Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2006/346 E. 2007/126 K. 30.03.2007 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2006/346 E.  ,  2007/126 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2006/346
Karar No: 2007/126

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: Davacı şirketin 2001/1-3 üncü aylarına isabet eden dönem için geçici vergi beyannamesine ek olarak verdiği düzeltme beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen gecikme faizinin kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun özel ödeme zamanları başlıklı 112 nci maddesinde; ikmalen, re’sen veya idarece tarh olunan vergilerin taksit zamanından önce veya sonra tahakkuk etmesi ile uzlaşma ya da dava yolu izlenen hallerde ne zaman ödeneceğinin, bu vergilere hangi süreler için gecikme faizi uygulanabileceğinin belirlendiği, buna göre ikmalen, re’sen veya idarece tarh edilmiş vergiler için gecikme faizi hesaplanacağının açık olduğu, düzeltme beyannamesi üzerine tahakkuk ettirilen vergilere yukarıdaki madde hükmü uyarınca gecikme faizi uygulanmasına olanak bulunmadığı gerekçesiyle tahakkuk ettirilen gecikme faizinin kaldırılmasına karar vermiştir.
Davalı idarenin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 15.2.2005 günlü ve E:2004/912, K:2005/223 sayılı kararıyla; geçici vergi beyannamesini kanuni süresinde veren, süre geçtikten sonra bu beyannameye ek olarak düzeltme beyannamesi ile ek matrah beyan eden davacı adına düzeltme beyannamesinde gösterdiği matrah üzerinden 213 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca re’sen tarhiyat yapıldığı anlaşıldığından, geçici verginin yasal beyanname verme süresinden sonra tahakkuk ettirilmesi nedeniyle ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren anılan Kanunun 112 nci maddesi uyarınca hesaplanan gecikme faizinde yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle, mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; gecikme faizinin kaldırılması yolundaki kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı davalı idarece temyiz edilmiş, gecikme faizi hesaplanmasında yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Geçici vergi beyannamesini yasal süresi içinde veren davacı şirket hakkında, ilk beyannamesinde eksik beyanda bulunması nedeniyle dilekçe ekinde verdiği düzeltme beyannamesi üzerine 213 sayılı Vergi Usul Kanununun pişmanlık ve ıslaha ilişkin düzenlemeleri içeren 371 inci maddesi kapsamında işlem yapılması gerektiğinden, gecikme faizinin kaldırılması yönünde verilen ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmadığı ve temyiz isteminin bu nedenle reddi gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2001 yılının 1 ila 3 üncü aylarına isabet eden dönem için geçici vergi beyannamesine ek olarak verdiği düzeltme beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen gecikme faizinin kaldırılması istemiyle açılan davada; vergi mahkemesinin gecikme faizinin kaldırılması yolundaki ısrar kararı vergi idaresince temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinin 4008 sayılı Kanunla değişik 4 üncü fıkrasında, vergi beyannamesini kanuni süresi geçtikten sonra vermiş olanlara bu beyannamede gösterdikleri matrah üzerinden re’sen gerekli tarhiyatın yapılacağı ve bu beyannamelerin re’sen takdir için takdir komisyonuna sevk edilmeyeceği öngörülmüştür. Aynı Kanunun 112 nci maddesinde ise ikmalen, re’sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda, dava konusu yapılmaksızın kesinleşen vergilere kendi kanunlarında belirtilen ve tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren, son yapılan tarhiyatın tahakkuk tarihine kadar geçen süreler için 6183 sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında gecikme faizi uygulanacağı, gecikme faizinin de aynı süre içinde ödeneceği, gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirlerinin nazara alınmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
Olayda, geçici vergi beyannamesini yasal süresinde veren ve yasal sürenin dolmasından sonra bu beyannameye ek olarak verdiği düzeltme beyannamesiyle ek matrah beyanında bulunan davacının, düzeltme beyannamesinde belirttiği matrah üzerinden 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30 uncu maddesinin 4 üncü fıkrası uyarınca re’sen tarhiyat yapıldığı anlaşıldığından, geçici verginin geç tahakkuk ettirilmesi nedeniyle anılan Kanunun 112 nci maddesi uyarınca gecikme faizi hesaplanmasında hukuka aykırılık bulunmamakta olup, aksi yönde verilen ısrar kararında isabet görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüyle … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 30.3.2007 gününde, esasta ve gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Yükümlü kurumca, süresinde verilen 2001 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ilişkin geçici vergi beyannamesi ile ilgili olarak, yeminli mali müşavir raporu üzerine, “düzeltme beyannamesi” adı altında ek beyanname verilmiş, vergi dairesince, tahakkuk fişi ile geçici vergi ve gecikme faizi tahakkuku yapılmış ve gecikme faizinin terkini talebiyle dava açılmıştır. İkmalen, re’sen veya idarece yapılan bir tarhiyat söz konusu değildir.
Vergi Usul Kanununun 25 inci maddesinde, beyan üzerine alınan vergilerin, “tahakkuk fişi” ile tarh ve tahakkuk ettirileceği düzenlenmiş olup, vergi dairesince de bu esaslara göre işlem yapıldığı hususunda ihtilaf bulunmamaktadır.
Aynı Kanunun “Pişmanlık ve Islah” hükümlerinden yararlanma koşullarına yer verilen 371 inci maddesinin beşinci bendinde, ödeme ile ilgili olarak, “mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemelerin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesi” esası getirilmiştir. Vergi dairesince, anılan hükümlere göre işlem yapılmadığı, gecikme zammı oranında bir zammın hesaplanmadığı da açıktır.
Bu açıklamalar karşısında, tahakkuk fişi ile tarh ve tahakkuk ettirilen gecikme faizinde, Vergi Usul Kanununun anılan madde hükümlerine uyarlık bulunmamakta olup, temyiz isteminin, bu nedenle, reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.

XX – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden karara katılmıyoruz.