Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2007/334 E. 2008/737 K. 21.11.2008 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2007/334 E.  ,  2008/737 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2007/334
Karar No: 2008/737

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: … Malmüdürlüğü

İstemin Özeti: Plastik ve tekstil hurda malzemeleri ticareti yapan ve 2002 yılında gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaları kayıtlarına dahil ederek yüklenmediği vergileri indirim konusu yapması nedeniyle yeniden düzenlenen beyan tablosuna göre Ocak, Mart, Nisan 2002 dönemleri için davacı adına salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ve kesilen özel usulsüzlük cezası dava konusu edilmiştir.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacıya üstüpü alışı faturası düzenleyen … Anonim Şirketi hakkındaki vergi tekniği raporundan, sözü edilen şirketin üstüpü, inşaat malzemesi, mangal kömürü ve odun alış ve satışlarının tamamının gerçek dışı olduğunun tespit edildiği, bu nedenle davacı adına düzenlediği faturalarda gösterilen katma değer vergilerinin indirim konusu yapılamayacağından salınan cezalı katma değer vergisinde yasal isabetsizlik bulunmadığı gibi bu faturalarda gösterilen emtianın başka firma veya firmalardan alınmasına rağmen … Anonim Şirketine ait faturalarla belgelendirildiği tespit edildiğinden kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 22.11.2006 günlü ve E:2006/1365, K:2006/4857 sayılı kararıyla; istemin katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasına yöneltilen kısmını reddetmiş, kesilen vergi ziyaı cezasının dayanağı olan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesinin 2 nci fıkrasının, cezanın hesaplanmasına ilişkin düzenlemesinin … Mahkemesince iptal edildiği ve 5479 sayılı Kanunla da iptal kararına uygun düzenleme yapıldığından, mahkemece vergi ziyaı cezası hakkında, söz konusu iptal kararı ve yasal düzenleme dikkate alınarak yeniden bir karar verilmesi gerektiği, öte yandan özel usulsüzlük cezası kesilmesine ilişkin koşulları düzenleyen yasa hükmünde belirtilen unsurlar bir arada gerçekleşmediğinden, davanın kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının reddinde de hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararın, özel usulsüzlük cezası ve vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkralarının bozulmasına karar vermiştir.
Bozma kararına kısmen uyan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; ilk kararının katma değer vergisine ilişkin hüküm fıkrasının kesinleştiğini belirterek, davanın cezaya ilişkin kısmının vergi aslının üç katına isabet eden ceza yönünden reddine, ceza fazlasının kaldırılmasına karar vermiş, ilk kararının davanın, özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmı yönünden reddi yolundaki hüküm fıkrasında ise ısrar etmiştir.
Israr kararı, davacı tarafından temyiz edilmiş, fatura düzenleyen firmanın alışlarını belgelendirememesi nedeniyle faturaların sahte kabul edilemeyeceği ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hâkimi …’ın Düşüncesi: Israr kararının Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen bozma kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Özel usulsüzlük cezası yönünden Danıştay bozma kararındaki gerekçe doğrultusunda temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlenen faturaları kayıtlarına dahil ederek bir kısım alışlarını bu faturalarla belgelendirmesi nedeniyle davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davanın reddi yolundaki ısrar hükmü davacı tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması nedeniyle kesilecek özel usulsüzlük cezalarına ilişkin düzenlemeleri içeren 353’üncü maddesinin 1’inci fıkrasında, verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği kurala bağlanmıştır.
Gerçek bir emtia veya hizmet teslimini temsil etmeyen faturaların, maliyetleri yüksek göstermek ve bu yolla vergiye tabi matrahı azaltmak yahut katma değer vergisi indirimi yapabilmek için temin edilmesi kadar belgesi alınmamış emtia girişlerinin belgelendirilmesi ve emtia dengesinin kurulabilmesi için temin edilmesi de olasıdır.
Yüklenmediği katma değer vergilerini indirim konusu yapması nedeniyle katma değer vergisi de salınan davacı adına, indirim konusu yapılan vergilerin yer aldığı faturalarla kendisine teslim edilmiş gösterilen emtianın gerçekten işletmeye girdiği ancak, belgesiz alındığı ve bu alışların fatura düzenlemesi gereken kimselerden yapıldığı belirlenmeden Vergi Usul Kanununun 353’üncü maddesinin 1’inci bendine göre kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden davanın reddi yolundaki ısrar kararı hukuka uygun görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı kararın özel usulsüzlük cezası yönünden davanın reddine ilişkin ısrar hükmünün bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 21.11.2008 gününde oyçokluğuyla karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 numaralı bendinde; verilmesi ve alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde, bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiştir.
Davacı adına emtia alımlarını belgelendirdiği faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı olması nedeniyle salınan cezalı katma değer vergileri kesinleştiğinden, söz konusu faturaların gerçekte emtia satışı yapmadan komisyon karşılığı fatura düzenleyen kişilerce düzenlenip davacıya verildiği hususu sabittir. Olayda, davacının emtia aldığı kişi ya da firmalardan fatura almadığı açık olduğundan, sadece satıcı veya satıcıların kimliklerinin bilinmemesi de özel usulsüzlük suçunun unsurlarından kabul edilemeyeceğinden, davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında yasaya aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenle, davanın reddi yolundaki mahkeme kararının bu hususa ilişkin hüküm fıkrasına yönelik temyiz isteminin reddi gerekeceği oyu ile kararın bu kısmına katılmıyoruz.

XX – K A R Ş I O Y
27.2.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4811 sayılı Vergi Barışı Kanununun 3’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasında, vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen cezaların herhangi bir şart aranmaksızın tahsilinden vazgeçileceği hükme bağlanmış olup, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olduğu halde Kanun yürürlüğe girdikten sonra başlayan vergi incelemesi sonucunda çıkacak vergi aslına bağlı olmayan özel usulsüzlük cezalarına ilişkin olarak herhangi bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Vergilemede ve vergi cezalarında vergiyi doğuran olayın veya cezayı gerektiren fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan hükümlerin esas alınması, daha sonra şartlı veya şartsız olarak lehe getirilen düzenlemelerin de uygulanması gerektiği tartışmasızdır.
Bu nedenle 2002 yılında işlenen fiile kesilen özel usulsüzlük cezasının 4811 sayılı Kanunun 3’üncü maddesi hükmü uyarınca kaldırılması gerekirken davanın bu kısmının reddedilmesinde yasal isabet görülmediğinden bozma kararına gerekçe yönünden katılmıyorum.