Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1999/14 E. 1999/387 K. 25.06.1999 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1999/14 E.  ,  1999/387 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1999/14
Karar No: 1999/387

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Limited Şirketi

İstemin Özeti: Yükümlü kurumun gerçekte üreticiden yaptığı alımları, içeriği itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirmek suretiyle tüccardan almış gibi göstererek haksız katma değer vergisi indirimi yaptığından bahisle adına Eylül 1994 dönemi için kaçakçılık cezalı katma vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 2.12.1997 günlü ve E:1996/6094, K:1997/4401 sayılı kararıyla; tarhiyatın dayanağı olan inceleme raporu ile Danıştay Üçüncü Dairesinin E:1997/4402 sayılı dosyasında bulunan ve yükümlü şirketin mal almış göründüğü … Limited Şirketi, … (… Ticaret), … (… Tarım Ürünleri), … (…Ticaret) ve … (… Tarım Ürünleri ve Yem Hammaddeleri Ticareti Pazarlama) hakkında düzenlenen raporların incelenmesinden; adı geçenlerin yapmış göründükleri ticari işlem hacmine uygun maddi güçlerinin bulunmadığı, matrahsız beyanname verdikleri, matrah gösterilen beyannamelerde ya ödenecek vergi çıkmadığı ya da sadece bir dönemde çok cüzi miktarda ödenecek vergi doğduğu, satıcılardan birinin gerçeğe aykırı fatura düzenlediğini bizzat beyan ettiği, bir diğerinin faaliyette bulunmadığı dönemde yükümlü şirket adına fatura düzenlediği, bunların adreslerinde bulunmadığı, yükümlü şirketin satın aldığı emtianın nakliye giderlerinin kimin tarafından üstenildiği konusunda da davacı şirket yetkilisi ile satıcıların ifadelerinin birbiriyle çeliştiği görüldüğünden, söz konusu kişi ve firmalar tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal hareketini göstermeyip içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu sonucuna ulaşıldığı, öte yandan faturaların biçimsel koşullara uygun düzenlenmesinin, bu belgelere dayalı işlemlerin gerçekliğini kanıtlamaya yeterli olmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; tarımsal ürünlerin çiftçilerden satın alındığına ilişkin kesin ve hukuken geçerli bir tespit bulunmadığı, davacıya tarımsal ürün satanların düzenledikleri faturaların, 213 sayılı Yasanın fatura düzenine ilişkin hükümlerine uygun olduğu, sıhhatinden kuşku duyulmayan bir faturaya dayalı olarak yapılan alım satım için davacıya ayrıca satıcının ticari faaliyetini diğer boyutları ile araştırmak görev ve sorumluluğu yüklenemeyeceği, tarımsal ürün satanların gerçek usulde vergi yükümlüsü oldukları, gerçekten tarımsal ürün ticareti yaptıkları, içeriği itibarıyla yanıltıcı fatura verdikleri veya kullandıkları yolunda herhangi bir beyanlarının veya tespitin bulunmadığı, ürün bedellerini kendi adlarına düzenlenen çeklerle bankalardan tahsil ettikleri, işlemin ticaret borsasında tescil edildiği, satıcılar tarafından düzenlenen sevk irsaliyelerinde yazılı bulunan ürün miktarı ile bu ürünleri taşıyan araçların plaka numarasının kantar tartı fişlerindekileri doğruladığı, vergi inceleme raporlarının vergilemeye dayanak alınabilmesi için yorum, kıyas veya varsayıma değil, somut delillere, kesin ve inandırıcı tespitlere dayanması gerektiği, olayda, inceleme raporunun hukuken geçerli tespitlere değil, tamamen varsayıma dayandığı gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi idaresince temyiz edilmiş ve inceleme raporuna dayalı tarhiyatın yasaya uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: İnceleme raporunda yer alan tespitler karşısında, gerçek bir emtia alımına dayanmadan yapılan katma değer vergisi indirimlerinin, alış faturalarının içeriği itibarıyla yanıltıcı olduğu sonucuna varıldığından tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararına karşı yapılan temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Danıştay Onbirinci Daire kararında belirtilen düşünce uyarınca vergi dairesi temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Yükümlü kurumun gerçekte üreticiden yaptığı alımları içeriği itibarıyla yanıltıcı faturalarla belgelendirmek suretiyle tüccardan almış gibi göstererek haksız katma değer vergisi indirimi yaptığından bahisle adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi idaresince temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek niteliğinin esas olduğu kurala bağlanmıştır.
Vergilendirme ile ilgili belgelerin biçimsel kurallara uygun düzenlenmiş olmasının, olayın gerçek niteliğinin araştırılması ve sonucuna göre işlem yapılmasına engel teşkil etmeyeceğinden, bu tür belgelerin gerçeğe aykırı veya içeriği yönünden yanıltıcı olduğu usulen geçerli başka kanıtlarla ispatlanabilir.
Yükümlünün fatura aldığı kişi ve şirketlerle ilgili olarak yapılan tespitler, bunların gerçekte tacir olmadıklarını ve şeklen vergi yükümlülüklerini tesis ettirip ihtiyaç duyanlara belli bir bedel karşılığında fatura sağladıklarını ortaya koymuştur. Dolayısıyla faturaların biçimsel kurallara uygun olması, sevk irsaliyesi ve çek düzenlenmesi, borsada tescil yapılması gibi işlemlerin, faturalarda gösterilen emtianın gerçekten faturaların düzenleyicisi görünen kimselerden satın alındığını kanıtlamaya yeterli değildir. Esasen gerçeğe aykırı fatura gibi sevk irsaliyesi düzenlenerek de işlemlere gerçek görüntüsü verilebileceği için kimi kişilere çekle ödeme yapılıp, tahsil edilen paranın geri alınması da mümkündür.
5590 sayılı Yasanın 52 nci maddesine göre borsada tescilin, kural olarak üzerine tescil yükümlülüğü düşen tarafın başvurusu üzerine gerçekleştirilen beyana dayalı bir işlem olduğundan tescil konusu emtianın gerçekten satın alındığına kesin bir kanıt sayılamaz.
Fatura düzenleyenlere ilişkin tespitlerin değerlendirilmesinden, tarımsal ürünlerin gerçekte bu kişilerden alınmadığı halde sağlanan bu faturalarla belgelendirildiği ve faturalarda yer alan ancak gerçekte ödenmeyen katma değer vergisinin indirim konusu yapılmasıyla vergi kaybına yol açıldığı sonucuna varıldığından, tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararında yasaya uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü ve E: …, K: … sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 25.6.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, vergi mahkemesi ısrar kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.