Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1998/264 E. 1999/211 K. 16.04.1999 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1998/264 E.  ,  1999/211 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1998/264
Karar No: 1999/211

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: İhracatı teşvik kararlarından yararlanarak ihracat kredisi alan ancak, taahhüt ettiği ihracatı gerçekleştiremeyen kurum adınasalınan banka ve sigorta muameleleri vergisi ile kesilen kaçakçılık cezasına karşı dava açılmıştır.
Davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü veE: …, K: … sayılı kararıyla; tarhiyatın, davacı şirketin ihracatı teşvik belgesine dayanarak aldığı kredi ile ilgili olduğu banka ve sigorta muameleleri vergisinin mükellefinin, krediyi açan banka olduğu, asıl mükellef yerine davacı adına vergi salınması, Vergi Usul Kanununun 118 inci maddesinin 1 inci bendi gereğince vergilendirme hatası olduğundan cezalı tarhiyatta yasal isabet görülmediği gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 7.11.1996 günlü, E:1995/2865, K:1996/4128 sayılı kararıyla; 89/2 sayılı İhracatı Teşvik Tebliğinin belirlemiş olduğu teşvik tedbirleri uyarınca vergiden müstesna tutulduğu için tahsil imkanı kalmayan vergiden, 6183 sayılı Yasaya göre tahsil yetkisi olmayan krediyi veren bankaları sorumlu tutmanın hukuken mümkün olmadığı, mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken aksi yönde verilen kararda hukuki isabet görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü, E: …, K: … sayılı kararıyla; 6802 sayılı Yasanın 28 inci maddesinde banka ve sigorta muameleleri vergisinin mevzuunun belirtildiği, aynı Kanunun 30 uncu maddesinde banka ve sigorta muameleleri vergisini bankaların ve sigorta şirketlerinin ödeyeceğinin belirtildiği, bu durumda, banka ve sigorta muameleleri vergisinin mevzuuna girmeyen işlem nedeniyle verginin mükellefi olmayan davacı şirket adına yapılan tarhiyatta yasaya uygunluk görülmediği gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve 89/2 sayılı Tebliğ uyarınca verilen ihracat taahhütnamelerinde yükümlülerin ihracat esnasında istisna kapsamında olan vergi, resim ve harçları, ihracatın gerçekleşmemesi halinde, istisnanın uygulandığı tarih ile tahsilatın yapıldığı tarih arasında geçen süreye göre hesaplanan cezaları ile birlikte ödeyeceklerini taahhüt ettikleri ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: İhracat Teşvik kararlarından faydalanmak suretiyle ihracat kredisi aldığı halde taahhüt ettiği ihracat yapmadığı inceleme neticesinde tesbit edilen mükellef şirkete tarh ve tebliğ edilen kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muamele vergisi aleyhine açılan dava üzerine; banka ve sigorta muamele vergisi mükellefinin ihracatçı değil ihracat kredisini açan banka olduğu gerekçesiyle dava konusu kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muamele vergisi tarhiyatını terkin eden … Vergi Mahkemesi kararını; dava konusu olayda ihracat taahüdüne uymayarak kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muamele vergisi tarhiyatına sebeb olanın mükellef şirket olduğundan bu kaçakçılık cezalı vergi tarhiyatını da mükellef şirketin ödeyeceği gerekçesiyle bozan Danıştay 7 inci Daire kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden … Vergi Mahkemesi kararı;6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 3297 sayılı Kanunla değişik 28 inci maddesinin “Banka ve sigorta şirketlerinin 10/6/1985 tarihli ve 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na göre yaptıkları işlemler hariç olmak üzere her ne şekilde olursa olsun yapmış oldukları bütün muameleler dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabidir”amir hükmü ile yine aynı kanunun 30 uncu maddesinin “Banka ve sigorta muameleleri vergisini banka ve bankerlerle sigorta şirketleri öder” amir hükmüne uygun bulunmaktadır.
Ancak Danıştay 7 inci Dairesince verilmiş olan bozma kararında belirtildiği gibi 89/2 sayılı İhracatı Teşvik Tebliğinin 2 inci maddesinde ihracatı teşvik tedbirleri sayılmış olup aynı tebliğin 15 inci maddesinde de ihracatın banka ve sigorta muameleleri vergisinden istisna edileceği hükme bağlanmıştır. Aynı şekilde mezkur tebliğin 46 ıncı maddesi ile 47 inci maddesi 4 üncü fıkrasında ihracat taahhütlerinin süresi içinde gerçekleştirilmemesi ve ihracat hesaplarının kapatılmaması halinde uygulanan istisnaların ceza ve faizleri ile birlikte ne şekilde tahsil edileceği hükme bağlanmaktadır. Gayet tabiidir ki burada cezalandırılan ihracat kredisini veren bankalar değil taahhüt ettiği ihracatı yapmayan ihracatçı şirkettir.
