Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1998/306 E. 1999/285 K. 14.05.1999 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1998/306 E.  ,  1999/285 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1998/306
Karar No: 1999/285

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: 1991 yılı işlemleri incelenen yükümlü şirketin, prodüktörlüğünü üstlendiği programlar için çalıştırdığı sanatçı ve senaristlere yapmış olduğu telif ücreti ödemeleri üzerinden katma değer vergisi tahsil etmediği ve sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi beyannamesi vermediği saptanarak adına Haziran dönemi için kaçakçılık cezalı katma değer vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen işleri yapanların elde ettiği hasılatın gelir vergisinden muaf olduğunun hükme bağlandığı, katma değer vergisi yönünden bu madde kapsamına giren işlemlerde sorumluluk uygulamasına ilişkin 19 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde konuya açıklık getirildiği, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamında olan faaliyetleri sürekli yapanların gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olması gerektiği, bu faaliyetin arızi olarak yapılması halinde vergi alınmayacağı, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşların, aynı Kanunun 18 inci maddesinde sayılan kişilere yapacakları ödemeler üzerinden katma değer vergisi hesaplayıp sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi beyannamesi vermesi için sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi ödenecek kişinin serbest meslek faaliyetini mutad ve sürekli bir şekilde sadece Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde zikredilen kişi ve kuruluşlara yapması, bu şekilde ödemeden faydalanmak istediğini vergi dairesine yazılı olarak bildirmesi ve vergi sorumlusundan talepte bulunması gerektiğinin açıklandığı, davacı şirketin yapımını üstlendiği programlarda çalıştırdığı sanatçı ve senaristlere yaptığı ödemeler için gider pusulası düzenlediği, bu sanatçı ve senaristlerin faaliyetlerini mutad ve sürekli olarak münhasıran 193 sayılı Yasanın 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlara yaptıklarına, bu yönde vergi dairesine başvuruda bulunduklarına ilişkin bir tespit olmadan, sanatçı ve senaristlerin sadece bu faaliyette bulundukları varsayımından hareketle yapılan tarhiyatta isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Onbirinci Dairesi, 4.2.1998 günlü, E:1997/545, K:1998/258 sayılı kararıyla; 2577 sayılı Yasanın 20 nci maddesinin 1 inci bendinde idari yargı yerine geniş bir resen araştırma yetkisi tanındığı, yükümlü şirkete mal teslimi veya hizmet ifasında bulunan kimselerin gerçek usulde mükellef olup olmadıkları, 19 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğindeki uygulamadan faydalanmak için öngörülen koşulları taşıyıp taşımadıkları, yükümlü şirkete iş yapanların 193 sayılı Yasanın 18 inci maddesinde belirtilen türde mutad ve sürekli olarak faaliyet gösterip göstermedikleri, aynı Yasanın 94 üncü maddesinde yer alan kişi ve kuruluşlar dışındakilere mal teslimi veya hizmet ifasında bulunup bulunmadıkları, bu kişilerin, bağlı oldukları vergi dairelerine Genel Tebliğdeki uygulamadan yararlanmak için başvurup başvurmadıkları, davalı vergi dairesi kanalıyla araştırma yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe ile direnmiştir.
Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, tarhiyatın yasalara uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’nun Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Yükümlü şirketin, prodüktörlüğünü üstlendiği programlarda çalıştırdığı sanatçı ve senaristlere yapmış olduğu telif ücreti ödemeleri üzerinden katma değer vergisi tahsil etmediği ve sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi beyannamesi vermediği saptanarak adına salınan kaçakçılık cezalı katma değer vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1 inci maddesinde, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu belirtilmiş, serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin, Gelir Vergisi Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve ilgili diğer mevzuata göre tayin ve tespit edileceği hükme bağlanmıştır. Vergi sorumluluğu, aynı Kanunun 9 uncu maddesinde düzenlenmiş ve bu maddenin verdiği yetkiye dayanılarak Maliye Bakanlığınca yayımlanan 19 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlerde katma değer vergisi mükellefiyetinin şartları ve beyanname verme şekilleri açıklanmış bulunmaktadır. Bu Genel Tebliğde; Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesindeki işleri mutad ve sürekli şekilde yapanların gerçek usulde katma değer vergisi mükellefi olacakları, arızi nitelikte yapanların ise katma değer vergisi mükellefi olmayacakları belirtilmiş ve sorumlu sıfatıyla katma değer vergisi beyannamesi verilebilmesi için öngörülen koşullar açıklanmıştır.
Davacı şirkete hizmet ifasında bulunan kişilerin gerçek usulde mükellef olup olmadıkları, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesindeki işleri mutad ve sürekli yapıp yapmadıkları, 94 üncü maddede belirtilen kişi ve kuruluşlar dışındakilere mal teslimi veya hizmet ifasında bulunup bulunmadıkları ve bu kişilerin 19 sayılı Katma Değer Vergisi Genel Tebliğindeki uygulamadan faydalanmak için bağlı oldukları vergi dairelerine yazılı olarak başvurup başvurmadıkları hususlarında davalı vergi dairesi kanalıyla araştırma yaptırılarak elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, sanatçı ve senaristlerin faaliyetlerini mutad ve sürekli olarak ve münhasıran Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlara yaptıklarına ve bu yönde vergi dairesine başvuruda bulunduklarına dair bir tespit bulunmaksızın yapılan tarhiyatta yasal isabet görülmediği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen kararda hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin … günlü, E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 14.5.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı gerekçeler karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle, temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.