Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2002/616 E. 2003/452 K. 12.12.2003 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2002/616 E.  ,  2003/452 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2002/616
Karar No: 2003/452

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: … Otomobil Kurumu
Vekili: …

İstemin Özeti: Davacı kurum tarafından tanzim edilen geçici giriş karnesi ile 1615 sayılı Gümrük Kanununun 119 uncu maddesinin 13 üncü fıkrasının (b) bendi uyarınca geçici olarak yurda getirilen aracın amacı dışında üçüncü kişilerce kullanıldığından bahisle, araca ait gümrük vergi ve resimleri kefil kurum olan davacı adına tahakkuk ettirilmiştir.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla tahakkuku kaldırmıştır.
Temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 23.5.2002 günlü ve E:2001/4958, K:2002/2087 sayılı kararıyla; geçici ithalat, mülga 1615 sayılı Gümrük Kanunu hükümleri uyarınca gerçekleştirilmiş ise de, geçici muaflık hükümlerinin ihlal edildiği iddia olunan tarihte 4458 sayılı Gümrük Kanunu yürürlüğe girmiş bulunduğundan, olaya bu kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, 4458 sayılı Kanunun 131, 132 ve 238 inci maddeleri ile 7.1.2000 günlü ve 2002/69 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 20 nci maddesinin ikinci fıkrasından bahisle olayda, Türkiye’de geçici olarak çalışma izni verilen yurt dışında yerleşik yabancı uyruklu kişi tarafından özel kullanım amacıyla geçici olarak getirilen aracın, Emniyetçe yapılan denetimde hak sahibi olmayan ve araç sahibiyle aynı işyerinde çalışan üçüncü bir kişinin kullanımında olduğunun tespit edildiği ve geçici muaflık hükümlerinin ihlal edildiğinin anlaşıldığı, bu durumda, davacı kurumun kabul ettiği kefalet miktarının da gözününde bulundurulması suretiyle karar verilmesi gerekirken, tahakkukun tümünün iptalinde hukuki isabet görülmediği, gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; Türkiye’de geçici olarak çalışma izni verilen yurt dışında yerleşik yabancı uyruklu kişi tarafından özel kullanım amacıyla geçici olarak getirilen aracın, Emniyetçe yapılan denetimde hak sahibi olmayan ve araç sahibiyle aynı işyerinde çalışan üçüncü bir kişinin kullanımında olduğu ve o tarihte ruhsat sahibi yabancı uyruklu kişinin yurt dışında bulunduğunun tespit edildiği, dolayısıyla, aracın bir başkasına kiralanması, ödünç verilmesi veya başkasının kullanımına bırakılmasının söz konusu olmadığı, olay anında, aracın geçici ithalini yapan kişi dışında başka bir kişi tarafından kullanım nedeninin, aracın tamire götürülmesi olarak açıklandığı ve aksini gösteren herhangi bir tespitin bulunmadığı, varsayıma dayalı tahakkukta hukuka uygunluk bulunmadığı, gerekçesiyle kararında direnmiştir.
