Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2005/140 E. 2005/256 K. 18.11.2005 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2005/140 E.  ,  2005/256 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2005/140
Karar No: 2005/256

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü – …
Karşı Taraf: … Limited Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: 1995 yılına ilişkin işlemleri incelenen davacı şirketin bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı görüşüyle adına re’sen ağır kusur cezalı kurumlar vergisi salınmış ve fon payı hesaplanmıştır.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: …sayılı kararıyla; satış faturalarından bulunan hasılat ile gelir tablosunda beyan edilen hasılat arasındaki fark esas alınarak tarhiyat yapıldığı, davacının defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu, dönem gelirinin … lira, dönem giderinin … lira olarak hesaplandığı ve … lira dönem zararı oluştuğunun tespit edildiği, bilirkişi raporuna yapılan itirazın yerinde görülmediği, davacı kurumun ilgili yılda … lira matrah beyan etmesi nedeniyle ortada re’sen tarhiyata konu olacak bir matrah farkı kalmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi 14.4.2004 günlü ve E:2002/3, K:2004/952 sayılı kararıyla; vergi inceleme raporu ile bilirkişi raporunun karşılaştırılmasından, davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların bir kısmının incelemeye ibraz edilmediğinin anlaşıldığı, bu durumun bilirkişi raporuna yapılan davalı idare itirazında da belirtilerek, faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının araştırılmadığının ileri sürüldüğü, yazılı yargılama yöntemini benimseyen İdari Yargılama Usulü Kanununun, davaların açılması, delillerin toplanması ve ilgililerce sonradan ibraz edilen belgelerin incelenmesini öngören 3,16,20 ve 21’inci maddelerindeki düzenlemeler nedeniyle, yargılama aşamasında dosyaya taraflarca sunulan ve sunulması kabul edilen belgeler hakkında diğer tarafın görüşünün alınması ve hüküm verilirken değerlendirilmesi gerektiği, bakılan davalarla ilgili her türlü incelemeyi kendiliğinden yapması 2577 sayılı Yasanın 20’nci maddesinde öngörülen idari yargı yerlerinin, taraflardan ya da ilgili diğer yerlerden gerek görülen belge ve bilgiyi istemelerine de olanak tanındığı, faturaların incelemeye sunulmaması sebebiyle yapılan vergilendirmeye ilişkin davada, ara kararı uyarınca davacı tarafın sunduğu belgeler hakkında, davalı tarafın görüşü alınmadan hüküm kurulmasının, yargılama hukukuna uygun düşmediği, ara kararı üzerine dosyaya sunulan faturaların örnekleri vergi idaresine tebliğ edilip, uygun bir süre tanınarak görüşü alınmadan verilen kararın hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak, bilirkişinin inceleme yaptığı tüm defter ve belgelerin inceleme elemanının incelediği belgeler olduğu, idareye sunulacak farklı bir belge bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatın terkini yolundaki kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, vergi inceleme raporuna dayalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek ısrar kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunmada bulunulmamıştır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
1995 yılı işlemleri incelenen yükümlü şirketin bir kısım hasılatını kayıt ve beyan dışı bıraktığı tespit edilerek adına re’sen salınan ağır kusur cezalı kurumlar vergisi ile hesaplanan fon payını kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 256 ncı maddesinde, saklanması zorunlu her türlü defter, belge ve karnelerin muhafaza süresi içinde yetkili makam ve memurların istemi üzerine ibraz ve incelemeye sunulmasının mecbur olduğu hükme bağlanmıştır.
Vergi inceleme raporu ile bilirkişi raporunun karşılaştırılması sonucu, davacı şirket tarafından düzenlenen bir kısım faturaların vergi incelemesi sırasında ibraz edilmediği, bilirkişi raporuna idarece yapılan 26.6.2001 günlü itirazda da bu hususa değinildiği anlaşılmaktadır.
Yazılı yargılama yöntemini benimseyen İdari Yargılama Usulü Kanununun 3, 16, 20 ve 21 nci maddesi hükümleri gereğince yargılama aşamasında dosyaya taraflarca sunulan ve sunulması kabul edilen belgeler hakkında diğer tarafın görüşünün alınması ve hüküm verirken değerlendirilmesi gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinin 2 nci fıkrası gereğince, vergi mahkemeleri, vergi idaresine ait vergi incelemesi ve karşıt inceleme yapma yetkisinin kullanılışının hukuka uygunluğunu denetlemekle görevlidirler. Vergi idaresinin yerine geçerek vergi incelemesi ve karşıt inceleme yoluyla defter kayıtlarının ve bu kayıtların dayanağı olan belgelerin gerçek duruma uygunluğunu araştıramayacakları tabiidir. Bu bakımdan mahkemece, davacının inceleme elemanına ibraz etmeyip mahkemeye sunduğu fatura örneklerinin davalı vergi idaresine tebliğ edilip, uygun bir süre verilerek görüşü alındıktan sonra uyuşmazlığı karara bağlanması gerekirken, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tarhiyatın terkini yolunda verilen karar hukuka uygun bulunmamıştır.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda hüküm altına alınacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 18.11.2005 günüde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.