Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2009/88 E. 2010/76 K. 05.03.2010 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2009/88 E.  ,  2010/76 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2009/88
Karar No: 2010/76

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: Davacı adına tescilli 19.2.2004 günlü ve … sayılı serbest dolaşıma giriş beyannamesi muhteviyatı eşya nedeniyle tahakkuk ettirilen katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına yöneltilen itirazın reddine ilişkin işlem davaya konu yapılmıştır.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 4458 sayılı Gümrük Kanununun 234’üncü maddesi uyarınca ceza uygulanabilmesi için eşya kıymetinin noksan beyan edildiğinin idarece yapılan muayene, denetleme ve kontrol sonucu ortaya çıkarılması gerektiği, eşya kıymetinin noksan beyan edildiği idarece herhangi bir tespit yapılmadan, davacının beyanı ile ortaya çıktığından, ceza kesilmesi için gerekli şartların oluşmadığı gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir. Gümrük İdaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 28.12.2006 günlü ve E:2004/3806, K:2006/4243 sayılı kararıyla; 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesinin 3’üncü ve 7’nci fıkralarındaki düzenlemeler karşısında para cezası kararının, 3.3.2004 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine, 9.3.2004 tarihinde gümrük müdürlüğü kaydına giren dilekçe ile itiraz edildiği ve itirazın reddi üzerine açılan davaya ilişkin dilekçede tebliğ tarihinin gösterilmediği, savunmada tebliğ alındısının dönmemesi nedeniyle itirazın reddine ilişkin kararın tebliğ tarihinin tespit edilemediği belirtilmesine karşın, davanın; gerek dava süresi gerekse idari itiraz süresine uyulup uyulmadığı araştırılmaksızın karara bağlanmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uyan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; para cezası kararının, 3.3.2004 tarihinde davacıya tebliğ edilmesi üzerine, yedi gün içinde Gümrük Başmüdürlüğüne itiraz edilmesi gerekirken, 9.3.2004 tarihinde gümrük müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinin Başmüdürlüğe gönderilerek, 16.3.2004 tarihinde kayda girdiği, itirazın reddine ilişkin kararın, 4.5.2007 tarihinde tebliği üzerine davanın, 30 gün olan dava açma süresi içinde ve 2.6.2007 tarihinde açıldığı, başmüdürlük tarafından itirazın süresinde kabul edildiği, ayrıca Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2002/20 sayılı Genelgesinde de görevsiz mercie yapılan başvuru tarihinin görevli mercie yapılmış sayılacağının öngörüldüğü, genelge hem idareyi, hem de mükellefleri bağlayacağından, bu genelgeye göre hareket eden mükelleflerin cezalandırılamayacağı, bu nedenlerle, ceza kararına karşı süresinde itiraz başvurusu yapıldığı, itirazın reddi kararının tebliği üzerine davanın da süresinde açıldığı gerekçesiyle ilk kararındaki hukuksal nedenlerle işlemi iptal etmiştir.
