Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1998/139 E. 1999/153 K. 12.03.1999 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1998/139 E.  ,  1999/153 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1998/139
Karar No: 1999/153

Temyiz Eden: Maliye Bakanlığı
Karşı Taraf: … Anonim Şirketi

İstemin Özeti: Dava; 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci ve 9 uncu bölümünün iptali istemiyle açılmıştır.
Davayı inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, 20.3.1997 günlü, E:1997/771, K:1997/3795 sayılı kararıyla; 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümünde, finansman giderlerinin yanısıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese ederek netleştirmelerinin mümkün olmadığı, finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edilmesi gerektiğinin kabul edildiği, finansman geliri sağlamayı ana faaliyet konusu edinmemiş bir firma bakımından bu firmadaki repo, vade farkı, kur farkı, faiz gibi finansman nitelikli gelirlerin gerçekte bir gelir unsuru olmaktan çok mevcut finansman giderlerinin yükünü azaltan faktörler olduğu, firmanın gerçek finansman giderini tespit edebilmek için finansman giderlerinden bu giderin etkisini azaltan finansman gelirlerinin indirilmesi gerektiği, aksi yöndeki düzenlemenin hukuka uygun görülmediği, Tebliğin 9 uncu bölümünün 2 nci paragrafının Kanuna aykırı olmadığı gerekçesiyle 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümündeki finansman giderlerinin netleştirilmesini engelleyen düzenlemenin iptaline, davanın 9 uncu bölüme ilişkin kısmının reddine karar vermiştir.
Karar, Maliye Bakanlığı tarafından temyiz edilmiş, Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin 8 inci bendinde giderler ve maliyet unsurlarının kısıtlamaya konu yapılmasına karşın finansman gelir ve giderler arasında netleştirme yapılmasına ilişkin bir kurala yer verilmediği, Genel Tebliğde yer alan düzenlemelerin yasaya uygun olduğu ileri sürülerek kararın, 55 sayılı Genel Tebliğin 8 inci bölümünün iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar Danıştay Dördüncü Dairesinin E:1997/771, K:1997/3795 sayılı kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte görülmediğinden temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp Danıştay Dördüncü Dairesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğine karşı açılan davayı kısmen kabul eden Danıştay Dördüncü Daire kararının; finansman gideri yanında finansman gelirinin de bulunması durumunu düzenleyen 8 inci bölümün iptali yolundaki hüküm fıkrası temyiz edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesine 4008 sayılı Kanunla eklenen 8 inci bentte, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerlemeye tabi tutanların, işletmede kullandıkları yabancı kaynaklara ilişkin faiz, komisyon, vade farkı, kar payı, kur farkı ve benzeri adlar altında yaptıkları giderler ve maliyet unsurları toplamına,
maddede öngörülen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunacak kısmının % 25’inin gider olarak kabul edilmeyeceği, indirim oranının Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre o yıl için tespit edilmiş olan yeniden değerleme oranının, ilgili kuruluşlardan alınan bilgilere göre Maliye Bakanlığınca o yıl için hesaplanan ortalama ticari kredi faiz oranına bölünmesi suretiyle bulunacağı, bendin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığının yetkili olduğu, Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin 13 üncü bendinde ise bankalar, sigorta şirketleri ve finans kurumları dışında kalan kurumların da Gelir Vergisi Kanununun söz konusu bendindeki esaslar çerçevesinde hesapladıkları giderleri kurum kazancından indiremeyecekleri kurala bağlanmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesinin 8 inci bendinin verdiği yetkiye dayanarak söz konusu kuralın uygulanması ile ilgili olarak düzenlenen 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümünde; finansman giderlerinin yanısıra finansman geliri de elde etmiş olan mükelleflerin gider kısıtlaması uygulamasında söz konusu gelir ve giderlerini birbiri ile mukayese etmek suretiyle netleştirmelerinin mümkün olmadığı, finansman giderleri toplamının gider kısıtlamasına konu edilmesi öngörülmüştür.
Gelir Vergisi Kanununun 41 inci maddesine 4008 sayılı Yasayla eklenen 8 inci bentte indirim oranının uygulanma amacının; nominal faiz tutarının enflasyon ve reel faize ilişkin kısmını belirlemek, ayrıştırmak olduğu, 4008 sayılı Yasanın gerekçesinden anlaşılmaktadır. Gider kısıtlaması uygulaması; işletme faaliyetlerinin yabancı kaynakla finanse edildiği durumlarda, bu finansman nedeniyle ödenen nominal faiz tutarının tümüyle ticari kazançtan indirilmesi halinde dönem sonu stoklarını son giren ilk çıkar yöntemine göre değerleyen veya amortismana tabi iktisadi kıymetlerini yeniden değerleyen mükellefler yönünden ticari kazancın ve vergi matrahının haksız yere aşındırıldığı görüşüyle getirilmiş ve faiz, vade farkı, kur farkı gibi giderler toplamına maddede öngörülen indirim oranının uygulanması suretiyle bulunan kısmının % 25’inin gider yazılmaması yoluyla gerçek kazanç vergilendirilmek istenmiştir.
Para ve menkul kıymetlerden elde edilen faiz, repo geliri gibi gelirlerin işletmeler için hasılat niteliği taşıdığı da dikkate alındığında finansman gideri tutarının finansman gelirleriyle mukayese edilerek netleştirilmeleri, 41 inci maddenin 8 inci bendiyle getirilen düzenlemeye aykırı görüldüğünden, 55 sayılı Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 8 inci bölümünde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne Danıştay Dördüncü Dairesinin 27.10.1997 günlü, E:1997/771, K:1997/3795 sayılı kararının 55 sayılı Tebliğin 8 inci bölümünün iptaline ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 12.3.1999 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Temyiz konusu Danıştay Dördüncü Dairesi kararının dayandığı gerekçeler karşısında temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiği görüşü ile karara katılmıyoruz.