Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 2000/106 E. 2000/281 K. 13.10.2000 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         2000/106 E.  ,  2000/281 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2000/106
Karar No: 2000/281

Temyiz Eden: Kültür Bakanlığı
Karşı Taraf: … Belediye Başkanlığı
Vekili: …

İstemin Özeti: Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğünün 22.12.1997 tarih ve 2679 sayılı işlemi ile bu işlemin dayanağı olan Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü Yönetim Kurulunun 23.9.1997 tarih ve … sayılı kararının; müze giriş ücreti ve bilet fiyatlarının ayrı ayrı belirlenmesi suretiyle belediye payının eksik hesaplandığı ileri sürülerek iptali, noksan ödenen belediye payının yasal faizi ile tazminen ödenmesi istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi, 25.11.1999 günlü ve E:1998/695, K:1999/4437 sayılı kararıyla; 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 97 nci maddesinde “giriş ücretinden” söz edildiği, giriş ücretinin müze ve ören yerine giriş karşılığı olarak hizmetten yararlananların ödedikleri ve biletin üzerinde yazılı bedel olduğu, yasada müze giriş ücreti ve müze bilet fiyatı gibi iki ayrı kavrama yer verilmediği, 2252 sayılı Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Kanununun 9 uncu maddesine dayanılarak yürürlüğe konulan Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin (e) fıkrasında,
müzeler, müze haline sokulmuş tarihi binalar ve düzenlenmiş ören yerleri giriş ücretlerinin döner sermaye işletmelerinin gelirleri arasında sayıldığı, 13 üncü maddesinde, tarife, ücret ve fiyat tespit etme yetkisinin yönetim kuruluna verildiği, bu yetkiye dayanarak Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü Yönetim Kurulunun, 23.9.1997 tarih ve … sayılı Bakanlıkça onaylanan kararı ile müze giriş ücretleri ile müze bilet fiyatlarını ayrı ayrı tespit ederek yeni bir düzenleme yaptığı, davalı idare, müze giriş ücretleri ile müze bilet fiyatlarının ayrı ayrı tespit edilmesinin nedenini müze giriş ücretleri üzerine % 40 belediye payı, % 20 hazine payı, % 1 … payının eklenmesi ve bu suretle kurum paylarının ziyaretçilere yansıtılması olarak açıklamakta ise de, bu tür bir uygulamanın 2464 sayılı Yasanın mükerrer 97 nci maddesine aykırılık teşkil ettiği, Devlete veya diğer kamu idarelerine ait muhtelif vergi veya gelirler üzerinden çeşitli kamu kurumlarına ayrılmakta olan payların hesabında izlenmekte olan usule de uymadığı, nitekim, 23.8.1996 tarih ve 22736 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 545 sıra nolu Muhasebat Genel Müdürlüğü Genel Tebliğinde Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmelerinin aylık gayrısafi hasılatının % 20’sinin Genel Bütçeye aktarılacağının belirtildiği, bu nedenlerle müze giriş ücreti ve bilet fiyatlarının ayrı ayrı belirlenmesine yönelik dava konusu işlemde isabet görülmediği, davacı belediye tarafından Ekim 1997 ayında ödenmesi gereken % 40 payın noksan ödenmesi üzerine bu işleme karşı yapılan başvurunun cevap verilmemek suretiyle reddi üzerine açılan davada, … Vergi Mahkemesince noksan ödenen payların davacı belediyeye ödenmesine hükmedildiği, yasal faiz talebinin reddedildiği ve bu karara karşı yapılan temyiz isteminin Dairelerinin 25.11.1999 günlü ve K:1999/4432 sayılı kararıyla reddedildiği, noksan ödendiği anlaşılan payların ödenmesi yönünde verilmiş ve kesinleşmiş yargı kararı bulunduğu gerekçesiyle, yoksun kalınan müze paylarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiş, dava konusu işlemi ve dayanağı Yönetim Kurulu kararını iptal etmiştir.
Karar, Kültür Bakanlığı tarafından temyiz edilmiş ve işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında belrtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Dokuzuncu Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddiyle daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi Kararın özet bölümünde yazılı Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 25.11.1999 günlü ve E:1998/695, K:1999/4437 sayılı kararı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş ve temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, Kararın bozulmasını gerektirecek
durumda görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 13.10.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X- K A R Ş I O Y
Kültür Bakanlığı döner sermaye işletmelerinin gelirleri arasında sayılan müze giriş ücretleri üzerinden; Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 97 inci maddesinin (a) fıkrasına göre %40 belediye payı, Muhasebei Umumiye Kanununun ek 9 uncu maddesi uyarınca Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğünce yayımlanan 545 sayılı genel tebliğe göre %20 hazine payı, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kanununun 18 inci maddesinin (k) fıkrasına göre %1 bu kurumun payı olarak ayrılmaktadır.
Olayda Kültür Bakanlığı Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü Yönetim Kurulu kararı ile; müze ve ören yerleri için Kültür Bakanlığınca verilen hizmetin bedeli olan giriş ücreti, bilet fiyatının kurum paylarına bölünmesi ile belirlenmiş, bastırılan biletlerin üzerine “kurum payları dahildir” ibaresi yazılmak suretiyle biletler satışa sunulmuştur.
Böylece toplam bilet fiyatlarının %61 ini oluşturan kurum paylarının dışındaki giriş ücreti üzerinden paylar hesaplanıp ilgili kurumlara verilmiştir. Davacı belediyenin iddiası kabul edildiği taktirde yani kurum paylarını da ihtiva eden bilet fiyatı üzerinden yeniden pay hesaplanması, belediyeye mükerrer pay ödenmesine neden olacaktır.
Payların tümüyle ziyaretçilere yansıtılması amacıyla tesis edilen işlemde hukuka aykırı bir cihet bulunmadığından temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Dokuzuncu Daire kararının bu sebeple bozulması gerektiği görüşü ile karara katılmıyorum.

