Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1998/390 E. 1999/240 K. 30.04.1999 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1998/390 E.  ,  1999/240 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1998/390
Karar No: 1999/240

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Başkanlığı
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: Yükümlü şirket tarafından promosyon olarak verilenürünler nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin tamamının indirim konusuyapılması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla verilen Mayıs 1997 dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesi üzerinden istemin reddi suretiyle tahakkuk ettirilen verginin itirazlı kısmının kaldırılması ve fazla ödenen vergilerin ret ve iadesi istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin (1-a) bendinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceğinin hükme bağlandığı, aynı Yasanın 30 uncu maddesinde ise indirilemeyecek katma değer vergisinin dört bent halinde sayıldığı, bu bentler içinde promosyon olarak dağıtılan ürünler dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin, asıl maldan tahsil edilen katma değer vergisini aşan kısmının indirim konusu yapılamayacağı konusunda bir düzenleme bulunmadığı, promosyon ürünlerinin alımı sırasında ödenen, fatura ve benzeri belgelerde gösterilen ve defter kayıtlarında yer alan katma değer vergisinin tamamının değil 50 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde öngörülen kısmının indirilebileceği görüşüyle yapılan tahakkukta yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle fazla tahsil edilen verginin ret ve iadesine karar vermiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 3.6.1998 günlü, E:1998/1858, K:1998/1980 sayılı kararıyla; 3065 sayılı Yasanın 29 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasında Maliye Bakanlığının, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğunun hükme bağlandığı, bu yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan 50 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümünde, promosyon ürünü olarak verilen malın tabi olduğu katma değer vergisi oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranından yüksek olması halinde, promosyon ürünü için yüklenilen katma değer vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konusu yapılacağı, kalan kısmın ise gelir veya kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınacağının belirtildiği, davacı şirket tarafından promosyon olarak verilen ürünler nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin tamamının indirim konusu yapılması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla ve 50 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümü hükmü uyarınca verilen beyannamede indirim konusu yapılamayan kısımla ilgilitahakkukun terkini istemiyle dava açıldığı, söz konusu Genel Tebliğin iptali istemiyle açılan davalarda Dairelerince ve Danıştay Dokuzuncu Dairesince, düzenlemenin yasaya aykırı olmadığına karar verildiği, idarece tesis edilen işlemde yasaya ve Tebliğe aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile ısrar etmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve dava konusu tahakkukta yasal düzenlemeye aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürürlen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen ısrar kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Yükümlü şirket tarafından, gazetenin yanında promosyon olarak verilen ürünler nedeniyle yüklenilen katma değer vergilerinin tamamının indirim konusu yapılması gerektiği ileri sürülerek ihtirazi kayıtla verilen beyannamede indirim konusu yapılamayan katma değer vergisi ile ilgili tahakkukun silinmesi ve bu suretle ödenen vergilerin ret ve iadesi istemiyle açılan davayı kabul ederek tahakkuku değiştiren vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29 uncu maddesinin 4 üncü fıkrasında, Maliye Bakanlığının, vergi indirimi uygulamasında doğabilecek aksaklıkları, vergi mükerrerliğine ve vergi muafiyetine meydan vermeyecek şekilde, bu kanunun ana ilkelerine uygun olarak gidermeye ve indirimle ilgili usul ve esasları düzenlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmış, bu yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan 50 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümünde ise, promosyon ürünü olarak verilen malın tabi olduğu katma değer vergisi oranının, satışı yapılan malın tabi olduğu katma değer vergisi oranından yüksek olması halinde, promosyon ürünü için yüklenilen katma değer vergisinden, satışı yapılan malın tabi olduğu orana isabet eden kısmın indirim konusu yapılacağı, kalan kısmın gelir ve kurumlar vergisi açısından gider veya maliyet olarak dikkate alınacağı belirtilmiştir.
Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak yürürlüğe konulan ve kanuna aykırıolmayan Genel Tebliğ ile yapılan düzenlemeye mükelleflerce uyulması zorunludur. 50 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin (A/1) bölümündeki düzenleme çerçevesinde indirimlerin bir kısmının kabul edilmemesi suretiyle yapılan tahakkukta yasaya aykırılık bulunmadığından, davanın reddi gerekirken, mahkemece aksi yolda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenle vergi dairesi müdürlüğünün temyiz isteminin kabulü ile … Vergi Mahkemesinin, … günlü, E: …, K: … sayılı direnme kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 30.4.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle istemin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.