Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2002/563 E. 2002/490 K. 13.12.2002 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2002/563 E.  ,  2002/490 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2002/563
Karar No: 2002/490

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Limited Şirketi

İstemin Özeti: Yükümlü şirketin 1997 yılında ortaklarına cari hesap yoluyla faizsiz borç para vermek suretiyle örtülü kazanç dağıtımında bulunduğundan bahisle adına resen ağır kusur cezalı gelir (stopaj) vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davanın reddi yolundaki … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararına karşı yapılan temyiz istemini inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu 23.2.2001 günlü ve E:2000/365, K:2001/82 sayılı kararıyla; gelir (stopaj) vergisinin matrah yönünden bağlı olduğu kurumlar vergisine ilişkin karar Kurulun K:2001/84 sayılı kararıyla bozulduğundan, davanın konusunu oluşturan gelir (stopaj) vergisine karşı açılan davanın reddi yolundaki ısrar kararının da hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararı üzerine … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile tarhiyatı kaldırmıştır.
Karar vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş, tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar bozmaya uyularak verilen kararın bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine girmediğinden vergi dairesi temyiz isteminin reddi ile Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu bozma kararına uyularak verilen vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun bozma kararı üzerine mahkemece verilen kararın, bozma esaslarına uygunluk yönünden temyizen incelenmesi mümkün olup, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı kararının, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu Kararının bozma hükümlerine uygun olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin reddine, 13.12.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Dosyada; Vergi Mahkemesinin direnme kararının Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca bozulması üzerine, bu karara uyularak aynı mahkemece verilen kararın temyizen bozulması istenilmektedir.
2575 sayılı Danıştay Kanununun 38 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun, vergi mahkemelerinden verilen ısrar kararları ile vergi dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği hükme bağlanmıştır. Dosyada temyizen bozulması istenilen karar vergi mahkemesince verilmiş bulunduğundan, temyiz başvurusunun Genel Kurulca incelenebilmesi için, söz konusu kararın ısrar (direnme) kararı niteliğinde olması gerekmektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin 3 üncü ve 4 üncü fıkralarında yer alan düzenlemeden, “ısrar” kararının, Danıştay’ın ilgili dava dairesince kararı bozulan ilk derece mahkemesinin bu karara uymaması, ilk kararında direnmesi olduğu çok açık biçimde görülmektedir. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu’nun görevi, bu karara karşı yapılan temyiz başvurusu ile ilgilidir. Anılan 4 üncü fıkrada açıkça belirtildiği üzere, Genel Kurul, bu başvuruyu inceledikten sonra, bozma kararını uygun görürse, mahkemenin ısrar kararını bozar ve direnme kararını ortadan kaldırır. Direnme kararı ortadan kalkan Mahkeme, bozma kararına uymak zorundadır. Bu şekilde davranan mahkeme, gerçekte, Genel Kurul kararıyla uygun görülen daire kararına uymuş demektir. Başka anlatımla; Genel Kurulun bozma kararının gereği, kararı bozulan mahkemenin daire kararının gereklerine uygun karar vermesidir. Dolayısıyla, bu kararın temyizi halinde inceleme, kararın daire kararına uygunluğu yönünden olacaktır. Bunu yapmaya yetkili olan merci de, ilk bozma kararını veren dava dairesidir. Yani Genel Kurul başvurunun incelenmesinde görevsizdir.
Bu nedenle, dosyanın görevli Danıştay Dairesine gönderilmesi gerektiği oyu ile, temyiz isteminin esasının incelenmesi yolundaki karara karşıyım.