Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2002/397 E. 2002/493 K. 13.12.2002 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2002/397 E.  ,  2002/493 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2002/397
Karar No: 2002/493

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: 1994 yılında bazı alış faturalarının gerçeğe aykırı olduğundan bahisle davacı şirket adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin birinci bendine göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için, bentte sayılmış olan belgelerin verilmediğinin, alınmadığının veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verildiğinin tespitinin zorunlu olduğu, olayda ise bu tür somut bir tespit bulunmadığından, kesilen özel usulsüzlük cezasında isabet görülmediği gerekçesiyle özel usulsüzlük cezasını kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 5.3.2002 günlü ve E:2000/8344, K:2002/849 sayılı kararıyla; davacı şirketin emtia alımlarını belgelendirdiği faturaların içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu, başka deyişle, gerçekte emtia satışı yapmadan komisyon karşılığı fatura düzenleyen kişilerce düzenlenip davacı şirkete verildiği hususu, Danıştay Yedinci Dairesinin 5.3.2002 gün ve 2002/851 ila 2002/856 sayılı kararlarıyla sabit olduğundan, davacı şirketin emtia aldığı kişi ya da firmalardan fatura almadığının açık bulunduğu, olayda, bilinmeyen hususun, sadece satıcı veya satıcıların kimlikleri olduğu, kararda ise, bu bilinmeyenin eylemin unsurları olarak kabul edildiği, oysa, belge vermeme ve almama eylemlerinin ilişkili ancak birbirlerinden bağımsız olduğu, birinin cezalandırılmaması veya cezalandırılmasına olanak bulunmamasının, diğerinin cezalandırılmasına engel olmadığı, satıcının kimliğine, belge düzenlememe eyleminin unsuru olarak bakılmasının olanaksız olduğu, davacı şirket adına kesilen özel usulsüzlük cezasında Yasaya aykırılık bulunmadığından, ceza kesme işlemini iptal eden mahkeme kararında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ısrar etmiştir.
Israr kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararındaki esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 13.12.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Israr kararının Danıştay Yedinci Dairesinin bozma kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.