Direnme kararı gümrük idaresince temyiz edilmiş ve geçici ithali yapılan aracın amacı dışında başka biri tarafından kullanıldığı tespit edildiğinden, araca ait gümrük vergilerinin kefil kuruluştan istenmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Geçici ithal şartlarından yararlanarak yurda giriş yapan aracın, geçici giriş şartlarının ihlal edildiği dosya içeriğinden anlaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: 1615 sayılı Gümrük Kanununun 119 uncu maddesinin 13 üncü fıkrasının (b) bendine göre Yabancı Taşıtlar Geçici Giriş Karnesi ile geçici olarak yurda getirilen otomobilin amacı dışında üçüncü şahıslarca kullanılarak geçici ithal şartlarını ihlal edildiğinden kefil kurum olan … Otomobil Kurumu adına tahakkuk ettirilen gümrük vergi ve resimlerini terkin eden … Vergi Mahkemesi ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması talep edilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Türkiye’de yerleşik bir firmada 15.7.1999 ile 31.7.2001 tarihleri arasında çalışma izni verilen yurt dışında yerleşik kişi … tarafından, 1615 sayılı Gümrük Kanunun 119 uncu maddesinin 13 üncü fıkrasının (b) bendi uyarınca geçici olarak yurda getirilen aracın amacı dışında diğer şahısların kullanımına bırakıldığından dava konusu işlemi tesis edilmiştir. İşlemin dayanağını oluşturan ve emniyet yetkilileri tarafından düzenlenen 2.10.2000 günlü tutanakta, aracı geçici olarak getiren kişinin yurt dışında olduğu, tespit anında aracı kullanan ve araç sahibiyle aynı işyerinde çalışan Avukat … adlı şahsın, aracı onarılmak amacıyla tamirhaneye götürmekte olduğunu beyan ettiği anlaşılmıştır.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 131 inci maddesinde, ithal vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminin uygulanabileceği durumların ve özel şartların Bakanlar Kurulunca tespit edileceği; 132 nci maddesinde ise, mülkiyeti, Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik bir kişiye ait ve 131 inci madde uyarınca konulmuş hükümlere tabi olmayan veya söz konusu hükümlere tabi olmakla birlikte tam muafiyet suretiyle geçici ithalat iznine ilişkin hükümlerde öngörülen şartları taşımayan eşyanın kısmen muafiyet uygulanması suretiyle geçici ithalat rejiminden yararlanmasının mümkün olduğu ve anılan rejimden faydalandırılmayacak eşyaların listesinin Bakanlar Kurulunca belirleneceği; 238 inci maddesinde de, geçici ithalat rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsil edileceği ayrıca bu vergilerin iki katının para cezası olarak alınacağı hükme bağlanmıştır. Kanunun verdiği yetkiye istinaden yayımlanan 7.1.2000 gün ve 2000/69 sayılı Bakanlar Kurulu kararının 20 nci maddesinin 2 nci fıkrasıda da özel kullanıma mahsus kara taşıt araçlar, için ithalat vergilerinden tam muafiyet uygulaması için bunların Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik kişiler tarafından ithal edilmiş olması ve ilgili kişiler tarafından özel amaçlarla kullanılmasının gerektiği belirtildikten sonra, bu şekilde geçici ithaline izin verilen özel kullanma mahsus kara taşıtlarının geçici ithal süreleri içerisinde bir başkasına kiralanamayacağı, ödünç verilemeyeceği, ve başkasının kullanımına bırakılamayacağı hükme bağlanmıştır.
Olayda, Türkiyede geçici olarak çalışma izni verilen yurt dışında yerleşik yabancı uyruklu kişi tarafından, özel kullanım amacıyla geçici olarak getirilen aracın, Emniyetçe yapılan denetimde, hak sahibi olmayan ve araç sahibiyle aynı işyerinde çalışan üçüncü bir şahsın kullanımında olduğu ve o tarihte ruhsat sahibi yabancı uyruklu kişinin yurt dışında bulunduğunun tespit edildiği sabittir. Her ne kadar aracı kullanmakta olan kişice, aracın tamire götürüldüğü ifade edilmiş ise de; normal ve mutad olana göre, aracın arızalanmış olması durumunda, şirketin şoförü veya çalışanlarınca tamire götürülmesinin gerekmesine rağmen aracı kullanan kişinin şirkette görevli Avukat olması aracın başkasının kullanımına bırakıldığının ve böylelikle geçici muaflık hükümlerinin ihlal edildiğinin kabulü gerekir.
