Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2002/13 E. 2002/173 K. 15.03.2002 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2002/13 E.  ,  2002/173 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2002/13
Karar No: 2002/173

Temyiz Eden: … Anonim Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf: Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Davacı kurumun beyanı üzerine tahakkuk eden vergi ve fon payının vadesinde ödenmemesi nedeniyle hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla adına ödeme emri düzenlenmiştir.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla davayı reddetmiştir.
Yükümlü kurumun temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 26.6.2001 günlü ve E:2001/2465, K:2001/3148 sayılı kararıyla; yükümlünün, borcun vadesinden önce 22.1.1999 tarihinde tecil talebinde bulunduğu, tecil talebi henüz incelenmeden borcun vadesinden 3 gün sonra ödendiği, 10.2.1999 tarihinde ise tecil talebinin reddedildiği, buna göre, yükümlü süresi içerisinde 6183 sayılı Yasanın 48 inci maddesine göre tecil talebinde bulunduğundan, bu istemi reddedilse bile kendisine otuz günlük bir ödeme süresi tanınacak ve tecil faizi uygulanacak olması karşısında ret işleminden ve otuz günlük süreden evvel ödeme
yapan mükellefin de bu haktan yararlandırılması ve buna göre işlem tesis edilmesi gerekirken aynı Kanunun 51 inci maddesine göre uygulama yapılarak gecikme zammı istenmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; tecil talebi incelenmeden önce, amme borcunun vadesinden üç gün sonra ödenmiş bulunması nedeniyle ortada tecil işlemi bulunmadığına göre tecil faizinin de uygulanmasının mümkün olmadığı, aksi halde borçlu mükelleflerin ,vadenin son gününde tecil isteminde bulunup istemin reddi veya kabulü yolunda işlem tesis edilmeden 30 gün içinde borçlarını ödemesi suretiyle gecikme zammı uygulanmasını imkansız kılacakları, bunun da tecil müessesesinin kötüye kullanılması sonucunu doğuracağı gerekçesiyle kararında direnmiştir.
Yükümlü kurum olayda tecil faizi uygulanması gerekirken gecikme faizi uygulanmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: 6183 sayılı Yasanın 48 inci maddesine 2975 sayılı Yasayla eklenen 2 nci fıkrada borcun tecili talebinde bulunup bu talebi kabul edilmeyenlere vergi idaresince verilecek süre içinde borçlarını ödemeleri halinde tecil faizi uygulanması öngörülmüştür.

Yasa bunu tüm mükelleflere tanımıştır. İdarece talebin uygun görülmeyerek reddi durumunda, tecil talebi ile ret işlemi arasındaki sürede borcun tecil edildiğinin kabulü suretiyle tecil faizi uygulanması gereklidir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı kurumun beyanı üzerine tahakkuk eden vergi ve fon payının vadesinde ödenmemesi nedeniyle hesaplanan gecikme zammının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrine karşı açılan davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesinin 2 nci fıkrasında, borcunun tecilini talep eden ancak, talepleri uygun görülmeyerek reddedilen borçluların söz konusu borçlarını reddin tebliği tarihinden itibaren idarece 30 güne kadar verilebilecek ödeme süresi içinde ödedikleri takdirde bu amme alacağının ödendiği tarihe kadar faiz alınmak suretiyle tecil olunacağı kurala bağlanmıştır.
Söz konusu yasa, tecil isteminde bulunanların isteklerinin reddi halinde idarece 30 güne kadar verilebilecek süre içinde borcun ödenmesi halinde kamu alacağının tecil edilmiş sayılarak tecil faizi uygulamakla yetinileceğini kabul etmiştir.
Yükümlü kurum kamu alacağının vadesinden önce 22.1.1999 günlü dilekçesiyle tecil talebinde bulunmuş, istem sonuçlandırılmadan vadesinden 3 gün sonra, 25.1.1999 tarihinde borcunu ödemiş, 10.2.1999 tarihinde de tecil istemi reddedilmiştir. Vergi idaresi borcun vadesinde ödenmemesi nedeniyle 6183 sayılı Yasanın 51 inci maddesi uyarınca gecikme zammı uygulayarak tahsili amacıyla ödeme emri düzenlemiştir.
Süresi içinde tecil talebinde bulunan davacının bu isteminin reddi halinde dahi kendisine otuz güne kadar ödeme süresi tanınabileceği ve bu süre için tecil faizi uygulanacağı açık olup, ret işleminden ve otuz günlük süreden önce ödeme yapan yükümlünün de bu haktan yararlandırılması ve tecil faizi uygulanması gerekirken gecikme zammı uygulanmasında hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 15.3.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.