Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2003/202 E. 2003/92 K. 18.04.2003 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2003/202 E.  ,  2003/92 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2003/202
Karar No: 2003/92

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: 1-Maliye Bakanlığı
2-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı

İstemin Özeti: Akaryakıt tüketim vergisi uygulamasına son verilmesi istemiyle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına, akaryakıt tüketim vergisi ve özel tüketim vergisi uygulamasına son verilmesi istemiyle de Maliye Bakanlığına yapılan başvuruların cevap verilmemek suretiyle reddine ilişkin işlemlerin iptali ve öncelikle anılan vergilerin dayandığı yasaların Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla dosyanın … Mahkemesine gönderilmesi istemiyle dava açılmıştır.
Danıştay Yedinci Dairesi 26.9.2002 günlü ve E:2002/3190, K:2002/2962 sayılı kararıyla; iptal davasının konusunun “idari işlemler” olduğu, İdare Hukukunda idari işlemin, idari makamların kamu gücü ile hareket ederek yönetim işlevine ilişkin olarak yaptıkları ve çeşitli hak ve/veya yükümlülükler doğuran tek yanlı irade açıklamaları şeklinde tanımlandığı, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 14.4.1973 gün ve E:1972/2, K:1973/10 sayılı kararında da, idari işlem tanımının “…idare makamlarının, idare fonksiyonu ile ilgili konularda aldığı tek taraflı idari karar…” şeklinde yapıldığı, organik ve fonksiyonel niteliği dikkate alındığında idari işlemin bir idare organı tarafından idari etkinlikler çerçevesinde yapılmış olmasının hemen fark edilen belirgin özelliği olduğu, anayasal düzen içerisinde vergi koyma, daha önce konulmuş olan vergiyi değiştirme ve kaldırma yetkisinin Anayasanın 73 üncü maddesinin üçüncü fıkrası ile Yasama Organına verildiği, “verginin yasallığı ilkesi” denilen ve Devletin vergilendirme yetkisi karşısında idare edilenlerin güvencesini oluşturan ilkenin anayasal anlatımı olan anılan fıkra hükmü karşısında Yürütme Organının vergi koyma ve konulmuş bulunan vergiyi yürürlükten kaldırma yetkisinin bulunmadığı, her ne kadar Anayasanın 73 üncü maddesinin son fıkrasında “Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırları içinde değişiklik yapmak yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilebileceği” kuralı yer almış ise de, bu kuralla, Bakanlar Kuruluna verilebileceği kabul edilen yetki, yürürlükteki vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisna, indirim ve oranlarıyla ilgili olarak ve yasanın belirlediği sınırlar içinde kullanılabilecek nitelikte olduğundan, evvelce konulmuş olan bir verginin kaldırılmasını kapsamayacağı, bu bakımdan, olayda davacı tarafından yapılan başvuruya konu edilen akaryakıt ve özel tüketim vergilerinin kaldırılması konusundaki istem hakkında işlem yapma yetkisi davalı idarelere ait bulunmadığından, bu yolda yapılan başvuruya, başvuru tarihinden itibaren altmış gün içinde cevap verilmemiş olmasının, 2577 sayılı Kanunun yukarıda açıklanan 10 uncu maddesi uyarınca zımnen (kapalı biçimde) tesis edilmiş idari işlem olarak kabulüne yasal olanak bulunmadığı, ayrıca, olayda idari davaya konu olabilecek nitelikte idari işlem, dolayısıyla usulüne göre açılmış idari dava bulunmadığından, davacının Anayasaya aykırılık iddiasının incelenmesinin de mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin 1 inci fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenmeksizin reddine karar vermiştir.
Davacı, bu yasaların Anayasaya aykırı olduğunu, çok ağır vergi yükü getirdiğini, Anayasaya aykırılık iddiasının ancak dava yoluyla incelenebileceğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Yedinci Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi kararın özet bölümünde yazılı Danıştay Yedinci Dairesinin 26.9.2002 günlü ve E:2002/3190, K:2002/2962 sayılı kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 18.4.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.