Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2000/7 E. 2000/182 K. 21.04.2000 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2000/7 E.  ,  2000/182 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2000/7
Karar No: 2000/182

Temyiz Eden: … Limited Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf: … Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı

İstemin Özeti: 27.3.1998 tarihli tutanakla, ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmediğinin tespiti üzerine davacı şirket adına özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
… Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacının iki adet ekmek satışı nedeniyle bir müşterisine ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlemediğinin 27.3.1998 tarihli tutanakla tespit edildiği, kesilen cezada Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 2 nci bendine aykırılık görülmediği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 29.9.1998 günlü ve E:1998/4827, K:1999/1560 sayılı kararıyla; 213 sayılı Yasanın 353 üncü maddesinin 2 nci bendi gereğince özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için somut ve hukuken geçerli bir tespit gerektiği, 27.3.1998 günlü tutanakla, bir müşteriye iki adet ekmek satışı yapıldığı halde ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmediği tespit edilerek davacı adına özel usulsüzlük cezası kesildiği, olayda somut ve hukuken geçerli bir tespit mevcut olmadığı gibi özel usulsüzlük cezası kesilmesini öngören koşulların da bir arada gerçekleşmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile ısrar etmiştir.
Israr kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş, özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren hukuken geçerli bir tespit bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi:Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Ekmek imalatı ve satışı yapan yükümlü şirketin işyerinde yoğun ve yaygın vergi denetimi sırasında düzenlenen 27.3.1998 tarihli tutanak ile bir müşterisine sattığı iki adet ekmek için ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlemediği tespit edilerek, 213 sayılı Yasanın 353 üncü maddesinin 2 nci bendi gereğince kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin ikinci bendinde; parekende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi ve bentte belirtilen belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının tespiti halinde her bir belge için özel usulsüzlük cezası kesileceği kurala bağlanmıştır.
Bu kural uyarınca yükümlü adına özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için ceza gerektiren eylemin ve eylemle fail arasındaki bağlantının açıklıkla saptanması ve eylemin bütün unsurlarıyla ortaya konulması gerekir.
Yükümlünün işyerinde yapılan denetimde bir müşteriye ekmek satışı nedeniyle ödeme kaydedici cihaz fişi düzenlenmediği tespit edilerek özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de, bu tespit dava konusu cezanın kesilebilmesi için yasanın aradığı anlamda bir tespit olmadığından davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamıştır.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 21.4.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden karara katılmıyoruz.