Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2007/21 E. 2007/245 K. 11.07.2007 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2007/21 E.  ,  2007/245 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2007/21
Karar No: 2007/245

Temyiz Eden: … Anonim Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf: Maliye Bakanlığı

İstemin Özeti: 1999 yılı yatırım indirimi tutarı üzerinden yapılan vergi tevkifatına ilişkin olarak verilen muhtasar beyannameye göre tahakkuk ettirilen gelir (stopaj) vergisi ile fon payının kaldırılması istemiyle Maliye Bakanlığına yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının beyannamesini verdiği tarihte yatırım indirimi tutarının gelir (stopaj) vergisine tabi olmadığına dair Kanunda açık bir hüküm bulunmadığı gibi, Bakanlar Kurulunca kanunla verilen yetkiye dayanılarak istisna kazançlara uygulanacak stopaj oranının belirlenmesine ilişkin düzenleme de yürürlükte olduğundan, olayın, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun vergilendirme hatası ile ilgili 118 inci maddesi dışında kaldığı ve hukuki bir ihtilaf şeklinde ortaya çıktığı, hukuki ihtilafların ise, düzeltme hükümlerine göre çözümünün mümkün bulunmadığı, bu durumda, şikayet başvurusunun reddine dair işlemde hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 13.7.2005 günlü ve E:2004/209, K:2005/1440 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 116 ncı maddesinde vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınmasının vergi hatası olarak tanımlandığı, aynı Kanunun 117 nci maddesinde matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması “hesap hataları” olarak, 118 inci maddesinde ise, mükelleflerin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme ve muafiyet döneminde hatalar vergilendirme hataları olarak sayıldığı, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 4369 sayılı Kanunla değişik, 1.1.1999 günü yürürlüğe giren 6 ncı fıkrasının b bendi ii alt bendinde, dağıtılsın dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendi dışında kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlarından tevkifat yapılacağı, Bakanlar Kurulunun bu maddede yer alan tevkifat nispetini her bir ödeme ve gelir için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkili olduğunun belirlendiği ve bu yetki uyarınca 25.8.1999 günlü ve 23797 sayılı Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlanan 99/13230 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının eki kararla tevkifat oranının belirlenmesinin yanısıra 2 nci maddesiyle de 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 6 ncı fıkrasının b-ii alt bendine “yatırım indirimi” dahil ibaresinin eklenmesine ilişkin düzenlemenin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Dördüncü Dairesinin 3.5.2000 gün ve E:1999/5648, K:2000/1914 sayılı kararıyla “yatırım indirimi dahil” ibaresinin iptaline karar verildiği, T.C. Anayasasının 73 üncü maddesi ve Kurumlar Vergisi Kanununun mükerrer 45 inci maddesinde yer alan hükümlerin birlikte incelenmesinden, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında yatırım indiriminin tevkifata tabi olacağı yolunda açık bir hüküm bulunmamasına karşın, Anayasa ve Kanunlarla tanınmış yetki çerçevesinde sadece oranları belirlemeye yetkisi bulunan Bakanlar Kurulunca vergiden istisna edilmiş bir kazanç ve irat olmayan yatırım indiriminden faydalanılan tutarın, tevkifata tabi tutulması yolundaki düzenleme açıkça hukuka aykırı olup, davacı tarafından yapılan düzeltme talebinin vergi hatası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle, kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davanın reddi yolundaki kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiş, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: İçtihadın birleştirilmesi kararları genel, objektif nitelikteki düzenleyici bir kuralın anlam ve kapsamını belirleyerek yorumlanmasına ilişkin olup, içtihadın birleştirilmesine konu olan hukuk kuralı yürürlükte kaldığı sürece geçerliliğini koruduğundan ve bu kararların geriye yürümezliği esas olduğundan içtihadı birleştirme kararının varlığından söz edilerek olayda “açık vergilendirme hatası” bulunduğu kabul edilemeyeceğinden istemin reddi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin bozma kararındaki esaslar uyarınca bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
