Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2003/363 E. 2004/27 K. 27.02.2004 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2003/363 E.  ,  2004/27 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2003/363
Karar No: 2004/27

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: … Limited Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: Davacı şirketin yetkilisi … adına tescilli 28.10.1998 gün ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi muhteviyatı eşyanın beyan edilen kıymetinin düşük bulunması üzerine, … Borsası fiyatları esas alınarak … adına yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşmasının VII’nci Maddesinin Uygulanmasına Dair Anlaşmaya İlişkin Yönetmeliğin 5 inci maddesinde; Yönetmeliğin 6 ila 12 nci maddelerinde yer alan yöntemlerin sırasıyla uygulanması ve eğer eşyanın gümrük kıymeti 7 nci maddede belirtilen aynı eşyanın satış bedeli yöntemine göre belirlenecekse, bu durumda kıymeti belirlenecek eşya ile aynı ticari düzey ve yaklaşık aynı miktarda satılan, aynı eşyanın kıymetinin emsal alınması gerektiğinin belirtildiği, olayda, davacı şirket tarafından ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinin düşük bulunması üzerine, … Borsası fiyatları esas alınarak ek tahakkuk yapılmış ise de, idarece “satış bedeli yönteminin” tahakkuka esas alınmama nedenleri ortaya konulmadan “aynı eşyanın satış bedeli yöntemine” göre yapılan ek tahakkukta yasal isabet bulunmadığı, gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Gümrük müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 16.12.2002 günlü ve E:2001/4472, K:2002/4182 sayılı kararıyla; idari yargılama hukukunda, davada taraf olma ehliyetinin bir koşulu olarak kabul edilen menfaat ihlali olmadan, iptal davası açılmasına olanak bulunmadığı; dava, davacı şirketin yetkilisi … adına tescilli beyanname muhteviyatı eşya nedeniyle, anılan şahıs adına yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle davacı şirket tarafından açılmış ise de, davacı şirket adına tesis edilmiş bir işlem bulunmadığı, anılan şahsın, ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan davacı şirketin yetkilisi olmasının da bu hukuki durumu değiştirmeyeceği, başkası adına tesis edilen idari işlemin iptalinde davacının menfaati bulunmadığından, mahkemece, davanın ehliyetsizlik sebebiyle reddi gerekirken, bu husus dikkate alınmaksızın verilen kararda isabet görülmediği, gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: …sayılı kararıyla; … Limited Şirketinin ortağı olan … adına tescilli 28.10.1998 günlü ve … sayılı gümrük giriş beyannamesi kapsamı ithalattan dolayı … adına ek tahakkuk yapıldığı, ek tahakkuka karşı şirket tarafından yapılan düzeltme başvurusunun, gümrük müdürlüğünce, muhatap … gösterilmek suretiyle reddedildiği, şirket tarafından yapılan itiraz başvurusunun ise Gümrükler Genel Müdürlüğünce, muhatap şirket gösterilmek suretiyle reddedildiği ve bu işlemin iptali istemiyle şirket tarafından dava açıldığı, dava konusu Gümrükler Genel Müdürlüğü işleminde, muhatap olarak … Limited Şirketi gösterildiğinden, adına gümrük giriş beyannamesi tescil edilen ve ek tahakkuk yapılan kişi … olmakla birlikte, tahakkuka ilişkin itirazın reddine dair nihai işlem şirket adına tesis edildiğinden, …’ in bu işleme karşı dava açma ehliyetinin olmayacağı ve bu hatalı işlemin düzeltilmesi için mevzuatta öngörülmüş bir takip usulü bulunmadığı, bu nedenle, … adına tesis edilmesi gerekirken ya da …adına tesis edilen düzeltme başvurusunun reddine ilişkin işleme şirket tarafından itiraz edilemeyeceği gerekçesiyle reddedilmesi gereken itirazın, muhatap … Limited Şirketi gösterilerek esastan reddi yönündeki Gümrükler Genel Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada, anılan şirketin dava ehliyeti bulunduğu, iptali istenilen işlemde muhatap olarak … Limited Şirketi gösterilmiş ise de, idari itiraz başvurusuna konu olay … adına tescilli gümrük giriş beyannamesi kapsamı ithalat nedeniyle …adına yapılan ek tahakkuktan kaynaklandığı ve ek tahakkuka yapılan düzeltme başvurusunun … muhatap gösterilerek gümrük müdürlüğünce reddedildiği dikkate alındığında, Gümrükler Genel Müdürlüğünce itiraz başvurusunun muhatap … Limited Şirketi gösterilerek reddi yolundaki işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, gerekçesiyle işlemi iptal etmiştir.
