Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2003/100 E. 2003/31 K. 21.03.2003 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2003/100 E.  ,  2003/31 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2003/100
Karar No: 2003/31

Temyiz Eden: … Anonim Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf: … Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı

İstemin Özeti: … Vergi Mahkemesinin … gün ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının dilekçede yazılı nedenlerle bozulması istenmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 46 ıncı maddesinin 2 nci fıkrasında, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde, Danıştay dava daireleri ile idare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarına karşı tebliğ tarihini izleyen 30 gün içinde Danıştay’da temyiz yoluna başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, vergi mahkemesince verilen ısrar kararının davacı vekiline Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak 13.6.2000 tarihinde tebliğ edildiği, temyiz dilekçesinin ise 18.11.2002 gününde kayda girdiği, dolayısıyla temyiz istemine ilişkin 30 günlük yasal sürenin geçirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Temyiz isteminin süreaşımı nedeniyle reddine, 21.3.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyize konu ısrar kararının davacı şirketin vekili Avukat …’un gösterdiği … adresinde evrak memuru …’e 13.6.2000 tarihinde tebliğ edildiği, davacının vekili olan kişinin gösterdiği bu adresin Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığına ait … Dinlenme ve Bakımevi Müdürlüğü olduğu, muhatabın adı geçen dinlenme bakımevi müdürlüğünde kaldığı anlaşılmaktadır.
7201 sayılı Tebligat Kanununun 18 inci maddesinde; Tebligat yapılacak şahıs otel, hastane, tedavi veya istirahat evi, fabrika, mektep, talebe yurdu gibi içine serbestçe girilemeyen veya aranınca kolayca bulunması mümkün olmayan bir yerde bulunuyorsa, tebliğin yapılmasını o yeri idare edenin veya muhatabın bulunduğu kurum amirinin temin edeceği, tebliğin temini mümkün olmazsa, tebliğin kendilerine yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Kanunun açık hükmünde belirtildiği şekilde muhatabın kaldığı dinlenme ve bakımevi müdürünün veya kaldığı yerdeki kısım amirince muhatabın arattırılarak kendisine tebliğ yapılmasının temin edilmesi, aranıp tebliğin temini mümkün olmaması üzerine bakımevi müdürü veya kısım amirine tebliğ yapılması gerekirken, muhatap hiç aranmadan veya arattırılmadan dinlenme ve bakımevinin idarecisi veya kısım amiri olmadığı anlaşılan evrak memuruna tebligat yapılması kanunun açık hükümlerine aykırılık oluşturmaktadır. Muhatap bakımevinde kaldığına ve tebligatın öncelikle kendisine yapılması gerektiğine göre, adı geçen dinlenme ve bakımevinde kalanlara yapılacak tebliğlerde hiç sorumluluğu bulunmayan evrak memuruna yapılan tebliğ geçersizdir. Evrak memuru başkası adına aldığı tebliğden sorumlu tutulamayacağından tebliğ edilen vesikayı muhatabına ulaştırmayabilir.
Kanun hükümlerine aykırı yapıldığı açık olan geçersiz tebliğe dayanılarak temyiz isteminin süreden reddinde hukuka uygunluk bulunmadığından çoğunluk kararına katılmıyoruz.