Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1999/29 E. 1999/406 K. 24.09.1999 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1999/29 E.  ,  1999/406 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1999/29
Karar No: 1999/406

Temyiz Eden: … Anonim Şirketi
Vekili: …
Karşı Taraf: … Kurumlar Vergi Dairesi Başkanlığı

İstemin Özeti: İnşaat demiri ticareti yapan yükümlü şirketin, satışını yaptığı muhtelif inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve adına 1997 takvim yılı için özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
Cezaya karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: … ,K: … sayılı kararıyla davayı reddetmiştir.
Yükümlü şirketin temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 24.9.1998 günlü ve E:1998/98, K:1998/3295 sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için öncelikle maddede sayılan belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının belirlenmesi ve bu belgeleri vermeyen ve almayanların saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespitin bulunması gerektiği, 2.1.1997 ile 9.1.1997 tarihleri arasında satışı yapılan emtia için 23.1.1997 tarihinde fatura düzenlendiği tutanakla tespit edildiğinden fatura verilmemesi halinin söz konusu olmadığı ve davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasına karşı açılan davanın reddinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle, kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 23.1.1997 tarihinde yapılan yoklamada, 2.1.1997 ila 9.1.1997 tarihleri arasında davacının yedi ayrı müşterisine satışını yaptığı emtia için fatura düzenlemediğinin tespit edildiği, tutanağın, şirket ortağı tarafından herhangi bir ihtirazi kayıt konulmaksızın imzalandığı, bu tespitten sonra aynı gün faturaların düzenlendiği, bu durumda, faturaların 213 sayılı Yasanın 231 inci maddesinde öngörülen 10 günlük süreden sonra düzenlendiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş ve olayda faturanın hiç düzenlenmemiş olduğundan söz edilemeyeceği bu nedenle kesilen cezada yasaya uygunluk bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda görülmediğinden istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İnşaat demiri ticareti yapan davacı şirketin satışını yaptığı muhtelif inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve adına 1997 takvim yılı için özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin 1 inci bendinde; verilmesi ve alınması icabeden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların herbirine, bu belgelere yazılması gereken meblağın % 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesileceği belirtilmiş, aynı Kanunun fatura nizamı başlıklı 231 inci maddesinin 5 inci bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten azami on gün içinde düzenleneceği, bu süre içinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı kurala bağlanmıştır.
Yükümlünün işyerinde 23.1.1997 tarihinde yapılan denetimde 2.1.1997-9.1.1997 tarihleri arasında yedi ayrı müşterisine satışını yaptığı muhtelif inşaat demiri için fatura düzenlemediği saptanmış ve söz konusu faturalar tespit sırasında ve yasada belirlenmiş bulunan on günlük süre geçirildikten sonra düzenlenmiştir. Özel usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren tüm hukuksal nedenlerin gerçekleştiği anlaşıldığından davanın reddi yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, 24.9.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Direnme kararının; Danıştay Dördüncü Dairesince verilen bozma kararı esasları doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.