Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2001/446 E. 2002/10 K. 11.01.2001 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2001/446 E.  ,  2002/10 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2001/446
Karar No: 2002/10

Temyiz Eden: …
Karşı Taraf: … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti : Nakliyecilik yapan davacının 16.10.1998 tarihinde satın aldığı kamyon için gerçek bedelinden daha düşük tutarlı fatura aldığı tespit edilerek adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; olayda noter satış sözleşmesinde araç alım-satım bedelinin …-lira olarak gösterildiği, bu tutar üzerine katma değer vergisi eklenmek suretiyle …-liralık fatura düzenlendiği, alıcı ifadesi ile de satın alınan araca nakit olarak …-lira ödendiği hususunun açık olarak tespit edildiği, her ne kadar davacı, satıcı tarafından düzenlenen faturadaki bedelin ödenen gerçek tutara yükseltilmesi yönünde birkaç kez istemde bulunmasına karşın satıcının bu istemi yerine getirmediğini iddia etmekteyse de, davacının bu konuda delil ibraz edememiş olması ve alım-satıma ilişkin noter satış sözleşmesi ile faturadaki bedellerin aynı olması karşısında bu iddiaların yerinde görülmediği, davacının tarhiyat öncesi uzlaşma hakkından yararlandırılmadığı yolundaki iddiasının ise kesilen cezayı kusurlandırıcı nitelikte olmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi 8.5.2001 günlü ve E:2000/837, K:2001/1884 sayılı kararıyla; Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci bendi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için madde metninde sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının veya düzenlenen bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin mevcut olması gerektiği, uyuşmazlık konusu olayda ise böyle bir tespit mevcut olmayıp araç satış bedelinin düşük gösterilmesi nedeniyle alıcı ve satıcının birbirini tutmayan ifadeleri esas alınarak ceza kesildiği, kaldı ki, satış işleminde fatura düzenleme zorunluluğu satıcıya ait olup bu zorunluluğun yerine getirilmemesi ya da eksik yerine getirilmesi durumunda alıcıya kusur
atfedilemeyeceği, özel usulsüzlük cezasının kesilmesini öngören ve bu cezanın kesilmesine dair koşulları düzenleyen yasa hükmünde belirtilen unsurlar uyuşmazlık konusu olayda birarada gerçekleşmediğinden, idari cezalar için de geçerli olan “cezayı gerektiren fiilin tüm unsurları tamam olmadan failin cezalandırılamayacağı” yolundaki genel ceza hukuku ilkesinin varsayım ya da kıyas yoluyla ceza tayinine olanak tanımaması karşısında kesilen cezanın yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile ısrar etmiştir.
Israr kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş, yalnız kendi ifadesi dikkate alınarak ceza kesildiği, satış işleminde fatura düzenleme sorumluluğunun satıcıya ait olduğu, kendisi alıcı olduğundan bir kusur atfedilemeyeceği, tarhiyat öncesi uzlaşma önerilmeden ceza kesildiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Usul ve hukuka uygun vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’nın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Danıştay Dördüncü Dairesinin 8.5.2001 gün ve 2001/1884 sayılı kararında yer alan gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 11.1.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Danıştay Dördüncü Dairesinin 8.5.2001 gün ve E:2000/837, K:2001/1884 sayılı kararındaki gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile vergi mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.