Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1999/364 E. 2000/111 K. 24.03.2000 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1999/364 E.  ,  2000/111 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1999/364
Karar No: 2000/111

Temyiz Eden: …Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: Ekim 1995 dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesini süresinde vermesine karşın, tahakkuk eden katma değer vergisini vadesinden sonra 26.2.1996 tarihinde … lira gecikme zammı ile birlikte ödeyen davacı şirket adına gecikme zammının uygulanacağı sürenin dört ay olduğundan bahisle hesaplanan … lira gecikme zammının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmiştir.
Ödeme emrinin iptali istemiyle açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; ödeme emri ile istenen … lira gecikme zammının … liralık kısmının düzeltme fişi ile düzeltilerek takipten kaldırıldığı belirtildiğinden, bu kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 213 sayılı Yasanın sürelerin hesaplanması başlıklı 18 inci maddesinin (4) işaretli bendinde resmi tatil günlerinin süreye dahil olduğu, sürenin son günü resmi tatile rastlarsa sürenin, tatili takip eden ilk iş gününün tatil saatinde biteceği, 6183 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde ise hilafına bir hüküm bulunmadıkça bu kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında ve tebliğlerin yapılmasında Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, aynı Yasanın 51 inci maddesinde de amme alacağının müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitimi tarihinden itibaren her ay için ayrı ayrı gecikme zammı tatbik edileceği ve ay kesirlerinin tam ay olarak hesaplanacağının belirtildiği, 25.11.1995 günü olan vadesinde ödenmeyen alacağın vadenin bitim tarihinden itibaren 3 ay sonra ödenmesi ve söz konusu üçüncü ayın son gününün resmi tatile rastlaması nedeniyle ödemenin tatil gününü takip eden ilk iş günü olan 26.2.1996 gününde yapıldığı, 6183 sayılı Yasanın 8 inci maddesinin yollamada bulunduğu 213 sayılı Yasanın 18 inci maddesinin 4 üncü bendinin amir hükmü dikkate alınmak suretiyle gecikme zammının 4 ay değil, 3 ay üzerinden hesaplanması gerektiği, aksi düşünceden hareketle hesaplanan ve takipten kaldırılmayan gecikme zammında yasal isabet görülmediği gerekçesiyle ödeme emrinin … liralık kısmını iptal etmiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 1.2.1999 günlü ve E:1997/2562, K:1999/338 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Yasanın 41 inci maddesinde, katma değer vergisi beyannamelerinin, vergilendirme dönemini takip eden ayın 25 inci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine verileceği, 46 ncı maddesinde ise, beyanname vermek mecburiyetinde olan mükelleflerin, bir vergilendirme dönemine ait katma değer vergilerini beyanname verme süresi içinde ödemeye mecbur olduklarının hükme bağlandığı, 6183 sayılı Yasanın 51 inci ve 8 inci maddeleri ile 213 sayılı Yasanın 18 inci maddesinin 4 üncü bendinin birlikte değerlendirilmesi halinde, normal ödeme süresinin son gününün resmi tatile rastlaması halinde sürenin tatili takip eden ilk iş gününün tatil saati sonuna kadar uzayacağı, gecikme zammı hesaplanması sırasında ise vade tarihini izleyen aylardan herhangi birinde vade tarihine tekabül eden günün tatile rastlaması halinde sürenin uzamayacağı sonucuna ulaşıldığı, gecikme zammının dört ay için hesaplanması suretiyle düzenlenen ödeme emrinin … liralık kısmı yönünden davanın reddi gerekirken iptali yolunda verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararı ile ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile ısrar etmiştir.
Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş; gecikme zammının uygulanma süresinde yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacka durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Ekim 1995 dönemine ilişkin katma değer vergisinin vadesinde ödenmediğinden bahisle uygulanan gecikme zammının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emrinin vergi idaresince düzeltilmeyen kısmının iptali yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
Olayda, vadesi 25.11.1995 tarihinde dolan katma değer vergisini 26.2.1996 tarihinde ödeyen davacıdan istenecek gecikme zammının tatbik süresi tartışmalıdır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 41 inci maddesinde, katma değer vergisi beyannamelerinin, vergilendirme dönemini takip eden ayın 25 inci günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine verileceği, 46 ncı maddesinde ise beyanname vermek mecburiyetinde olan mükelleflerin, bir vergilendirme dönemine ait katma değer vergilerini beyanname verme süresi içinde ödemeye mecbur oldukları belirtilmiş, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesinde de amme alacağının ödeme müddeti içinde ödenmeyen kısmına vadenin bitim tarihinden itibaren her ay için yasada belirtilen oran üzerinden gecikme zammı uygulanacağı öngörülmüştür.
6183 sayılı Yasanın 8 inci maddesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça bu Kanunda yazılı sürelerin hesabında, Vergi Usul Kanunu hükümlerinin uygulanacağı kurala bağlanmış, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun “Sürelerin hesaplanması” başlıklı 18 inci maddesinin 2 nci fıkrasında da hafta veya ay olarak belli edilmiş sürenin, başladığı güne son hafta veya ayda tekabül eden günün tatil saatinde biteceği açıklanmıştır.
Beyan üzerinden tahakkuk ettirilen katma değer vergisi, vergilendirme dönemini takip eden ayın 25 inci günü tatil saatine kadar ödenebileceğinden, bu sürede ödenmeyen kamu alacağına uygulanacak gecikme zammının hesabında yukarıdaki esasların gözönüne alınması gerekmektedir. Ödeme emrine konu katma değer vergisinin vadesini izleyen üçüncü ayın son günü olan 25.2.1996 tarihinin resmi tatil günü olduğu ve ödemenin tatili izleyen ilk iş gününde yapıldığı tartışmasız bulunduğundan, dördüncü ay için hesaplanan gecikme zammı yönünden ödeme emrinin kısmen iptali yolundaki ısrar hükmünde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 24.3.2000 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Israr kararının, Danıştay Onbirinci Dairesinin K:1999/338 sayılı bozma kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.