1999 yılı yatırım indirimi tutarı üzerinden yapılan vergi tevkifatına ilişkin olarak ihtirazi kayıt konmaksızın verilen muhtasar beyannameye göre tahakkuk ettirilen ve ödenen gelir (stopaj) vergisi ile fon payının kaldırılması istemiyle Maliye Bakanlığına yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi ısrar kararı yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 378 inci maddesinde, mükelleflerin beyan ettikleri matrahlara ve bu matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamayacakları, ancak bu Kanunun vergi hatalarına ait hükümlerinin mahfuz olduğu düzenlemesine yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 116 ncı maddesinde de vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması vergi hatası olarak tanımlanmış, aynı Kanunun 117 nci maddesinde hesap hataları, 118 inci maddesinde ise vergilendirme hatası kapsamına giren hususlar düzenlenmiş, bu maddenin üçüncü bendinde; açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, kıymet, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınması mevzuda hata olarak kabul edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin 4369 sayılı Kanunla değişik, 1.1.1999 günü yürürlüğe giren 6 ncı fıkrasının (b) bendi (ii) alt bendinde yer alan; dağıtılsın dağıtılmasın kurumlar vergisine tabi kurumların, Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesinin 1 numaralı bendi dışında kalan kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlardan tevkifat yapılacağı, Bakanlar Kurulunun bu maddede yer alan tevkifat nispetini her bir ödeme ve gelir için ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya bir katına kadar artırmak suretiyle yeniden tespit etmeye yetkili olduğu şeklindeki düzenleme uyarınca çıkarılan 99/13230 sayılı Bakanlar Kurulu kararının eki kararın 2 nci maddesinin (b) bendi (ii) alt bendinde tevkifat oranını %15 olarak belirleyen ve parantez içinde de “yatırım indirimi” dahil ibaresini ekleyen düzenleme ile anılan 94 üncü maddenin 6 ncı fıkrasının (b) bendi (ii) alt bendi hükmü uyarınca yatırım indiriminden faydalanılan tutarın tevkifata tabi tutulması sonucu doğmuş, ancak yatırım indiriminin vergi tevkifatına tabi olup olmadığına ilişkin olarak yaratılan ihtilaflar sonucunda, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu, Danıştay Üçüncü Dairesi ve Danıştay Dördüncü Dairesince verilen kararlar arasında aykırılıklar oluşmuştur.
Belirtilen hukuki ihtilafların ortaya çıkmasına neden olan düzenleme Danıştay Dördüncü Dairesince verilen 3.5.2000 günlü ve E:1999/5648, K:2000/1914 sayılı kararla iptal edilmiş ve yukarıda belirtilen dairelerin kararları arasında çıkan içtihat ayrılığı Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 19.7.2002 günlü ve E:2002/3, K:2002/3 sayılı kararıyla; Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında, “yatırım indirimi”nin uyuşmazlık döneminde “vergi tevkifatına” tabi olduğuna dair bir hükmün bulunmaması, yatırım indirimi ve istisna müesseselerinin farklı vergi sistemlerini ifade etmesi ve Anayasanın 73 üncü maddesiyle verilen yetkinin sadece tevkifat oranlarını belirleme yetkisi olması karşısında, Bakanlar Kurulunca, 99/13230 sayılı karar ile 1999 yılı hesap döneminde “yatırım indirimi”nin vergi tevkifatına tabi tutulması yolunda düzenleme yapılmasının hukuken mümkün olmadığı yönünde birleştirilerek giderilmiştir.
Ancak, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun bir başka konudaki aykırı kararlar üzerine verdiği vergi hatası ile ilgili 10.6.1993 gün E:1992/1, K:1993/2 sayılı kararında belirtildiği üzere, içtihadın birleştirilmesi kararlarının genel, objektif nitelikteki düzenleyici bir kuralın anlam ve kapsamının belirlenmesine ve onun yorumlanmasına ilişkin olması ve konusunu oluşturan hukuk kuralının yürürlükte kaldığı sürece geçerliliğini koruması dikkate alındığında, işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan Bakanlar Kurulu kararına uygun olarak tesis edilen, ihtirazi kayıt konulmaksızın ve hukuki ihtilaf yaratılmaksızın tahakkuk edip ödenen verginin, İçtihatları Birleştirme Kurulu Kararından söz edilerek vergi hatası kapsamına görülmesine hukuken olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, verilen aykırı kararlar göz önünde tutulduğunda, yatırım indirimi nedeniyle yapılan gelir (stopaj) vergisi tahakkukunun Vergi Usul Kanununun 116 ve müteakip maddelerinde belirtilen açık vergi hatası kapsamında kabulü mümkün olmadığından, davacının isteminin idarece reddinde bir isabetsizlik yoktur.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin reddine, 11.7.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz isteminin kabulüyle ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesince verilen bozma kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.