Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2008/700 E. 2010/75 K. 05.03.2010 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2008/700 E.  ,  2010/75 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2008/700
Karar No: 2010/75

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: …
Vekili: …

İstemin Özeti: Davacı adına tescilli 13.8.2002 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamı eşya nedeniyle ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük vergisi ve katma değer vergisi nedeniyle uygulanan para cezalarına yöneltilen itirazların reddine ilişkin işlemler davaya konu yapılmıştır.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; dava konusu para cezalarının dayanağı ek gümrük vergisi ve katma değer vergisi tahakkukuna yöneltilen itirazı reddeden başmüdürlük işlemi, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: …sayılı kararıyla iptal edildiğinden, ceza kararlarının dayanağının kalmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemleri iptal etmiştir.
Gümrük idaresinin temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 27.12.2006 günlü ve E:2006/747, K:2006/4212 sayılı kararıyla; Gümrük Kanununun 242’nci maddesinin 3’üncü ve 7’nci fıkraları karşısında, ceza kararlarına karşı tebliğinden itibaren yedi gün içinde, işlemi tesis etmiş olan gümrük müdürlüğünün bağlı bulunduğu başmüdürlüğe itiraz edilmesi gerektiği, sözü edilen itiraz başvurusunun, yargı yerlerine başvurulmadan önce ilgililerce tüketilmesi gereken zorunlu bir idari başvuru yolu olduğu, Gümrük Kanununda, idari başvuru dilekçelerinin postaya veriliş tarihinin, itirazın yapıldığı tarih olarak kabul edilmesine izin veren bir hüküm bulunmadığı, Vergi Usul Kanununun 170’inci maddesinin ise, değinilen Kanun kapsamındaki vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükle ilgili yazılı bildirimler ve vergi beyannamelerine ilişkin olması nedeniyle Gümrük Kanunundaki bildirim, beyan ve itirazlara kıyasen uygulanmasına olanak bulunmadığı, itiraz dilekçesinin posta ile gönderilmesi halinde, dilekçenin ilgili gümrük başmüdürlüğü kaydına girdiği tarihin başvuru tarihi olarak esas alınmasının zorunlu olduğu, 8.10.2004 tarihinde tebliğ olunan ceza kararına karşı 12.10.2004 tarihinde postaya verilen dilekçe ile itiraz edildiği ancak, dilekçenin, yedi gün olan itiraz süresinin geçirilmesinden sonra, 18.10.2004 tarihinde … Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü kaydına girdiği, davanın esası incelenerek verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak; 17.4.2007 günlü ve 26496 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5622 sayılı Kanunun 8’inci maddesinin (d) fıkrasıyla, 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesine, “Bu Kanuna göre yapılacak yazılı bildirimler posta ile taahhütlü olarak gönderilir. Bu takdirde bildirimin postaya verildiği tarih gümrük idaresine verilme tarihi yerine geçer. Bu hüküm derdest olan uyuşmazlıklarda da uygulanır.” hükmünün eklendiği, bu nedenle itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarihin, gümrük idaresine başvuru tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı gümrük müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş; itiraz dilekçesinin, 18.10.2004 tarihinde kayda girdiği ancak, postaya veriliş tarihinin 12.10.2004 olduğu, Başmüdürlükçe itirazın usul yönünden değil, esas yönünden reddedildiğinin işlem dosyasından anlaşıldığı da belirtildikten sonra noksan beyan edildiği saptanan eşya kıymetine isabet eden para cezalarının davacıdan istenmesinde kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’in Düşüncesi: Temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddi ile işin esası yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49’uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi kararının; para cezası kararlarına yapılan itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarihin, gümrük idaresine başvuru tarihi olarak kabul edilmesi gerektiğine ilişkin hüküm fıkrası, Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararına uyulmayarak verildiğinden ısrar hükmü içermektedir. 2575 sayılı Danıştay Kanununun 38’inci maddesinin 2’nci fıkrasının (a) bendi uyarınca kararın, ısrar hükmü yönünden hukuka uygunluğu konusundaki temyiz incelemesinin Kurulumuzca yapılması gerektiğinden istem incelendi.
Katma Değer Vergisi Kanununun 51’inci maddesi aracılığıyla 4458 sayılı Gümrük Kanununun 234’üncü maddesine istinaden gümrük idaresince ek katma değer vergisi ve gümrük vergisi tahakkukları yapılması nedeniyle verginin üç katı tutarında para cezası uygulanmasına ilişkin, … tarih ve … ve … sayılı kararların, 8.10.2004 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, para cezasına itiraz dilekçelerinin, 12.10.2004 tarihinde postaya verildiği, 18.10.2004 tarihinde idare kaydına girdiği ve itirazın, Gümrük Başmüdürlüğünce 18.11.2004 tarihli işlemlerle; para cezasında kanuna aykırılık bulunmaması nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 242’nci maddesinde, gümrük idareleri tarafından ilgililer hakkında tesis edilen işlemlere karşı hangi sürelerde ve hangi makamlara başvurulacağı, bu makamların başvurulara hangi sürelerde cevap vereceği ve hangi mercilerde dava açılabileceği kurala bağlanmıştır. Ceza kararlarına karşı tebliğinden itibaren yedi gün içinde, işlemi tesis etmiş olan gümrük müdürlüğünün bağlı bulunduğu başmüdürlüğe itiraz edilmesi gerekmektedir. Gümrük Yönetmeliğinin 741 ila 745’inci maddelerinde de benzer düzenlemeler yapılmıştır.
