Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/58 E. 1998/271 K. 23.10.1998 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1997/58 E.  ,  1998/271 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/58
Karar No: 1998/271

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: …

İstemin Özeti: 15.11.1977 tarihli noter satış sözleşmesiyle satılmasına rağmen trafikte yükümlü adına tescilli olan ve yükümlünün başvurusu üzerine trafik sicil kaydı 17.8.1989 tarihinde … Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğünce silinen taşıtın vergi ilişiğinin kesilmesi ve 1985-1989 yıllarına ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin ödenmesi halinde mükellefiyet kaydının silinebileceği yolundaki işlemin iptali istenerek dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesi … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun “mükellefiyetin sona ermesi” başlıklı 8 inci maddesi uyarınca davacının mükellefiyetinin, satış tarihi olan 15.11.1977 tarihini izleyen 1978 yılı başında sona erdiği, mükellefiyetinin devam ettiği yolundaki işlemin hukuka uygun bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar vermiştir.
Karara karşı vergi dairesi müdürlüğünce yapılan temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi, 11.12.1995 günlü, E:1993/3358, K:1995/5117 sayılı kararıyla; 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 3 ve 8 inci maddeleri uyarınca motorlu taşıtlar vergisi yükümlüsünün, ilgili kuruluşta adına kayıt ve tescil yapılmış gerçek yada tüzel kişi olduğu, yükümlülüğün kayıt ve tescil ile başladığı ve ancak ilgili kuruluştaki kaydın silinmesi ile sona erdiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3176 sayılı Kanunla değişik 20 nci maddesi ile bu hükmün gerekçesinde belli süre içinde kendi adına tescil belgesi almak zorunluluğunun amacının, motorlu aracı satan veya devreden kişilerin mali ve hukuki sorumlulukları yönünden mağduriyetlerini önlemek için bu araçları satan yada devralan kişileri kısa süre içinde kendi adlarına kayıt ve tescil ettirmeye zorlamak olduğunun belirtildiği, noter sözleşmesi ile satılmasına rağmen trafikte yükümlü adına kayıt ve tescilli olan taşıtla ilgili satış keyfiyetinin noterce ilgili kuruluşa bildirilmiş bulunması da bu kayıt ve tescil işlemini ortadan kaldırmaya yeterli bir neden sayılamayacağından, vergi dairesince söz konusu taşıtın ihtilaflı dönemler motorlu taşıtlar vergisinin yükümlüden istenmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; 197 sayılı Yasanın 8 inci maddesinden motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin ilgili kuruluştaki kaydın silinmesi ile sona ereceği sonucuna varılmakta ise de; taşıtı satan kişinin kaydının silinmesi için ilgili kuruluş olan … Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğüne yaptığı başvuruya rağmen kaydın silinmemesi karşısında motorlu taşıtlar vergisi mükellefiyetinin aracı satan kişi üzerinde devam ettirildiği, araç üzerinde hiçbir tasarruf yetkisi bulunmayan davacıdan motorlu taşıtlar vergisi istemesinin yasanın genel amacıyla bağdaşmadığı, olayda Karayolları Trafik Kanununun 20 nci maddesi uyarınca tescil işleminin tüm unsurları noterce tamamlandığına, tescil kuruluşunun tescil belgesini değiştirme ve sicile işlemekten imtina etmek gibi bir yetkisi bulunmadığına göre olayın gerçek mahiyetinin esas alınması gerektiğinden bahisle işlemin iptali yönündeki ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğünce temyiz edilmiş, noterlerce yapılan satışın, yine noterlerce tescil kuruluşuna bildirilmesiyle tescil işleminin tamamlanmakta olduğu, yükümlünün tescil kuruluşunun istediği belgeleri ibraz etmediği, vergi yasalarının öngördüğü açık hükümlere karşın Karayolları Trafik Kanununun noterler ve araç alıp satanlar hakkındaki düzenlemelerine dayanılarak vergi yükümlülüğünün kaldırılmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek, kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar direnme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ın Düşüncesi: Mükellefin … Noterliğince tanzim edilen 15.11.1977 tarihli satış sözleşmesi ile sattığı otomobili için 1986, 1987, 1988, 1989 yıllarına ait tarh ve tebliğ edilen motorlu taşıtlar vergisinin düzeltme yolu ile kaldırılması ve adına mevcut tescilin kaldırılması talebini red eden idare işlemi aleyhine açılan dava üzerine; … Noterliğince tanzim edilen 15.11.1977 tarihli satışı … Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğünün 17.8.1989 tarihli ve … sayılı yazısı ile bildirerek kayıtların buna göre düzeltilmesini ve satış tarihi itibaniyle işlem yapılmasını resmen tebliğ ettiğ bu sebeble 1978 yılı başında mükellefiyeti sona eren davacıdan bu tarihten