Bu durumda, tesis edilen işlemin iptali talebiyle açılan davada, davacı Kurumun kefalet ettiği miktarın da göz önünde bulundurulması suretiyle karar verilmesi gerekirken, işlemin tamamının iptali yolunda verilen mahkeme kararında isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan sebeplerle, temyiz talebinin kabulü ile … Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı kurum tarafından düzenlenen geçici giriş karnesi ile yurda getirilen aracın amacı dışında üçüncü kişilerce kullanıldığından bahisle, araca ait gümrük vergi ve resimlerinin kefil kurum olan davacıdan tahsil edilmesi için yapılan tahakkuku kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
4458 sayılı Gümrük Kanununun 131 inci maddesinde, ithal vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici ithalat rejiminin uygulanabileceği durumların ve özel şartların Bakanlar Kurulunca tespit edileceği kurala bağlanmış, 132 nci maddesinde, mülkiyeti Türkiye Gümrük Bölgesi dışında yerleşik bir kişiye ait olan ve 131 inci madde uyarınca konulmuş hükümlere tabi olmayan veya söz konusu hükümlere tabi olmakla birlikte, tam muafiyet suretiyle geçici ithalat iznine ilişkin hükümlerde öngörülen koşulları taşımayan eşyanın, kısmi muafiyet uygulanması suretiyle geçici ithalat rejiminden yararlanmasının mümkün olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanununun 238 inci maddesinde de, 108 ila 127 nci maddelerde düzenlenen Dahilde İşlem Rejimi ile 128 ila 134 üncü maddelerde düzenlenen Geçici İthalat Rejimine ilişkin hükümlerin ihlali halinde, eşyaya ilişkin gümrük vergilerinin tahsil edileceği, ayrıca bu vergilerin iki katı para cezası alınacağı kuralı getirilmiştir. Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak Bakanlar Kurulunca yayımlanan 2000/69 sayılı Kararın 20 nci maddesinin 2 nci fıkrasında, geçici ithaline izin verilen özel kullanıma mahsus kara taşıtlarının geçici ithalat süreleri içerisinde, bir başkasına kiralanamayacağı, ödünç verilemeyeceği ve başkasının kullanımına bırakılamayacağı, bu durumda olduğu tespit edilen araçların derhal yurtdışı edileceği belirtilmiştir.
Öte yandan, Gümrük Yönetmeliğinin 597 nci maddesinin (c) bendinde özel kullanıma mahsus kara taşıtlarının kiraya veya ödünç verildiğinin ya da ithal edildikten sonra başka kişilerin tasarrufuna bırakıldığının yahut ithal edildikleri sırada kiraya verilmiş, ödünç verilmiş veya başkalarının emrine verilmiş olduğunun tespiti halinde geçici ithal izninin iptal edileceği, eşyanın yurda girişinde kefil kuruluşun veya bu kurumun kefalet ettiği yabancı kefil kuruluş tarafından verilmiş bir belgenin kabul edilmiş olması halinde gümrük vergilerinin bu kurumlardan tahsil edileceği öngörülmüştür.
Bu düzenlemeye göre, geçici ithal rejimine tabi olarak yurt dışında yerleşik kişi tarafından yurda getirilen özel kullanıma mahsus kara taşıtlarının, bizzat bu rejimden yararlananlarca kullanılması gerekmektedir.
Olayda, Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü görevlilerince yapılan denetimde, ruhsat sahibi yabancı uyruklu kişinin yurt dışında bulunduğu ve aracın bu kişiyle aynı işyerinde çalışan üçüncü kişinin kullanımında olduğunun saptandığı, sürücünün, aracı tamire götürdüğünü ifade ettiği anlaşılmıştır.
Arızalı aracın şirketin şoförü veya diğer çalışanlarınca tamire götürülmesi normal ve mutad bir durum ise de, bu işin aynı şirketin yönetim kurulu başkanı ve avukat olan kişi tarafından yapılması, aracın başkasının kullanımına bırakıldığını, böylece geçici muaflık hükümlerinin ihlal edildiğini göstermektedir.
Bu durumda, davacı kurumun kefalet ettiği miktar da gözönünde bulundurularak bir karar verilmesi gerekirken, tahakkukun tümüyle kaldırılması yolundaki mahkeme kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri hakkında ayrıca hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 12.12.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.