Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2005/39 E. 2005/125 K. 27.05.2005 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2005/39 E.  ,  2005/125 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2005/39
Karar No: 2005/125

Temyiz Eden: … Malmüdürlüğü
Karşı Taraf: …

İstemin Özeti: Davacının ortağı bulunduğu … Kollektif Şirketinin 1999 yılına ilişkin defter ve belgelerinin deprem nedeniyle zayi olmasından dolayı, talebi üzerine davacı adına takdir edilen matrah üzerinden gelir vergisi salınmış, fon payı hesaplanmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla, toptan bakkaliye ürünleri ticareti faaliyetinde bulunan yükümlü şirkete ait 1996,1997 ve 1998 yıllarına ilişkin gelir vergisi beyannamelerinin düzenli olarak verildiği, ancak deprem nedeniyle şirkete ait defter ve belgelerin bulunduğu binanın çökmesi sonucu tüm defter ve belgelerin enkaz altında kalarak zayi olması sonrasında şirketçe yapılan başvuru üzerine 1999 yılına ilişkin gelir vergisi matrahının takdir komisyonunca belinlendiği, Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine davalı idarece ibraz edilen 1996-1998 yıllarına ilişkin gelir vergisi beyannamesi suretlerinin incelenmesinden, 1999 yılı için, 1998 yılında beyan edilen gelire %52,1 oranındaki yeniden değerleme oranı ilave edilerek matrah takdir edildiği, ticari faaliyetin deprem sonrasında aynı şartlarla devam etmesinin düşünülemeyeceği, ihtilaflı dönem için yeniden değerleme oranı değil, geçmiş yıllarda beyan edilen gelirler dikkate alınıp, buna göre matrah takdir edilerek tarhiyat yapılması gerekirken takdir komisyonunca bu yapılmadan belirlenen matrah üzerinden yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Malmüdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 4.5.2004 günlü ve E:2002/2171, K:2004/1254 sayılı kararıyla, … Kollektif Şirketinin ortağı olan davacının 31.7.2001 tarihli dilekçesi ile 1999 yılına ilişkin defter ve belgelerinin deprem nedeniyle zayi olmasından dolayı gelir vergisi matrahının takdir edilmesi talebinde bulunduğu, takdir komisyonunca 1998 yılında beyan edilen matraha yeniden değerleme oranında ilave yapılarak matrah takdir edildiği, Mahkemece de belirtildiği üzere tabii afetin yaşandığı ortamda ticari hayatın normal olarak devam etmesi düşünülemeyeceğinden, bu varsayımdan hareketle takdir edilen matrahta hukuka uygunluk bulunmamakla birlikte, davacının talebi nedeniyle matrah takdiri yapılması gerektiğinin açık olduğu, bu durumda davacıya ait ve 1999 yılından önceki dönemlere ilişkin beyannameler getirtirilerek beyan edilen gelirlere göre matrah belirlenmesi gerekirken, takdir edilen matrah üzerinden salınan verginin tamamen kaldırılması yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeyle kararında ısrar etmiştir.
Malmüdürlüğü tarafından, tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Deprem afeti dikkate alınmaksızın, normal şartlar altında faaliyet gösterildiği kabul edilerek tarhiyat yapılmasının yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) bendinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu hükme bağlanmış, aynı Kanunun takdir komisyonunun görevlerini belirleyen 74 üncü maddesinin a-1 işaretli bendinde de, yetkili makamlar tarafından istenilen matrah ve servet takdirlerini yapmak takdir komisyonunun görevleri arasında sayılmıştır.
Bütün bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde takdir komisyonlarınca matrah takdir edilirken gelirin gerçeğe en yakın miktarının belirlenmesi, Yasanın öngördüğü bir gerekliliktir.
… Kollektif Şirketinin ortağı olan davacı tarafından, 1999 yılına ilişkin defter ve belgelerin deprem nedeniyle zayi olmasından dolayı gelir vergisi matrahının takdir edilmesi talebiyle 31.7.2001 tarihli dilekçeyle davalı idareye başvurulmuştur. 21.8.2001 tarihli takdir komisyonu kararıyla da 1998 yılı için beyan edilen matraha yeniden değerleme oranında ilave yapılarak dönem matrahı takdir edilmiştir. Mahkeme kararında ve Danıştay Üçüncü Dairesince verilen bozma kararında, deprem nedeniyle ticari hayatın normal olarak devam etmesinin düşünülemeyeceği belirtilmiş, ancak Mahkemece bu husus dikkate alınarak matrahın hukuka uygunluğu incelenmeksizin, takdir komisyonunca varsayımla belirlenen matrahta hukuka uygunluk bulunmadığından tarhiyatın terkinine karar verilmiştir. Davacının başvurusu üzerine matrah takdir edilmesi nedeniyle 1999 yılından önceki dönemlere ilişkin beyannamelerde beyan edilen gelir ve deprem nedeniyle ekonomik hayatta meydana gelen değişiklikler dikkate alınarak, matrahın miktarının hukuka uygunluğunun denetlenmesi gerekirken, vergi ve fon payının tümüyle kaldırılması yönünde verilen kararda isabet bulunmamaktadır.
Diğer yandan, davacı tarafından dava dilekçesinde, 1999 yılının ilk altı aylık döneminde kollektif şirket kazancı nedeniyle geçici vergi beyan edildiği iddia edilmiş, idare tarafından ise vergilendirme sırasında sehven mahsup edilmeyen söz konusu geçici verginin düzeltme fişiyle terkin edildiği savunulmuştur. Gelir Vergisi Kanununun geçici vergiyi düzenleyen mükerrer 120 nci maddesinde, ticari kazanç sahipleri (basit usulde vergilendirilenler hariç) ile serbest meslek erbabının cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere, geçici vergi ödeyecekleri düzenlemesi karşısında, dava konusu gelir vergisinin salınması sırasında ödenen geçici verginin tarh edilen vergiden mahsubunun yapılması yasal zorunluluk olup, tarh matrahının ilk altı ay için beyan edilen geçici vergi matrahından noksan olması halinde fazla ödenen geçici verginin iadesi gerekecektir. Davacının tarh matrahı saptanırken dava dilekçesindeki geçici vergiye ilişkin istemleri de göz önüne alınarak bu hususun hükme bağlanması gerekmektedir.
Öte yandan 4731 sayılı, 17.8.1999 ve 12.11.1999 Tarihlerinde Meydana Gelen Depremlerden Zarar Görenlerin Vergi Borçları ve Vergi Cezalarının Terkini ile Vergi Usul Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanundan yararlanabilmek açısından ancak, Kanunda öngörülen vergi borçları için ve öngörülen şartların varlığı halinde vergi borcunun terkini söz konusu olabileceğinden, tarh aşamasında bulunan ve henüz tahakkuk etmeyen dava konusu gelir vergisi ve fon payı davacı yönünden bu Kanun kapsamında bir vergi borcu niteliğini taşımamaktadır. Sözü edilen Yasa hükümlerinin bu davada verilecek hükmün kesinleşmesi ve koşulların yerine getirilmesinden sonra uygulanabileceği açık olduğundan, bu aşamada göz önüne alınmasına olanak bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 27.5.2005 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.