itibaren vergi mükellefiyeti bulunmadığından satış tarihinden itibaren vergi istenemiyeceği gerekçesi ile düzeltme talebini red eden idare işlemini iptal eden … Vergi Mahkemesi kararını bozan Danıştay 7 inci Dairesi kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden … Vergi Mahkemesi kararı kanuna uygun olarak noterden yapılan otomobil satışının yetkili resmi merci olan … Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğünce mevcut tescilin bu şekil düzeltilmesi resmen bildirilmiş olmasına rağmen idarenin tamamen kendi kusur ve ihmali sebebiyle mevcut tescili kendisine resmen bildirildiği şekilde düzeltmememesinin sonuçlarından mükellefin sorumlu tutulmasına imkan bulunmadığı cihetle 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Kanunu’nun 1 inci, 3 üncü ve 8 inci maddeleri hükümleri ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 20 inci maddesi 2 inci fıkrası d ve e bentleri hükümlerine uygun bulunduğundan hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile Ankara 2 inci Vergi Mahkemesi kararının tasdiki gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Maliki bulunduğu taşıtı 6085 sayılı Trafik Kanununun yürürlükte olduğu 15.11.1977 gününde noterde düzenlenen satış senediyle satan ve alıcısına teslim eden ancak, bir rastlantı sonucu trafik ve vergi kayıtlarının kendi adına sürdüğünü öğrenen davacının, 17.8.1989 tarihli başvurusu üzerine trafik kaydı silinmişse de motorlu taşıtlar vergisi yönünden mükellefiyetinin silinebilmesi için vergi ilişiğinin kesilmesi, 1985-1989 dönemlerine ilişkin motorlu taşıtlar vergisinin ödenmesi ve trafik şube müdürlüğünden tescil belgesi getirilmesi gerektiği yolundaki olumsuz işlemi iptal eden vergi mahkemesi ısrar kararı, vergi idaresi tarafından temyiz edilmiştir.
Karayolları Trafik Kanununa, 28.4.1989 tarihinde yürürlüğe giren 3538 sayılı Yasayla eklenen Geçici 2 nci maddede; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce satışı yapılmış olan araçların trafikte ve vergi kaydında maliki olarak görünen eski sahiplerinin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde noterlikçe düzenlenen satış belgesi ile trafik bürosuna başvurduklarında yeni maliki adına, beraber başvurusu veya muvafakatı aranmaksızın trafik kaydı ve trafiğin duyurusu ile de vergi kaydının devir edileceği, satışlar zincirleme devam etmişse bu işlemlerin de aynen zincirleme devam edeceği kurala bağlanmıştır.
Bu kural, 8.7.1989 günlü ve 20219 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelikle, Karayolları Trafik Yönetmeliğine eklenen Geçici 17 nci maddede aynen yer almış ve yapılacak işlemler sırayla belirlenmiştir. Eski malikten istenen, noter satış senedini eklediği bir dilekçe ile aracın tescilli olduğu il trafik kuruluşuna müracaat etmesidir. Bu başvuru üzerine tescil kuruluşunca aracın kaydı, satıcı üzerinden silinip alıcı adına tescil yapılacak, tescil değişikliğine ilişkin işlem, bir yazı ile vergi dairesine bildirilecektir.
Olayda da yükümlü, 17.8.1989 günlü dilekçesiyle aracını 15.11.1997 gününde sattığına ilişkin noter satış senedini de ekleyerek, … Emniyet Müdürlüğü Trafik Şube Müdürlüğüne başvurmuş ve aracın trafik kaydının ve vergi kaydının silinmesini istemiştir. Bu başvuru üzerine trafik kaydı silinmişse de vergi kaydının silinebilmesi için başvuru tarihinden geriye doğru son beş yıla ait motorlu taşıtlar vergisinin ödenmesi istenmiştir.
Araçlarını satarak teslim eden eski maliklerin hukuki ve mali yönden zarar görmelerini önlemek amacını taşıyan Karayolları Trafik Kanununun Geçici 2 nci maddesinde başka bir koşul öngörülmeksizin, satış sözleşmesinin düzenlendiği tarih itibarıyla eski malikin 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanunundan doğan vergi mükellefiyetine son verilmesi kurala bağlanmışken, kaydın silinmesi için 1985-1989 dönemlerine ait vergilerin ödenmesi, aksi halde başvuru gereğinin yerine getirilemeyeceği yolundaki olumsuz işlem hukuka aykırı düştüğünden, tarhiyatın kaldırılmasına ilişkin ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin reddine, 23.10.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa 3538 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci maddede, müracaat halinde kayıt silme ve devir işlemlerinin geçmişe yürür şekilde, satış işleminin yapıldığı tarihe kadar götürüleceğine dair herhangi bir açıklık bulunmadığından; aksi yolda verilen direnme kararının bozulması gerektiği oyu ile karara karşıyız.

XX – K A R Ş I O Y
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında istemin kabulünü gerektirecek nitelikte bulunmadığı ve temyiz isteminin aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca reddi gerektiği görüşüyle kararın gerekçesine katılmıyoruz.