Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2008/484 E. 2009/203 K. 15.05.2009 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2008/484 E.  ,  2009/203 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2008/484
Karar No: 2009/203

Temyiz Edenler :1- …
2-Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: Davacı, 24.1.2005 tarih ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi ile mal mukabili gerçekleştirilen ithalat nedeniyle tahsil edilen kaynak kullanımını destekleme fonunun yasal dayanağının bulunmadığı iddiasıyla dava açmıştır.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 4684 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun Geçici 3’üncü maddesiyle Bakanlar Kuruluna verilen kaynak kullanımı destekleme fonunu tümüyle kaldırma yetkisinin, bu Yasanın yürürlüğe girmesinden sonra yürürlüğe konulan 12.7.2001 tarih ve 24460 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2001/2698 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu Hakkında Karar ile kullanılarak, söz konusu fon, 1.1.2002 tarihinden itibaren kaldırıldığından, bu tarihten sonra 24.1.2005 tarihli gümrük giriş beyannamesi ile ithal edilen mal bedeli üzerinden fon kesintisi yapılmasında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle davacı adına yapılan fon tahakkukunun tahakkuk kayıtlarından silinerek davacıya ret ve iadesine karar vermiştir.
Davalı idarelerin temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 6.12.2007 günlü ve E:2007/2141, K:2007/3343 sayılı kararıyla; 12.12.2001 tarih ve 4726 sayılı 2002 yılı Bütçe Kanununun 30/c maddesinde; tasfiye edilen fonların her türlü gelirlerinin, tasfiye edilmelerine ilişkin mevzuatta özel bir düzenleme bulunmaması halinde, bu konuda yeni bir düzenleme yapılıncaya kadar yürürlükten kaldırılan hükümlere göre tahsil edilmesine devam olunarak, genel bütçeye gelir kaydedileceğinin kurala bağlandığı, sonraki mali yıllara ait bütçe kanunlarında da aynı düzenlemelere yer verildiği, 31.12.2003 tarih ve 25333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2003/6660 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, 4684 sayılı Kanunun geçici 3’üncü maddesinin (3) işaretli bendinde Bakanlar Kuruluna verilmiş olan yetki kullanılarak, ekli Kararın 1’inci maddesinde, kaynak kullanımı destekleme fonuna kesinti yapılmayacak işlemler sayılarak, 2’nci maddesinde, bu Kararda düzenleme yapılmayan hususlarda, mülga 12.5.1988 tarih ve 88/12944 sayılı Kararnamenin, kaynak kullanımı destekleme fonuna kesinti yapılmasına ilişkin hükümlerin uygulanmasına devam olunacağının kurala bağlandığı, bütün bu düzenlemelerin, kaynak kullanımı destekleme fonuna ilişkin kesintilerin, yürürlükten kaldırılan hükümler uyarınca genel bütçeye gelir yazılmak üzere tahsil edilmesine devam edildiğini ortaya koyduğundan, dava konusu edilen fon kesintisinin yasal dayanağının bulunmadığı gerekçesiyle kaldırılması ve davacıya ret ve iadesi yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararı üzerine … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla, ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı Maliye Bakanlığı ve … Tır Gümrük Müdürlüğünce temyiz edilmiş ve fon tahsilatının yasaya uygun olduğu, davanın idare mahkemesinin görevinde bulunduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Olayda mal mukabili gerçekleştirilen ithalat nedeniyle tahsil edilen kaynak kullanımı destekleme fonunun vergiyle bağlantısı bulunmaması nedeniyle, bu davada Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 22.5.2003 tarihli E:2003/1, K:2003/1 sayılı kararı doğrultusunda vergi mahkemesince karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Bu nedenle, temyiz isteminin kabulüyle, ısrar kararının görev yönünden bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Danıştay Üçüncü Dairesinin 6.12.2007 gün ve 2007/3343 sayılı kararında yazılı gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanunun 5’inci maddesinin (1) işaretli fıkrasında, idare mahkemelerinin, vergi mahkemelerinin görevine giren davalarla ilk derecede Danıştay’da çözümlenecek davalar dışındaki iptal davalarını ve tam yargı davalarını çözümlemekle görevli olduğu düzenlendikten sonra, 6’ncı maddesinde vergi mahkemelerinin, genel bütçeye, il özel idareleri, belediye ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ve benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları ve bu konularda 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaları çözümleyeceği kurala bağlanmıştır.