XX – K A R Ş I O Y
4731 sayılı 17/8/1999 ve 12/11/1999 Tarihlerinde Meydana Gelen Depremlerden Zarar Görenlerin Vergi Borçları ve Vergi Cezalarının Terkini ile Vergi Usul Kanunu, Katma Değer Vergisi Kanunu, Harçlar Kanunu ve Organize Sanayi Bölgeleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin 2 nci fıkrasında; 17.8.1999 ve 12.11.1999 tarihlerinde meydana gelen depremlerde varlıklarının %10 veya daha fazlasını kaybeden, mükelleflerin (1) numaralı fıkra kapsamına giren borçlarının tamamının terkin olunacağı, ancak, depremden doğan hasar nedeniyle vergi dairesi kayıtlarına kısmen veya tamamen ulaşılamayan il merkezi veya ilçelerdeki bütün mükellefler ile depremin merkez üssü olan …’nin … ilçesindeki mükelleflerin bu yerlerdeki mükellefiyetleri bakımından varlıklarının %10 unu kaybetmiş olma şartı aranmayacağı hükme bağlanmıştır.
Davacı tarafından, 1999 yılına ilişkin defter ve belgelerinin deprem nedeniyle zayi olmasından dolayı matrah takdiri için yaptığı başvuru üzerine takdir komisyonunca matrah takdir edilmiş ise de, dosyanın incelenmesinden davacı şirketin kuruluş merkezi …’da olmasına karşın deposunun …- …, şubesinin ise … Merkezde bulunduğu dolayısıyla ticari faaliyetinin depremden yoğun şekilde etkilenen yerlerde olduğu anlaşıldığından yukarıda belirtilen kanun hükmü dikkate alınmaksızın yeniden değerleme oranları esas alınarak takdir edilen matrahta isabet görülmemiştir.
Temyiz isteminin bu nedenlerle reddi gerektiği görüşü ile karara karşıyız.