485 sayılı Gümrük Müsteşarlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2’nci maddesinin 1’inci fıkrasının (b) bendinde, Gümrük Kanunu ve gümrüklerle ilgili diğer mevzuat ile uluslararası sözleşme hükümlerinin uygulanmasını sağlamak konusunda Gümrük Müsteşarlığı görevlendirilmiş ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 10’uncu maddesinde; Gümrük Müsteşarlığı, gümrük mevzuatının doğru olarak uygulanması için gerekli gördüğü bütün önlemleri almaya yetkili kılınmıştır.
5622 sayılı Kanunun 8’inci maddesinin (d) fıkrasıyla, 4458 sayılı Kanunun 242’nci maddesine eklenen hükmün yürürlüğe girdiği tarihe kadar mevzuatta idari başvuru dilekçelerinin postaya veriliş tarihinin itirazın yapıldığı tarih olarak kabul edileceğine ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktaydı. Bununla birlikte Gümrük Müsteşarlığına intikal eden bazı olaylarda, itirazların onbeş gün içinde yapılıp yapılmadığı hususunda duraksama yaşandığından, 485 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun değinilen düzenlemesi gereğince Gümrükler Genel Müdürlüğünün 9.10.2001 günlü ve 2001/28 sayılı Genelgesiyle; yükümlülerce yapılacak itirazların, süresinde olup olmadığını tespitte, taahhütlü olarak posta yolu ile yapılacak itirazlarda, itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarihin; posta ile veya doğrudan doğruya ilgili gümrük idaresine yapılacak itirazlarda, itiraz dilekçesinin itirazın yapıldığı gümrük idaresinin kaydına giriş tarihinin dikkate alınması suretiyle işlem yapılmasının uygun bulunduğu duyurulmak suretiyle talep ve dava hakkının kullanılmasını olanaklı kılacak şekilde düzenleme yapılmıştır.
Bu değerlendirmelere göre Gümrükler Genel Müdürlüğü tarafından yapılan 9.10.2001 günlü ve 2001/28 sayılı Genelge de göz önüne alındığında, para cezası kararına karşı gümrük başmüdürlüğüne yedi gün içinde yapılan itirazın süresinde olduğu yolundaki temyiz istemine konu yapılan … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararındaki ısrar hükmünün dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe Kurulumuzca da uygun bulunmuştur. Nitekim gümrük idaresi davacının yaptığı itirazı, süresinde olmaması nedeniyle değil, itiraz nedenlerini inceleyerek reddetmiştir.
Vergi mahkemesi kararının dava incelenerek verilen, ek olarak tahakkuk ettirilen gümrük vergisi ve katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına yöneltilen itirazın reddine ilişkin işlemin iptali yolundaki hüküm fıkrası üzerinde daha önce temyiz merciince temyiz incelemesi yapılmamıştır. Israr hükmü içermeyen sözü edilen hükmün hukuka uygunluğu konusundaki yargısal denetimin Kurulumuzca değil, ilk derece yargı yerince verilen kararları temyizen incelemekle görevli vergi dava dairesince yapılması gerekmektedir.
Bu nedenle, temyiz isteminin ısrar hükmü yönünden reddine, kararın, işlemin iptaline ilişkin hüküm fıkrası temyizen incelenmek üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesine, 5.3.2010 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
2575 sayılı Danıştay Kanununun 38 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar (direnme) kararı niteliğinde olması gerekmektedir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 3 üncü ve 4 üncü fıkralarında yer alan düzenlemeden, “ısrar” kararının, Danıştay’ın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu çok açık biçimde görülmektedir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu’nun görevi, bu kararlara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir.
Dosyanın incelenmesinden; gümrük ve katma değer vergilerine bağlı olarak kesilen para cezalarına vaki itirazın reddine dair işlemin iptaline ilişkin vergi mahkemesi kararının Danıştay Yedinci Dairesince, olayda, 8.10.2004 tarihinde tebellüğ olunan, ek tahakkuka karşı 12.10.2004 tarihinde postaya verilen dilekçe ile itiraz edildiğinin, ancak dilekçenin, yedi günlük itiraz süresinin geçirilmesinden sonra 18.10.2004 tarihinde … Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü kaydına girdiğinin, böylece Gümrük Kanununun 242 nci maddesinde öngörülen itiraz süresinin geçirildiği anlaşılmakla davanın reddedilmesi gerekirken, uyuşmazlığın esasına girilerek, istemin özeti bölümünde yazılı gerekçeyle, işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle bozulduğu, vergi mahkemesince bozma kararına uyulmadığı belirtilmek suretiyle, bozma kararından sonra yürürlüğe giren ve derdest olan uyuşmazlıklarda da uygulanacağı belirtilen madde esas alınarak işlemin iptal edildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, temyize konu karar, bozma kararında irdelenen hususun daha sonra çıkan bir kanun hükmü ile farklı olarak belirlenmesine dayalı olarak verilmiş olduğundan , ısrar niteliği taşımamakta olup, Kurul başvurunun incelenmesinde görevsizdir.
Bu nedenle, dosyanın görevli Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile, temyiz isteminin esasının incelenmesi yolundaki karara karşıyız.