Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/339 E. 1998/363 K. 20.11.1998 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1997/339 E.  ,  1998/363 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/339
Karar No: 1998/363

Temyiz Eden: …
Karşı Tara: …Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Adi ortaklık şeklinde işletilen otobüsteki hissesini 3.5.1993 tarihinde kiraya veren yükümlü adına resen kaçakçılık cezalı net aktif vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; söz konusu hissenin işletmeden çekilmeyip kiraya verildiği, bu durumda ticari faaliyeti devam eden davacının net aktif vergisi beyannamesi vermemesi nedeniyle adına resen net aktif vergisi salınmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, doğan vergi kaybı nedeniyle kaçakçılık cezası yerine kusur cezası kesilmesi gerektiği gerekçesiyle tarhiyatı kusur cezalı olarak değişiklikle onamıştır.
Yükümlünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 7.3.1997 günlü ve E:1996/281, K:1997/842 sayılı kararıyla; 3986 sayılı Yasanın 6 ncı maddesinde, bilanço esasına tabi olan mükelleflerin bilançolarının aktifinde, diğer mükelleflerin de envanterlerinde yer alan varlıkların net aktif vergisinin konusunu oluşturduğu, 1 seri nolu Net Aktif Vergisi Genel Tebliği’nin “yeni işe başlama ve işi bırakma” hallerini düzenleyen 2 nci maddesinde, Yasanın yürürlüğe girdiği 7.5.1994 tarihinden önce işi bırakan gelir vergisi mükellefleri ile bu tarihten önce tasfiyesi sona eren veya iflasının kapanmasına karar verilen kurumlar vergisi mükelleflerinin net aktif vergisi ödemeyeceklerinin belirtildiği, olayda, otobüs üzerindeki hissesini 3.5.1993 tarihinde kiraya verdiği çekişmesiz olan davacının, ticari faaliyetinin bu tarihte sona erdiğinin kabulü gerektiği, bu durumda ticari faaliyetini sözü edilen yasanın yürürlük tarihinden önce bırakan ve gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olarak defter tutma mecburiyeti bulunmayan davacının net aktif vergisi mükellefi olmayacağı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinin ikinci fıkrasında yazılı mal ve haklar ticari veya zirai bir işletmeye dahil olduğu takdirde bunların iratlarının ticari veya zirai kazanç kabul edileceğinin kurala bağlandığı, ortaklıktaki payın elden çıkarılmasının söz konusu olmadığı, Bakanlığın görüşü doğrultusunda 3.5.1993’den itibaren yeniden gerçek usulde mükellefiyet tesis edilerek davacıya 21.11.1994 tarihinde bildirilmesine rağmen bu işlemin dava konusu edilmediği ve net aktif vergisi yükümlüsü olduğu gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Direnme kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiş, elde edilen kira gelirinin gayrımenkul sermaye iradı olduğu ve bunun üzerinden net aktif vergisi salınamayacağı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Danıştay Tetkik Hakimi …’in Düşüncesi: Otobüs işletmesindeki hissesini 3.5.1993 tarihinde diğer ortaklardan birine belli bir bedel karşılığı kiraya veren ve Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesi gereğince gayrimenkul sermaye iradı elde eden davacının, net aktif vergisi kanunu yürürlüğe girmeden önce ticari faaliyeti sona erdiğinden net aktif vergisinin yükümlüsü olmadığı, ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Esas kararda belirtilen savcılık düşüncesine göre, 2577 sayılı Kanunun 49/4.maddesi uyarınca temyiz isteminin reddi ile mahkemenin ısrar kararının bozulmasına karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki
belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Adi ortaklık şeklinde işletilen otobüsteki hissesini ortaklardan birine 3.5.1993 tarihinde kiraya veren yükümlü adına resen salınan kaçakçılık cezalı net aktif vergisinin; cezanın kusura çevirilmesi suretiyle değiştirilmesi yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı yükümlü tarafından temyiz edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu açıklanmış, 70 inci maddesinde ise hangi mal ve hakları kiraya verilmesinden elde edilen iratların gayrımenkul sermaye iradı olduğu sayılırken maddenin 3239 sayılı kanunla değişik 8 inci bendinde, motorlu nakil ve cer vasıtaları, her türlü motorlu araç, makina ve tesisat ile bunların eklentilerine de yer verilmiş ancak, bu mal ve hakların ticari veya zirai bir işletmeye dahil bulunması halinde bunların gelirlerinin ticari veya zirai kazancın tesbitine ilişkin hükümlere göre hesaplanacağı belirtilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesinde işi bırakma, “vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi” şeklinde tanımlanmıştır.
7.5.1994 tarihinde yürürlüğe giren 3986 sayılı Ekonomik Denge İçin Yeni Vergiler İhdası Hakkında Kanunun 6 ncı maddesinde, bilanço esasına tabi olan mükelleflerin bilançolarının aktifinde, diğer mükelleflerin de envanterlerinde yer alan varlıkların net aktif vergisinin matrahını oluşturduğu belirtilmiş ve bu verginin net aktif değerler üzerinden % 1,5 oranında alınacağı öngörülmüştür.
1 Seri Nolu Net Aktif Vergisi Genel Tebliğinin, “Yeni İşe Başlama ve İşi Bırakma” hallerini düzenleyen 2 nci maddesinde, bu kanunun yürürlüğe girdiği 7.5.1994 tarihinden önce işi bırakan gelir vergisi mükellefleri ile bu tarihten önce tasfiyesi sona eren veya iflasının kapanmasına karar verilen kurumlar vergisi mükelleflerinin net aktif vergisi ödemeyecekleri belirtilmiştir.
Olayda, nakliyecilik yapılan otobüs üzerindeki hissesini 3.5.1993 tarihinde ortağı bulunduğu adi ortaklığın paydaşlarından birine kiraya vererek ticari işini bırakan başka bir ticari faaliyeti ve gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olarak defter tutmak mecburiyeti de bulunmayan davacının ticari işletme ile ilgisi olduğu söylenemeyeceğinden, Vergi Usul Kanununun 161 inci maddesi hükmü uyarınca işi bıraktığının kabulü gerekmektedir.
Net Aktif Vergisi Kanununun yürürlüğe girdiği 7.5.1994 tarihinden önce işi bırakan davacı net aktif vergisinin yükümlüsü olmadığı halde, mahkemece, otobüsteki hissesinin kiraya verildiği ancak ticari faaliyetin halen devam ettiğinden bahisle verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Bu nedenle temyiz isteminin kabulüne, … Vergi Mahkemesinin, … günlü ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 20.11.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.