Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1999/404 E. 2000/146 K. 07.04.2000 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1999/404 E.  ,  2000/146 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1999/404
Karar No: 2000/146

Temyiz Eden: … Limited Şirketi
Karşı Taraf: … Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Davacı kurumun 1995 yılında sattığı kamyonunun satış bedelinin kasko değerinden düşük olması nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak adına kusur cezalı kurumlar vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: …sayılı kararıyla; davayı reddetmiştir.
Yükümlü kurumun temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 15.4.1999 günlü ve E:1998/2106, K:1999/1433 sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanununun 2 nci maddesiyle gerçek kazancın vergilendirilmesinin amaçlandığı, gerçek kazancın yalnızca rayiç bedel, emsal bedel veya kasko bedelinden hareketle saptanmasının mümkün olmadığı, aracı satın alan nezdinde araştırma yapılması, bu kişi ile yükümlü arasında satış bedeli dışında bir nakit hareketi varsa bunun tespiti gerektiği, bu araştırmalar yapılmadan, satışa konu aracın sadece harca konu değerinin kasko sigorta değerinin altında gösterilemeyeceği görüşünün gerçek gelirin vergilendirilmesi ilkesine de ters düştüğü, noter harcı için Harçlar Kanununun 43 üncü maddesinde öngörülen kanuni ölçünün, kanunda sarahat olmadıkça gelir vergisi için de kanuni ölçü olarak kullanılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; davacı şirketin aracı katma değer vergisi dahil …- liraya noter senedi ile sattığını idareye bildirmesi üzerine, idarece aracın kasko sigorta değerinin …- lira, satış tarihi itibarıyla esnaf odasınca bildirilen fiyatın ise …- lira olduğundan bahisle, bildirilen değere …- lira ilave edilmek suretiyle dönem matrahının resen saptandığı, gerek davalı idarenin, aracın değerini bağlı olduğu odadan araştırması, gerekse davacının aracın niteliğine ilişkin herhangi bir iddiası olmaması nedeniyle resen tarhiyatta yasaya aykırılık bulunmadığı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun K:1997/501 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı yükümlü şirket tarafından temyiz edilmiş ve olayda resen takdir nedeninin bulunmadığı, satış bedelinin noter satış sözleşmesinde yazılı olduğu, bunun dışında bir bedelle satılmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
1995 yılının Ağustos ayında satın aldığı kamyonu aynı yılın Aralık ayında kasko sigortasına esas değerinden düşük bedelle satması nedeniyle takdir komisyonu kararına dayanılarak davacı adına salınan kusur cezalı kurumlar vergisine karşı açılan davanın reddi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki belgelerin incelenmesinden; davacı kurumun, aktifinde kayıtlı kamyonu 4.12.1995 tarihinde katma değer vergisi dahil …- liraya sattığı ve defterlerine bu değer üzerinden düzenlediği faturayı kaydettiği ancak, söz konusu taşıtın kasko sigortasına esas değerinin …- lira ve … Kamyoncular Esnaf Odasınca bildirilen değerinin …- lira olması karşısında Vergi Usul Kanununun 267 nci maddesine göre dönem matrahının resen takdirinin istendiği ve takdir edilen …- lira matrah üzerinden kusur cezalı kurumlar vergisi salındığı anlaşılmaktadır. Davacı kurumun aynı taşıtı, 9.8.1995 günlü satış sözleşmesi uyarınca katma değer vergisi dahil …-liraya satın alarak işletmenin aktifine kaydettiği tartışmasızdır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 13 üncü maddesi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancını vergiye tabi tutmuş, safi kurum kazancının, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki kurallarına göre tespitini öngörmüştür. Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) bendinde ise vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin esas olduğu kurala bağlanmıştır.
Davalı vergi idaresi, tarhiyatı salt satış bedelinin, kasko sigortasına esas değeri ile … Kamyoncular Esnaf Odasının bildirdiği satış değerinden düşük kalması nedenine dayandırmıştır. Böyle bir yaklaşımla, bir ticari işlemden elde edilen safi kazancın saptanması ve vergilendirilmesine olanak bulunmamaktadır.
Nitekim Maliye Bakanlığı da 170 sıra sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ve daha sonra vergi dairesi müdürlüklerine gönderdiği 6.5.1994 gün ve 1994/2 sıra nolu İç Genelgesinde; bazı vergi dairelerinin gerçek satış bedelleri konusunda hiçbir araştırma yapmadan kasko sigortasına esas bedeller üzerinden mükellefler adına tarhiyat yaptıkları, bu yüzden idare ve mükellefler arasında gereksiz ihtilaflara yol açılmaması için sadece kasko bedellerinden hareketle mükellefler adına tarhiyat yapılmamasını, gerçek satış bedellerinin tespiti gerektiğini duyurmuştur.
… Kamyoncular Esnaf Odasının düzenlediği belgenin incelenmesinden; aracın satış tarihindeki değerinin, bakımlı ve lastiklerinin yeni olması koşuluyla …- lira civarında olduğu belirtilmiştir.
Satın alındığı tarihten dört ay gibi kısa bir süre sonra satışı yapılan aracın mesleki teşekkül tarafından bildirilen satış değeri ile yükümlünün kayıtlarına intikal ettirdiği değer arasındaki cüz’i farkın ise başkaca bir araştırma yapılmadan tarhiyata konu edilmesi hukuka uygun görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 7.4.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden karara katılmıyoruz.