Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1999/377 E. 2000/118 K. 24.03.2000 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1999/377 E.  ,  2000/118 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1999/377
Karar No: 2000/118

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: Bakır tel imalatıyla uğraşan yükümlü şirketin bir kısım emtia alışlarını muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirerek haksız katma değer vergisi indirimi yaptığı görüşüyle Nisan…Haziran, Ağustos, Aralık 1993 dönemleri için adına kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 18.11.1998 günlü ve E:1998/446, K:1998/3984 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 10 uncu, 29 uncu ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddeleri gereğince yükümlülerin katma değer vergisi indiriminden yararlanabilmelerinin önşartının, kendilerine yapılan teslim ve hizmetlerle ilgili fatura ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtması olduğu, gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla bir vergi ödemesi ve bunun sonucu olarak da bir vergi indirimi yapılamayacağından, indirime dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının saptanmasının davanın çözümü bakımından önem arzettiği, dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirkete ilgili dönemlerde hurda bakır satmış görünen kişi ve kuruluşların malvarlıklarının olmadığı, cüzi miktardaki sermayelerine karşın milyarlara varan emtia alım ve satımı gerçekleştirdikleri, banka hesapları, nakil vasıtaları ve depolarının bulunmadığı, işçi çalıştırmadıkları, bir kısmının vergi inceleme elemanınca alınan ifadelerinde komisyon karşılığında fatura düzenlediklerini belirtmeleri üzerine elde ettikleri komisyon gelirini beyan etmediklerinden haklarında gelir ve katma değer vergisi tarhiyatı yapıldığı ve bazılarının uzlaşmaya vardıkları, tüm bu bilgilerin değerlendirilmesinden, anılan kişi ve kuruluşlar tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığı, dolayısıyla sözü edilen faturalarda gösterilen katma değer vergisinin ödenmediği halde indirim konusu yapıldığı sonucuna varıldığı, inceleme raporu ve eki tutanakta Ocak, Şubat ve Temmuz 1992 dönemlerinde defterlerine kaydedildiği halde, katma değer vergisi beyannamesine dahil edilmeyen bir kısım hasılatın bulunduğu, bu hususun yükümlü şirketçe kabul edilmesine karşın mahkemece matrahın bu kısmına ilişkin hüküm tesis edilmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; dosyadaki belgelerden, sevk irsaliyelerinin bulunduğu ve ödemelerin tamamının çek, nakit ve virman yoluyla yapıldığı, bu durumda, davacının fatura karşılığı aldığı emtia için ödediği katma değer vergisinin tedarikçi firmalar tarafından Hazineye intikal ettirilmemesinden sorumlu tutulamayacağı, zira tarhiyatın dayanağını teşkil eden inceleme raporunda, yükümlü şirketin emtia aldığı mükelleflerle arasında bir ilişki ya da organizasyon olduğu yolunda bir tespite yer verilmediği gibi bu yönde bir iddia da ileri sürülmediği, kaldı ki, mükellefin ticari ilişkide bulunduğu kişilerin vergi ödevlerini yerine getirip getirmedikleri konusunda kontrol yetkilerinin de bulunmadığı, bu itibarla, davacının taraf olduğu alım satım işleminden önceki aşamalarda ziyaa uğratılan vergiler davacı şirketi ilzam etmeyeceğinden, başkaca bir inceleme yapılmaksızın yapılan tarhiyatta yasaya uygunluk görülmediği, yükümlü şirketin, Ocak, Şubat ve Temmuz 1992 dönemlerine ilişkin olarak katma değer vergisi matrahlarını eksik beyan ettiği saptanmış ise de, katma değer vergisi indirimlerinin dikkate alınması halinde bu dönemler için tarhiyata konu vergi kalmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş ve inceleme raporundaki tespitler yinelenerek yasaya uygun tarhiyatın kaldırılması yolundaki mahkeme kararının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinde de indirimle ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.
Bir faturada yazılı katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için fatura içeriğinin gerçeği yansıtması zorunludur. Yükümlü şirketin emtia almış göründüğü şahıs ve firmaların düzenlemiş oldukları faturaların gerçek bir alım satımını içermediği yapılan karşıt incelemelerle saptanmıştır.
Davacı kurumun bu dönemlerde emtia almış göründüğü … Anonim Şirketi adına katma değer vergisi indirimleri kabul edilmemek suretiyle yapılan cezalı tarhiyatın yargı kararıyla kesinleştiği anlaşıldığından adı geçen firmadan yapılan alımlar sırasında ödendiği ileri sürülen katma değer vergisinin indiriminin kabul edilmemesinin mükerrerlik oluşturacağı açıktır.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, duruşma yapılmasına gerek görülmeyerek dosyadaki bilgi ve belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde; vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek niteliğinin esas olduğu kurala bağlandığından, vergilendirme ile ilgili belgelerin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olması, olayın gerçek niteliğinin araştırılmasına ve sonucuna göre işlem yapılmasına engel değildir. Bu tür belgelerin gerçeğe aykırı veya içeriği yönünden yanıltıcı olduğu usulen geçerli başka kanıtlarla ispatlanabilir.
Faturaların biçimsel kurallara uygun olması, borsada tescil yapılması, çek düzenlemesi gibi işlemler faturalarda gösterilen emtianın gerçekte faturanın düzenleyicisi görünen kimselerden alındığını kanıtlamaya yeterli değildir.
Yükümlünün fatura aldığı kişi ve firmalar hakkında yapılan tespitlerden bunların gerçekte tacir olmadığı, ihtiyaç duyanlara belli bir bedel karşılığı fatura verdikleri sonucuna ulaşıldığından yükümlü adına yapılan tarhiyatın kaldırılması yolundaki direnme kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.
Ancak vergi mahkemesince verilecek kararda, ihtilaflı dönemde tedarikçi firma olan … Anonim Şirketi adına salınan katma değer vergisine karşı açılan davada … Vergi Mahkemesince verilen … gün ve K: … sayılı kararı ile bu kararın temyizi üzerine Danıştay Onbirinci Dairesince verilen 17.9.1997 gün ve K:1997/2846 sayılı kararın, yükümlü adına yapılan tarhiyatta mükerrer vergilendirmeye neden olup olmadığı hususunun da dikkate alınması gerekmektedir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 24.3.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.