Gümrük idaresi tarafından, ithal edilen eşyaya ilişkin beyan edilen kıymetin düşük bulunması üzerine, aynı eşyanın satış bedeli yöntemine göre, … borsasında oluşan kıymet esas alınarak yapılan ek tahakkukun yerinde olduğu ileri sürülerek ısrar kararı temyiz edilmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunmada bulunulmamıştır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi kararının ısrar hükmü yönünden bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden istemin reddi ile işin esasının görüşülmek üzere dosyanın Danıştay Yedinci Dairesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Uyuşmazlık ithal edilen eşyanın beyan edilen kıymetinin düşük bulunduğundan bahisle, idarece tesbit edilen kıymet üzerinden hesaplanarak tahakkuk ettirilen ek gümrük vergisine karşı açılan davayı kabul ederek yapılan ek tahakkuku iptal eden Vergi Mahkemesi kararının Danıştay 7.Dairesince; davacı şirket yetkilisi … adına yapılan ek tahakkuka karşı şirket tarafından açılan davada, davacı şirket adına tesis edilmiş bir işlem bulunmadığından davanın ehliyetsizlik sebebiyle reddi gerekirken bu hususun dikkate alınmadığı gerekçesiyle mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bakılan davada, adına ek tahakkuk yapılan ve bu tahakkuka itiraz eden … olmakla birlikte itirazın reddine ilişkin Gümrükler Genel Müdürlüğü işleminin … Limited Şirketi adına tesis edildiği, bu nedenle şirket tarafından açılan bu davada, … Ltd.Şti’nin dava ehliyeti bulunduğuna ilişkin olarak mahkemece verilen ısrar kararının bu yönüyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
Öte yandan, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesinde yapılan düzenleme uyarınca temyizen bozulan kararlar üzerine ilk derece mahkemelerinin ya bozmaya uyarak karar vermeleri yada eski kararlarında ısrar etmeleri gerekmekte olup bunun dışında karar vermelerine olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda Mahkemece Danıştay 7. Dairesinin bozma kararına uyularak karar verilmesi, yada ehliyet yönünden bozma kararına uyulmayan hüküm fıkrasından sonra ek tahakkuka yönelik gerekçede de ısrar edilmesi gerekirken bu defa Gümrükler Genel Müdürlüğünce; İtiraz başvurusunun muhatap … Ltd.Şti. gösterilmek suretiyle reddi yolunda tesis olunan işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmesinde yasal isabet bulunmadığı düşünülmektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz konusu kararın ehliyet yönünden onanması ek tahakkuka yönelik gerekçe yönünden bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
… adına tescilli beyanname kapsamı eşya nedeniyle, bu şahıs adına yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle … Limited Şirketi tarafından açılan davada, işlemin iptali yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasının 8.6.2000 tarih ve 4577 sayılı Kanunun 5 inci maddesiyle değişik ( a ) işaretli bendinde; iptal davaları, ” idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar ” olarak tanımlanmıştır.
Yasada yer alan bu hüküm ile iptal davasının içtihat ve doktrinde belirlenen hukuki niteliği gözönüne alındığında, idari işlemlerin, ancak bu idari işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilgisi kurabilen gerçek veya tüzel kişiler tarafından iptal davasına konu edilebileceği anlaşılmaktadır.
Bu davaların hem objektif hem de sübjektif ehliyet koşulunu haiz gerçek veya tüzel kişiler tarafından açılması gerekir.
Davanın görülebilmesinin ön koşullarından biri olan ehliyet kavramı, dava açanın hem genel olarak dava açma ehliyetine sahip olmasını hem de davanın konusunu oluşturan işlem ile hukuken korunması gereken bir menfaat bağının bulunmasını gerektirmektedir.
Olayda … adına tescilli beyanname muhteviyatı eşya nedeniyle anılan şahıs adına yapılan ek tahakkuka vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle davacı şirket tarafından dava açılmış ise de, tesis edilen idari işlem davacı şirketin menfaatini etkileyecek nitelikte olmadığından, bu idari işlemin iptalinde davacı şirketin menfaati bulunmamaktadır. Bu nedenle, limited şirket tarafından açılan davanın ehliyetsizlik sebebiyle reddi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan verilen ısrar kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına 27.2.2004 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden istemin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.