Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2007/705 E. 2008/160 K. 22.02.2008 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2007/705 E.  ,  2008/160 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2007/705
Karar No: 2008/160

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: Maliye Bakanlığı

İstemin Özeti : 23.2.2006 tarih ve 26089 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 356 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin “B-İcra Dairelerince Alacaklı Taraf Avukatına Ödenmesine Karar Verilen Vekalet Ücretlerinin Belgelendirilmesi” başlıklı bölümünün iptali istemiyle dava açılmıştır.
Danıştay Dördüncü Dairesi 20.3.2006 günlü ve E:2006/2027, K:2007/852 sayılı kararıyla; dava konusu edilen genel tebliğin ilgili bölümünün, “düzenlenecek makbuzun avukatta kalan nüshasına da icra dairesince ödemenin yapılmış olduğuna dair bir şerh düşülerek, ödemeyi yapan memur tarafından sicil numarası da yazılarak imzalanacaktır. Yukarıda belirtilen şekilde imzalattılmadığı tespit edilen her bir serbest meslek makbuzu için ayrı ayrı Vergi Usul Kanununun 352-II/7 nci maddesine göre söz konusu avukat adına usulsüzlük cezası kesilecektir.” kısmı, aynı konu ile ilgili olarak açılan başka bir davada Danıştay Dördüncü Dairesinin 20.12.2006 günlü ve E:2006/2237, K:2006/3102 sayılı kararıyla iptal edildiğinden, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236 ncı maddesinde, serbest meslek erbabının mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek müşterinin de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetinde olduğu, 237 nci maddesinde, serbest meslek makbuzlarına; makbuzu verenin adı, soyadı veya ünvanı, adresi, vergi dairesi ve hesap numarasının, müşterinin adı, soyadı veya ünvanı ve adresinin, alınan paranın miktarının, paranın alındığı tarihin yazılacağı ve bu makbuzların serbest meslek erbabı tarafından imzalanacağı, serbest meslek makbuzlarının seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirileceği hükmüne yer verildiği, anılan düzenlemelerde serbest meslek makbuzunun hangi şartlarda, kime ve nasıl düzenleneceğinin açıkça ifade edildiği, ihtiva etmesi gereken bilgiler sayıldığından, hükmedilen vekalet ücretinin icra dairesinden tahsili sırasında serbest meslek makbuzu düzenlenmesinin yasa gereği olduğu gerekçesiyle, söz konusu genel tebliğin dava konusu edilen bölümünün “icra dairelerince borçludan alınarak müvekkili adına takibat yapan alacaklı taraf avukatına ödenmesine karar verilen avukatlık (vekalet) ücretinin avukata ödendiği anda, avukat tarafından borçlu adına en az iki nüsha serbest meslek makbuzu düzenleneceği”ne ilişkin kısmına yönelik davanın reddine karar vermiştir.
Davacı, dava konusu edilen genel tebliğin ilgili bölümünde yer alan düzenlemelerin 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 236 ve 237 nci maddelerinde yer alan hükümlere aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay 4.Dairesince verilen kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay Dördüncü Dairesinin 20.3.2007 günlü ve E:2006/2027, K:2007/852 sayılı kararı, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 22.2.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.