Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2000/173 E. 2000/340 K. 27.10.2000 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2000/173 E.  ,  2000/340 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2000/173
Karar No: 2000/340

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Limited Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: İçeriği itibariyle yanıltıcı fatura düzenlemek suretiyle %2 oranında komisyon geliri elde ettiğinden bahisle yükümlü şirket adına 1995 Kasım dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; yükümlü şirketin mal satın aldığı firmalar nezdinde alınıp satılan emtianın maliyetleri yönünden hiçbir araştırma yapılmadığı, davacı şirketin komisyon karşılığı fatura düzenlediği yolunda somut bir tespit bulunmadığı, davacının mal alış bedellerini tediye makbuzu, çek, senet ve banka havaleleri ile ödediği, mal satış bedellerini de tahsilat makbuzu, çek senet ve banka havaleleri ile tahsil ettiğinin dosyadaki belgelerden anlaşıldığı, davacı şirkete fatura düzenleyen … Limited Şirketi adına 1995 yılı için salınan cezalı kurumlar vergisi ve 1995 Kasım dönemi katma değer vergisi tarhiyatlarının kaldırıldığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi 9.12.1999 günlü E:1999/1146, K:1999/4925 sayılı kararıyla; İnceleme raporları ve eki belgelerin incelenmesinden yükümlü şirkete fatura düzenleyen … Limited Şirketinin 25.5.1995 tarihinde yüz milyon lira sermaye ile kurulduğu,1995 yılı defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazı 29.12.1995 tarihinde tebliğ edildiği halde 4.1.1996 tarihinde yandığından bahisle ibraz edilmediği, şirket ve ortaklarının bilinen adreslerinde bulunamadığı, kuruluş yılının beş ayında yaklaşık … trilyon liralık ciro elde etmesine rağmen hiç vergi ödemeden ortadan kaybolduğu, … Limited Şirketi’nin 12.7.1994 tarihinde … milyon lira sermaye ile kurulduğu, şekli ödevlerini posta aracılığı ile yerine getirdiği şirket ve ortaklarının adreslerinde bulunamadığının saptandığı, bu tespitler karşısında yükümlü şirkete düzenlenen faturaların gerçek mal alımına dayanıp dayanmadığı, dolayısıyla yükümlü şirket tarafından düzenlenen faturaların da gerçeği yansıtıp yansıtmadığı hususları irdelenmeden eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile ısrar etmiştir.
Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan cezalı tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Dosyanın ve Danıştay Üçüncü Dairesinde bulunan E:1999/1035 nolu kurumlar vergisine ilişkin dosyanın incelenmesinden, gerçek bir emtia satışı olmaksızın fatura düzenlendiği, bunun menfaat karşılığı olmaksızın yapılmayacağı sonucuna ulaşıldığından aksi yolda verilen vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasının gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’un Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar,2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49.maddesinin 1.fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesince verilen ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü;
Yükümlü şirketin muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyerek, faturada yazılı bedelin %2’si oranında komisyon geliri elde ettiğinden bahisle adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesince temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek niteliğinin esas olduğu kurala bağlanmıştır.
Vergilendirme ile ilgili belgelerin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olması, olayın gerçek niteliğinin araştırılması ve sonucuna göre işlem yapılmasına engel teşkil etmemektedir. Bu tür belgelerin gerçeğe aykırı veya içeriği yönünden yanıltıcı olduğu usulen geçerli başka kanıtlarla ispatlanabilir.
Dosyanın ve davacı şirket hakkında düzenlenen kurumlar vergisine ilişkin vergi inceleme raporunun incelenmesinden, yükümlünün fatura aldığı … Limited Şirketinin defter ve belgelerini yandığından bahisle incelemeye ibraz etmediği, şirket ve ortaklarının adreslerinde bulunamadığı, …- lira sermaye ile kurulmasına rağmen kuruluşunun ilk beş ayında yaklaşık … trilyon liralık ciro yaptığı ve hiç vergi ödemediği, … Limited Şirketinin de …- lira sermaye ile kurulup, şekli ödevlerini posta aracılığı ile yerine getirdiği, şirket ve ortaklarının adreslerinde bulunamadığı tespit edilmiştir.
Davacı şirketin de 9.8.1995 tarihinde …- lira sermaye ile kurulduğu, depo, ardiye ve imalathanesinin bulunmadığı, satış faturalarını altı şirket adına düzenlediği ve bu şirketler hakkında sahte fatura ticareti nedeniyle düzenlenmiş vergi inceleme raporları bulunduğu anlaşılmıştır.
Yükümlü şirketin uyuşmazlık konusu dönemde fatura aldığı kişi ve şirketlerle ilgili olarak yapılan tespitler ve inceleme sonuçları araştırılıp değerlendirilerek söz konusu faturaların gerçek mal alımına dayanıp dayanmadığı, dolayısıyla yükümlü şirketin düzenlediği faturaların gerçeği ifade edip etmediği hususu irdelenmeksizin verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına 27.10.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X- K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden istemin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.