edilen kuralların, iptal kararının resmi gazetede yayımlandığı tarihte yürürlükten kalkacağı ve yürürlüğe girişinin ertelendiği durumlarda iptal kararının yarattığı boşluğu doldurmak üzere sunulan yasa tasarısı veya teklifinin, yasama organı tarafından öncelikle karara bağlanacağı öngörülmüşse de; iptal edildiği … Mahkemesince bildirilen bir kural hakkındaki iptal kararı henüz resmi gazetede yayımlanmamış da olsa karara bağlanmamış dava veya temyiz başvurularının iptal edilen ve Anayasaya aykırılığı hükmen sabit olmuş kurala göre sonuçlandırılması, hukukun üstünlüğünü de içeren hukuk devleti ilkesine aykırı düşer. İptal kararının yürürlüğünün ertelenmesi ise iptal kararının yarattığı boşluğun, kararın gerekçesine ve Anayasaya uygun yeni düzenleme yapılarak doldurulmasına olanak yaratmak amacını taşımaktadır.
Anayasanın, itiraz yoluyla … Mahkemesine başvurulmasını düzenleyen 152’nci maddesinin birinci fıkrasında, bir davaya bakmakta olan mahkemenin, uygulanacak bir Kanun veya Kanun Hükmünde Kararname hükümlerini Anayasaya aykırı görürse veya taraflardan birinin ileri sürdüğü aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varırsa, … Mahkemesinin bu konuda vereceği karara kadar davayı geri bırakacağı, üçüncü fıkrasında da … Mahkemesinin, işin kendisine gelişinden başlamak üzere beş ay içinde kararını vereceği ve açıklayacağı, bu süre içinde karar verilmezse mahkemenin davayı yürürlükteki kanun hükümlerine göre sonuçlandıracağı, ancak, … Mahkemesinin kararı, esas hakkındaki karar kesinleşinceye kadar gelirse, mahkemenin buna uymak zorunda olduğunun kurala bağlanması karşısında, temyizen incelenmekte olan ve henüz kesinleşmediği açık olan ısrar kararına karşı yapılan temyiz isteminin, iptal edilen kurala dayanılarak değil, kuralın iptal edildiği gözetilerek sonuçlandırılması gerekmektedir.
Tahakkuk eden itirazlı ilân ve reklam vergisinin hesaplandığı … Belediye Meclisi tarafından yürürlüğe konulan 7.1.2005 günlü ve 2005/7 sayılı kararla oluşturulan Tarifenin dayanağı olan Belediye Gelirleri Kanununun 96’ncı maddesinin (B) fıkrasının … Mahkemesince iptal edilmesi karşısında, davanın reddine ilişkin vergi mahkemesi ısrar kararının, iptal kararının gerekçesi ve 2464 sayılı Yasanın 15’inci maddesi de gözetilerek, dava hakkında yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 25.1.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.