Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/430 E. 1999/31 K. 08.01.1999 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1997/430 E.  ,  1999/31 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/430
Karar No: 1999/31

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Belediye Başkanlığı
Vekili: …

İstemin Özeti: Davacı belediye başkanlığının Nisan 1994 döneminden sonraki çeşitli dönemlere ilişkin vergi borçlarının tahsili amacıyla kamu idarelerindeki su gelirleri üzerine haciz uygulanmıştır.
Hacze karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla haciz işleminin iptaline karar vermiştir.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 13.12.1995 günlü ve E:1995/2767, K:1995/4204 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değişik 70 inci maddesinde, haczedilemeyecek mallara yer verildiği, anılan maddedeki değişiklik üzerine vergi idaresince davacı belediye başkanlığının Nisan 1994 ve sonraki dönemlere ait vergi borçlarının tahsili amacıyla su gelirleri üzerine haciz konulduğu, Yasadaki değişikliğin 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında, mahkemece olayın, 6183 sayılı Yasanın değişik 70 inci maddesi yönünden de değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, sadece Belediye Kanunu yönünden değerlendirilerek hüküm tesisinde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; 1580 sayılı Belediye Kanununun 19 uncu maddesinin 7 nci bendi uyarınca, belediye emval ve eşyası üzerine haciz konulması için bu emval ve eşyanın kamu hizmetine tahsis edilmesi ve gelir getirici nitelikte olmaması gerektiği, Yasanın 19 uncu maddesinin 4/A bendi uyarınca da, belediyelerin su tesisatı kurmaları ve işletmeleri ve isterlerse bu konuda başkalarına imtiyaz verebilmelerinin belediyelerin hakkı olduğu, yasa yapıcının bunu bir hak olarak nitelemesine rağmen su tesisatı kurmanın ve işletmenin aynı zamanda belediyelerin belde halkına sunmak zorunda oldukları bir kamu hizmeti olduğu, bu durumda, belediyelerin kanunun kendilerine yüklediği su tesisatı kurmak ve işletme görevini yerine getirirken su bedeli olarak tahsil ettikleri gelirleri kar amacı güderek elde ettikleri gelir gibi düşünmenin mümkün olmadığı, su bedellerinin hizmetten yararlananların bunun maliyetine katlanmaları düşüncesinden kaynaklanması ve bunun yanısıra hizmetin finansmanı için tahsis edilen gelir olması nedeniyle bu bedellerin ayrıca kamu hizmetine tahsisi yönünde karar alınmasına gerek bulunmadığı, kanunen yapılması zorunlu olan bir faaliyeti yürütmekle görevli olan belediyelerin ihtiyaç duydukları mali kaynaklardan yararlanmalarının kısıtlanmasının, hizmetin gereği gibi yerine getirilmesini engelleyeceği, 6183 sayılı Yasanın 3986 sayılı Yasayla değişik 70 inci maddesinin 1 inci bendinde, yerel yönetimlerin malları hariç olmak üzere özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceğinin hükme bağlandığı, her ne kadar 6183 sayılı Yasanın değişik 70 inci maddesinde yerel yönetimlerin mallarının haczedilebileceği belirtilmiş ise de, 1580 sayılı Yasanın 19 uncu maddesinin 7 nci bendinde, belediye vergi ve resimleri ile emvalinin kamu hizmetine tahsisi halinde haczedilemeyeceğinin özel olarak belirtildiği, özel hukuk kuralı genel hukuk kuralına nazaran öncelik taşıyacağından, 1580 sayılı Yasanın öncelikle uygulanması gerektiği, bu nedenle, uygulanan haciz işleminde isabet bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptali yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi idaresince temyiz edilmiş ve 6183 sayılı Yasada yapılan değişiklikten sonra, yerel yönetimlere ait mallar için de haciz uygulanabileceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Davacı belediyenin kesinleşen vergi borcunun tahsili amacıyla bazı kamu idarelerinden olan alacaklarına haciz uygulanmıştır.
Mali idare, kamu alacağının tahsilinde 6183 sayılı Yasayı uygulayacaktır. Olayda sözü edilen yasa uygulanmıştır. Yasanın 70 inci maddesinde 7.5.1994 tarihinde yapılan değişiklikle, mahalli idarelerin malları haczedilemeyecek mallar kapsamından çıkarıldığından haciz işleminin iptali yolundaki mahkeme ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’ün Düşüncesi: Belediye Başkanlığının vergi borçları nedeniyle Belediye Sular İdaresinin üçüncü şahıslardan alacağı su bedellerine uygulanan haciz işlemini iptal eden Vergi Mahkemesi kararının Danıştay 3.Dairesince bozulması üzerine ilk kararında ısrar eden Vergi Mahkemesi kararı temyiz edilmektedir.
6183 sayılı Yasanın 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değişik 70.maddesinin 1.bendinde 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi iktisadi Devlet teşekkülleri, Kamu İktisadi Kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere Devlet malları ile hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda anılan Yasa hükmünde mahalli idarelerin malları hariç tutularak malları haczedilemez olanlar belirlenmiştir. Bu durumda Belediye Sular İdaresinin 3 şahıslardan alacağı olan su bedellerinin haczi mümkün olup, haciz işlemini iptal eden Vergi Mahkemesinin ısrar kararında yasaya uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kesinleşen vergi borçlarının tahsili amacıyla, davacı belediye başkanlığının bazı kamu idarelerinden olan su bedeli alacaklarına uygulanan hacze karşı açılan davanın kabulü ile işlemin iptali yolundaki kararı Danıştay Üçüncü Dairesince bozulan … Vergi Mahkemesinin bozma kararına uymayarak verdiği direnme kararı temyiz edilmiştir.
Kamu alacaklarının tahsilinde izlenecek usul ve esasları düzenleyen 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun 70 inci maddesinin 1 inci bendi 7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Yasanın 16 ncı maddesiyle değiştirilmiş ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere, Devlet malları ile özel kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği kurala bağlanmıştır.
Yasada yapılan bu değişiklikle mahalli idarelerin malları haczi caiz olmayan mallar kapsamından çıkarılmış olduğundan, 1580 sayılı Belediye Kanununun belediyelerin görev ve yetkilerini düzenleyen 19 uncu maddesinin yorumuna dayanılarak; belediye çalışanlarının ücretlerinden kesilerek beyan edilen ve vadesinde ödenmeyen gelir (stopaj) vergileri ile damga vergilerinin tahsili amacıyla yapıldığı anlaşılan haczin kaldırılması yolunda verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararının bozulmasına, bozma kararı üzerine yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm tesisine gerek bulunmadığına, 8.1.1999 gününde oybirliği ile karar verildi.