XX- K A R Ş I O Y
2252 sayılı Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Kanunu’nun 9 uncu maddesine dayanılarak çıkarılan Kültür Bakanlığı Döner Sermaye Yönetmeliğinin “Gelirler” başlıklı 7 inci maddesinin (e) fıkrasında, müzeler, müze haline sokulmuş tarihi binalar ve düzenlenmiş ören yerleri giriş ücretleri döner sermaye işletmeleri gelirleri arasında gösterilmiş, yine aynı yönetmeliğe göre tarife, ücret ve fiyat tekliflerini karara bağlamak yetkisi Döner Sermaye Yönetim Kuruluna verilmiş ve bu tekliflerin Bakanın onayı ile yürürlüğe gireceği belirlenmiştir.
Kültür Bakanlığı ve Döner Sermaye İdaresi yukarıda belirtilen giriş ücretlerini belirlerken bakım, onarım, personel istihdamı ve işletmecilik giderlerinin tümünü göz önüne alarak kültür varlıklarımızın en iyi şekilde korunmasını sağlamak ve kamuya mal etmek için kendisine yeterli meblağı saptamakla görevlidir. Saptanan bu ücrete göre belirlenen hazine ve belediye payının düzenlenen biletlerde ayrıca gösterilmesi ve bu şekilde ziyaretçilere
yansıtılmasında yukarıda yazılı mevzuat hükümlerine aykırı bir yön bulunmamaktadır.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun mükerrer 97 inci maddesinin (a) fıkrasında yer alan “Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne bağlı milli saraylar hariç belediye ve mücavir alan sınırları içinde gerçek ve tüzel kişilerce işletilen her türlü müzelerin giriş ücretlerinin %40’ı belediye payı olarak ayrılır” yolundaki hüküm, belirlenen giriş ücretinin %40’ı oranındaki belediye payının düzenlenen bilette ayrıca gösterilerek ziyaretçilere yansıtılmasına mani bir hüküm olmadığı gibi, dava dilekçesinde iddia edildiği üzere, kültür varlıklarımızın korunması için kendisine verilen kamu görevini en iyi şekilde yürütmekle yükümlü bir Bakanlığın sırf belediye paylarını azaltmak amacıyla böyle bir uygulamaya başvurulduğunu iddia etmek Anayasanın 123 üncü maddesine göre merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına göre kurulan idarenin kuruluş ve görevleriyle bir bütün olduğu yolundaki ilkeyi göz ardı etmek anlamına gelir. Mahalli hizmetlerin idarenin bütünlüğü ilkesine uygun şekilde yürütülmesi, kamu görevlerinde birliğin sağlanması, toplum yararının korunması konusunda yetkisi ve görevleri olan merkezi idarenin bir Bakanlığının, dava
dilekçesinde belirtilen amaçla hareket ettiğini kabul etmek hukuken mümkün görülmemektedir.
Bu nedenlerle davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ile Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 25.11.1999 günlü ve E:1998/695, K:1999/4437 sayılı kararının bozulması gerektiği görüşü ile karara katılmıyoruz.