Burada banka ve sigorta muameleleri vergisi mükellefi ihracat kredisini veren banka olduğu için ihracat taahhüdünü gerçekleştirmemesi sebebiyle ihracatçı şirketin vergi istisnası kaldırıldığı halde ceza ve faizi ile birlikte verginin bankadan tahsili suretiyle ihracatçı şirketin nasıl cezalandırılacağının sorulmasına yer yoktur. Zira herkes tarafından bilinen açık bir gerçektir ki bankalar her türlü kredi işlerinde verdikleri krediyi geri alırkan kredi aslı ile birlikte faiz, banka ve sigorta muameleleri vergisi, damga vergisi, harç masrafları ve diğer banka masraflarını da tahsil eder.
Bu durumda dava konusu kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muameleleri vergisi mükellefi 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu’nun 3297 sayılı Kanunla değişik 28 inci maddesi birinci bendi amir hükmü ile yine aynı Kanunun 30 uncu maddesi amir hükmüne uygun olduğu ancak bankanın bu kaçakçılık cezalı vergide ihracat taahhüdünü yerine getirmediği için bu cezalı tarhiyata sebeb olan şirkete rücu edeceği cihetle … Vergi Mahkemesi kararı yerinde bulunmaktadır.
Açıklanan sebeblerle hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile Kanunun amir hükmüne uygun bulunan … Vergi Mahkemesi kararının tasdiki gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İhracat teşvik kararlarından faydalanarak ihracat kredisi aldığı halde taahhüt ettiği ihracatı gerçekleştirmediği inceleme ile tesbit edilen davacı adına salınan kaçakçılık cezalı banka ve sigorta muameleleri vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, yükümlü şirketin bir banka şubesi aracılığı ile teşvik belgesi kapsamında ihracat kredisi kullandığı ve teşvik tedbirleri sebebiyle tanınan vergi, resim ve harç istisnası nedeniyle banka ve sigorta muameleleri vergisinin tahsil edilmediği, daha sonra taahhüt hesabının kapatılması sırasında düzenlenen vergi inceleme raporu ile ihracatın gerçekleştirilemediğinin tespiti üzerine teşviklerin geri alınması yoluna gidildiği ve ihracatçı firmadan banka ve sigorta muameleleri vergisinin ihbarname ile istendiği anlaşılmaktadır.
89/2 sayılı İhracatı Teşvik Tebliğinin 2 nci maddesinde, ihracatı teşvik tedbirleri sayılmış, 15 inci maddesinde ise ihracatın banka sigorta muameleleri vergisinden istisna edileceği belirtilmiştir.
Aynı Tebliğin 46 ncı maddesinde ihracat taahhüdünün kapatılma şekli ve uygulanacak prosedür gösterilmiş ve taahhüdün eksik yerine getirilmesi ve hiç gerçekleştirilmemesi halinde müeyyide uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Uygulanacak müeyyideler ise Tebliğin 47 nci maddesinde açıklanmış ve Tebliğin 15 inci maddesinde tanınan istisnaların, gerçekleştirilmeyen ihracata tekabül eden oranda istisnanın uygulandığı tarih ile tahsilatın yapıldığı tarih arasındaki gecikme faizi de dikkate alınarak 6183 sayılı Kanuna göre tahsil edileceği belirtilmiştir.
İhracatçı firmalar da Tebliğde öngörülen şekilde verdikleri ihracat taahhütnamelerinde teşvik tedbirleri nedeniyle ihracatın gerçekleştirilmesi koşuluyla tahsil edilmeyen vergi, resim ve harcı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu tarih ile tahsilatın yapıldığı tarih arasında geçen süreye göre hesaplanacak cezaları ile birlikte ödeyeceklerini kabul ve taahhüt etmişlerdir.
Tebliğde yer alan tüm ödemelerin ihracatçıdan tahsil edileceği yolundaki düzenleme karşısında, istisna edildiği için peşinen tahsil edilememiş bulunan verginin ödenmesinden 6183 sayılı Yasaya göre tahsil yetkisi olmayan krediyi veren bankaları sorumlu tutmak mümkün olmadığından uyuşmazlık konusu verginin ihracatçı firmadan tahsili yoluna gidilmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulüne, tarhiyatın kaldırılması yolunda verilen … Vergi Mahkemesinin, … günlü, E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 16.4.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler, bozulması istenen mahkeme kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında yerinde ve ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte değildir.
Bu nedenle, istemin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.