Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2006/270 E. 2007/64 K. 16.02.2007 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2006/270 E.  ,  2007/64 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2006/270
Karar No: 2007/64

Temyiz Eden: …
Vekili: …
Karşı Taraf: … Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı

İstemin Özeti: … Anonim Şirketi’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla haczedilen menkul malların satışına ilişkin ihalenin feshi istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 14/3-a maddesinde dilekçelerin görev yönünden inceleneceği, 15/1-a maddesinde adli yargının görevli olduğu konularda açılan davaların görev yönünden reddine karar verileceği düzenlemesinin yer aldığı, menkul mal satışı işleminin borçlu ile alacaklıları arasındaki ilişkiden söz edilerek ve mahcuz malların düşük bedelle satılarak üçüncü kişilerin zarara uğratıldığı iddialarıyla iptali istemiyle dava açıldığı, satış işleminde üçüncü şahıs durumundaki davacının ihaleye fesat karıştırıldığı yolundaki iddialarının Borçlar Kanunu ve İcra İflas Kanununun ilgili hükümlerine göre incelenebileceği hususu gözönüne alındığında, ihalenin feshine ilişkin iddiaların da idari yargı mercilerince incelenebilecek hususlardan olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli bulunduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 29.9.2005 günlü ve E:2005/490, K:2005/1648 sayılı kararıyla; 2576 sayılı Kanunun 6/b maddesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasına ilişkin davaların vergi mahkemesince çözümleneceğinin hükme bağlandığı, 6183 sayılı Kanunun 99 uncu maddesinde ise gayrimenkullerin satışında ihalenin feshine ilişkin başvuruların icra tetkik mercii tarafından incelenip sonuçlandırılacağının öngörüldüğü, ancak aynı Kanunun menkul malların haczi ve satışı başlıklı ikinci bölümünde yer alan 77 ve 87 nci maddelerinde menkul mal satışlarındaki ihalenin feshi konusundaki başvurular için bir merci belirtilmediği; olayda, davacının vergi dairesinin usulüne uygun olmayan işlemleriyle ihaleye katılımı engellediği, hacizli malların rayicin çok altında düşük bedelle satışını yaparak alacaklıların menfaatlerini ihlal ettiği, böylece menkul mal ihalesinin usulüne uygun yapılmadığını ileri sürerek işlemin iptalini istediğinden, 6183 sayılı Kanundan kaynaklanan ve hacze dayalı olarak gerçekleştirilen menkul malların satış işleminin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümünün idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile davanın görev yönünden reddi yolundaki kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı davacı tarafından temyiz edilmiş, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunmada bulunulmamıştır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Israr kararının Danıştay Dördüncü Dairesince verilen bozma kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmüştür.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Uyuşmazlıkta, … Anonim Şirketine ait vergi borçlarının tahsili amacıyla haczedilen menkul malların satışına ilişkin ihalenin feshi işleminin iptali istemiyle açılan davayı görev yönünden reddeden vergi mahkemesi kararını, davanın görüm ve çözümünün idari yargıya ait olduğu gerekçesiyle bozan Danıştay Dördüncü Daire kararına uymayan … Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulması istenilmektedir.
2576 sayılı Kanunun 6/b.maddesinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanun uygulamasına ilişkin davaların vergi mahkemesince çözümleneceği hükme bağlanmıştır.
6183 sayılı Yasa, kamu hukuku alanında kişilerin kamu hukuku ilişkilerini düzenlemekte olup, yasanın 4.maddesiyle bu yasayı uygulamakla kamu idareleri yetkili kılınmıştır.
Yasanın kamu idarelerine verdiği yetkiye dayanılarak bu yasanın uygulanması sonucu yapılan idari işlemlere karşı açılacak davaları çözmekle idari yargı yerleri görevli olduğunda kuşku bulunmamaktadır.
Olayda, 6183 sayılı Kanun tatbikatından kaynaklanan hacze dayalı olarak gerçekleştirilen iptali istenilen işlem; satış tutanağının vergi idaresince düzenlendiği, satış önceki safha ve işlemleri kapsadığı, menkul mal ihalesinin usulüne uygun yapılmadığının belirtildiği, 6183 sayılı Kanunda menkul malların haczi ve satışı ile ilgili olarak itiraz merciinin gösterilmediği, ortaya çıkan ihtilafın çözümü idari yargının görev alanı içerisine girdiğinden adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine ilişkin vergi mahkemesi ısrar kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz olunan … Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
… Anonim Şirketi’nin vergi borçlarının tahsili amacıyla haczedilen menkul malların satışına ilişkin ihalenin iptali istemiyle açılan davayı uyuşmazlığın çözümünde adli yargının görevli olduğu gerekçesiyle, görev yönünden reddeden vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmektedir.
Dava, vergi idaresinin usulüne uygun olmadığı ileri sürülen satışa çıkarma işlemleriyle ihaleye katılımının engellediği, hacizli malların rayicin çok altında bedelle satılarak alacaklıların menfaatlerinin ihlal edildiği, bu şekilde menkul mal ihalesinin usulüne uygun yapılmadığı iddialarıyla açılmıştır.
6183 sayılı Kanun Devlete, il özel idarelerine, belediyelere ait kamu alacaklarının takip ve tahsiline ilişkin hükümleri düzenleyen bir Kanun olup, bu Kanunun uygulanması sonucu tesis edilen idari işlemlere karşı açılacak davaların çözümlenmesi Kanunda belirtilen istisnalar dışında idari yargının görevidir.
Bu Kanunun 99 uncu maddesinde gayrimenkullerin satışında, ihalenin feshine ilişkin başvuruların gayrimenkulün bulunduğu yerin icra tetkik mercii tarafından incelenip sonuçlandırılacağı belirtilmiş ise de, aynı Kanunun menkul malların haczi ve satışı başlıklı ikinci bölümünde yer alan 77 ila 87 nci maddelerinde menkul mal satış ihalelerinin feshi konusundaki başvurular için bir merci belirtilmemiştir.
Bu durumda, hacze dayalı olarak gerçekleştirilen menkul malların satış işlemine ait ihalenin iptali istemiyle açılan davanın çözümlenmesinde vergi mahkemesi görevli olduğundan, aksi yönde verilen ısrar kararında yasal isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 16.2.2007 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Dava, davacının alacaklı olduğu kişinin menkul mallarının satılmasına ilişkin ihalenin feshi istemiyle açılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2’nci maddesinde idari yargı yerlerinde dava konusu olabilecek dava türleri sayılmış olup, bunlar arasında “ihalenin feshi” davası yer almamaktadır.
İhalenin feshi istemiyle açılan bir davanın Borçlar Kanunu hükümlerine göre incelenip sonuçlandırılacağı ve bu konuda görevli yargı düzeninin de adli yargı düzeni olacağı kuşkusuzdur.
Her ne kadar Daire Kararında 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da menkul malların haczi ve satışı ile ilgili olarak başvuru merci belirtilmediği gerekçesiyle uyuşmazlığın idari yargının görevinde olduğu sonucuna varılmışsa da; dava dilekçesinin konu ve sonuç kısmında açıkça yer alan bir istemin yargı organlarınca değiştirilmesine ve yorum yoluyla görevli yargı yerinin belirlenmesine olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, Mahkemece verilen davanın görev yönünden reddine ilişkin karara karşı yapılan temyiz başvurusunun reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.