İthalatta alınan toplu konut fonu payının tahakkukundan doğan uyuşmazlıkların, idare ve vergi mahkemelerinden hangisinin görevine girdiği konusunda Danıştay Yedinci ve Onuncu Daireleri arasında doğan içtihat aykırılığı; 6.10.2003 gün ve 25251 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 22.5.2003 gün ve E:2003/1; K:2003/1 sayılı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararı ile matrah ve oranları farklı olmakla birlikte eşyanın tabi olacağı gümrük vergisine ait istatistik pozisyonunun değişmesinin vergi ve fonu etkileyecek olması sebebiyle, toplu konut fonu ile ilgili davanın, gümrük vergisi ile ilgili uyuşmazlığın sonucunda ortaya çıkan hukuki duruma bağlılığı ve aralarında bir yönden sebep-sonuç ilişkisi bulunması karşısında; bu iki uyuşmazlığın, gerek usul ekonomisi ve gerekse davaların farklı mahkemelerde görülmesinin uygulamada çıkaracağı sakıncalar nedeniyle 2576 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi uyarınca vergi mahkemesince çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle Danıştay Onuncu Dairesinin kararı doğrultusunda birleştirilerek giderilmiş bulunmaktadır.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 40’ıncı maddesinin 4’üncü fıkrasında, Danıştay daireleri ile kurullarının, idari mahkemelerin ve idarenin, sözü edilen kararlara uymak zorunda oldukları hükmü yer almıştır. Her ne kadar, olayda, temyiz edilen ısrar kararıyla sonuçlandırılan davaya konu uyuşmazlık, toplu konut fonu payı tahakkukundan değil, kaynak kullanımını destekleme fonu payı tahakkukundan doğmuşsa da Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun yukarıda sözü edilen kararında konulan ilke, bu fon payı için de geçerlidir.
İçtihatları Birleştirme Kurulu kararında, fon paylarının vergi ya da vergi benzeri mali yüküm olduğu ve bu nedenle vergi mahkemelerince çözümlenmesi gerektiğini değil, salt usul ekonomisi ve birbirlerine bağlılık ve etkileşim içinde olan gümrük vergisi ve fon payı uyuşmazlıklarına ilişkin davaların farklı mahkemelerde görülmelerinin uygulamada yaratacağı sakıncalar nedeniyle vergi mahkemelerince çözümlenmesinin gerekli olduğu vurgulanmıştır. Kararda, söz konusu gerekliliğin ölçütü olarak, matrah ve oranları farklı olan gümrük vergisi ve fon payının, gümrük tarife istatistik pozisyonundaki değişiklikten ve fon payı uyuşmazlığının çözümünün gümrük vergisi uyuşmazlığıyla ilgili davanın sonucunda ortaya çıkacak hukuki durumdan etkilenecek olması gösterilmiştir.
2976 sayılı Yasaya dayanan bir ek mali yüküm olması ve vergi ve benzeri mali yüküm olmaması sebebiyle, 2576 sayılı Kanunun 6’ncı maddesi uyarınca doğrudan vergi mahkemesinin görevine girmeyen fon payına ilişkin davaların vergi mahkemesince çözümlenebilmesi; öncelikle, bir gümrük vergisi tahakkukunun bulunmasına; ikinci olarak, bu vergi tahakkukunun süresinde ve usulüne uygun biçimde idari davaya konu edilmiş olmasına; son olarak da, fon payı uyuşmazlığının, gümrük vergisi ile ilgili davanın sonucunda ortaya çıkacak hukuki durumdan etkilenecek olmasına bağlıdır. Bu koşullardan herhangi birinin bulunmaması halinde, fon payı uyuşmazlığından doğan davanın, genel görevli yargı yeri olan idare mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir.
Davacı tarafından gerçekleştirilen mal mukabili ithalatın kaynak kullanımını destekleme fonuna tabi bulunması nedeniyle ithalat bedeli üzerinden fon payı tahsil edildiği; ithal eşyanın kıymetine ilişkin herhangi bir ihtilaf bulunmadığı ve gümrük vergisi ile ilgili bir ek tahakkuk yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında; davanın çözümü, gerçekleştirilen ithalatın, kaynak kullanımını destekleme fonuna tabi olmasını gerektiren bir ithalat bulunup bulunmadığının tespitine bağlı bulunduğundan, fon payına ilişkin bu davaya, vergi mahkemesince bakılması, 2576 sayılı Yasada öngörülen görev kuralına uygun düşmemiştir.
Her ne kadar dava, … Bölge İdare Mahkemesinin … gün ve E: …; K: … sayılı kararıyla ve 2577 sayılı Kanunun 43’üncü maddesine göre görevli mahkeme olarak tayin edilen … Vergi Mahkemesince 2577 sayılı Yasanın 43’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında bölge idare mahkemelerinin görev ve yetki uyuşmazlıklarında vermiş oldukları kararların kesin olduğu kuralına dayanılarak incelenmişse de bu kesinlik; ilk derece yargılaması sırasında görev noktasında beliren uyuşmazlığın ortadan kaldırılması amacıyla öngörülmüştür. Bu kural temyiz merciine, idari yargı içindeki görev ve yetki sorununun temyiz incelemesi safhasında göz önüne alınmasını engelleyen nitelikte bir hüküm olarak yorumlanamaz. Nitekim, aynı Kanunun 49’uncu maddesinin 1/a bendinde, görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması, ilk sırada incelenecek temyiz sebebi olarak gösterilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi kararlarının görevli ve yetkili idari mahkemeyi belirleme konusundaki kesinliğin, temyiz safhasındaki incelemeye kadar sirayet ettirilmesi, görev ve yetki dışında bir işe bakılmasına dayanan temyiz incelemesini olanaksız kılacaktır.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 15.5.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.