Gümrük İdaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 15.4.2008 günlü ve E:2007/4689, K:2008/2250 sayılı kararıyla; davacıya 3.3.2004 tarihinde tebliğ edilen para cezasına, 9.3.2004 tarihinde gümrük müdürlüğü kaydına giren dilekçe ile itiraz edilmiş ise de, itiraz dilekçesi başmüdürlük kayıtlarına yedi gün olan itiraz süresinin geçirilmesinden sonra ve 16.3.2004 tarihinde intikal ettiğinden, itirazın süresinde yapıldığı kabul edilerek karar verilmesinin hukuka uygun düşmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan …Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; itiraz dilekçesinin yedi gün içinde gümrük idaresi kayıtlarına girdiği, gümrük müdürlüğüne verilen dilekçenin başmüdürlüğe gönderildiği, başmüdürlüğün itirazı süresinde görerek incelediği, Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2002/20 sayılı Genelgesinin mükelleflerce dikkate alınması gerektiği, genelgeye göre yedi gün içinde verilen itiraz dilekçesini bu sürede Başmüdürlüğe gönderme olanağı varken daha sonra gönderen davalı idarenin yol açtığı gecikmenin sorumluluğunun davacıya yüklenemeyeceği, esasen muayene ve denetleme ile değil, davacının beyanıyla ortaya çıkan fark nedeniyle para cezası uygulanamayacağı gerekçesiyle bozulan kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı gümrük idaresince temyiz edilmiş ve eşyanın muayene edileceğinin bildirilmesinden sonra düzeltme talebinde bulunulduğundan, para cezası kararı alınmasının hukuka uygun düştüğü, ayrıca para cezası kararı tebliğinden sonra 7 gün olan itiraz süresi geçirildikten sonra itiraz edildiği ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ün Düşüncesi: Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile işin esası yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile Danıştay bozma kararına uyulmayarak verilen Vergi Mahkemesi ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi kararının; 3.3.2004 tarihinde davacıya tebliğ edilen para cezası kararına karşı, yedi gün içinde Gümrük Başmüdürlüğüne itiraz edilmesi gerekirken, 9.3.2004 tarihinde gümrük müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesinin gümrük müdürlüğü tarafından gönderildiği Başmüdürlükte 16.3.2004 tarihinde kayda girmesi ve Gümrükler Genel Müdürlüğünün 2002/20 sayılı Genelgesine göre görevsiz mercie yapılan başvuru, görevli mercie yapılmış sayılacağından, itirazın süresinde yapıldığının kabulüne ilişkin hüküm fıkrası, Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararına uyulmayarak verildiğinden ısrar hükmü içermektedir. 2575 sayılı Yasanın 38’inci maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi uyarınca kararın ısrar hükmü yönünden hukuka uygunluğu konusundaki temyiz incelemesinin Kurulumuzca yapılması gerektiğinden istem incelendi.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinde yer alan; gümrük idareleri tarafından ilgililer hakkında tesis edilen işlemlere karşı hangi sürelerde ve hangi makamlara başvurulacağı, bu makamların başvurulara hangi sürelerde cevap vereceği ve kurulan işlemlere karşı hangi yargı yerinde dava açılabileceği konusundaki hükümlere paralel olarak Gümrük Yönetmeliğinin 741 ila 745’inci maddelerinde de benzer düzenlemeler yapılmıştır.
Gümrük Kanunu ve Yönetmeliğinde görevsiz mercilere yapılan başvurular hakkında ne tür işlemler yapılacağı konusunda bir düzenleme yapılmamıştır. Gümrük Müsteşarlığına intikal eden olaylarda bazı yükümlülerin kendilerine tebliğ edilen işlemlere karşı başvurularını yanlış mercilere yaptıklarının anlaşılması üzerine, Gümrükler Genel Müdürlüğünün gümrük idaresinin merkez ve taşra teşkilatına duyurulan 2002/20 sayılı Genelgesi ile 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesindeki itiraz mercilerinde hata yapılması halinde, yanlış mercie yapılan başvuruya ait dilekçelerin görevli mercie gönderilmesi ve görevsiz mercie başvurma tarihinin, merciine başvurma tarihi olarak kabul edilmesinin duyurulduğu anlaşılmaktadır.
485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde, Gümrük Kanunu ve gümrüklerle ilgili diğer mevzuat ile uluslararası sözleşme hükümlerinin uygulanmasını sağlamak konusunda görevli ve yetkili kılınan Gümrük Müsteşarlığı örgütüne dahil Gümrükler Genel Müdürlüğünce, ilgililerin talep ve dava haklarının korunması da gözetilerek, 4458 sayılı Gümrük Kanunu ve Gümrük Yönetmeliğinin uygulanmasını sağlamak üzere duyurulan 2002/20 sayılı Genelgeye de dayanılarak verilen … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararındaki ısrar hükmünün dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın değinilen hüküm fıkrasının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Vergi mahkemesi kararının dava incelenerek verilen ve tahakkuk ettirilen katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına yöneltilen itirazın reddine ilişkin işlemin iptali yolundaki hüküm fıkrası üzerinde daha önce temyiz merciince temyiz incelemesi yapılmamıştır. Israr hükmü içermeyen sözü edilen hükmün hukuka uygunluğu konusundaki yargısal denetimin Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu nedenle, temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine, kararın, işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrası temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesine, 5.3.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.