Danıştay Kararı Vergi Dava Daireleri Kurulu 1997/338 E. 1998/43 K. 13.02.1998 T.

Vergi Dava Daireleri Kurulu         1997/338 E.  ,  1998/43 K.
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 1997/338
Karar No: 1998/43

Temyiz Eden: … Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: … Limited Şirketi
Vekili: …

İstemin Özeti: Diğer tarım ürünleri yanında canlı hayvan, et ve et ürünleri alım-satımı ve ihracatı ile uğraşan ve 1993 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen rapor ile üreticiden satın aldığı canlı hayvanlar için müstahsil makbuzu düzenlemeyerek, bu alımlarını içeriği yönünden yanıltıcı faturalarla belgelendirdiği tespit edildiğinden bahisle davacı adına 1993 Ağustos dönemi için kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisi salınmıştır.
Tarhiyata karşı açılan davayı inceleyen … Vergi Mahkemesi, … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; vergisi uyuşmazlık konusu canlı hayvanların çiftçilerden satın alındığına ilişkin kesin ve hukuken geçerli bir tespit bulunmadığı, Maliye Bakanlığınca yayımlanan 164 sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, borsada işlem gören tarımsal ürünlerin tescil ettirilerek çiftçi dışındaki kişi ve kuruluşlardan satın alınması halinde satın alanların vergi kesintisinden zincirleme sorumlulukları bulunmadığı, bu gibi durumlarda borsaların, borsa yöneticilerinin ve tarımsal ürünü borsaya getirenlerin müteselsilen sorumlu olduklarının belirtildiği, davacı şirketçe, borsada tescil edilerek işlem gören tarımsal ürünlerin çiftçi dışındaki kişi ve şirketlerden satın alındığı anlaşıldığından, bu ürünlere ait gelir (stopaj) vergisinin tevkifi ve yatırılmasında sorumluluğu bulunmayan davacı adına yapılan tarhiyatta yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi, 14.2.1996 günlü ve E:1995/389, K:1996/478 sayılı kararıyla; davacı şirketin 1993 Ağustos döneminde canlı hayvan satın almış göründüğü … Limited Şirketinin defter ve belgelerinin, şirket ortağı …’yadairede tebliğ edilen yazı ile istenmesine rağmen kanuni süre içinde ibraz edilmediği, aynı istemi içeren ikinci yazının memur eliyle anılan kurumun bilinen adresine tebliğ edilmek istendiği, bilinen adresinde 31.12.1991 tarihinden itibaren bulunmadığının saptandığı, bankalarda herhangi bir hesabı bulunmadığı, gayrimenkul ve taşıt sahibi olmadığının araştırmalar sonucu tespit edildiği, kuruluşundan bu yana, yaklaşık … trilyon lira hasılat yapan firmanın herhangi bir kredi kullanmadığı, … milyon lira sermaye ile bu ciroya ulaşılamayacağı, bu durumda davacının, müstahsilden aldığı zirai ürünler için müstahsil makbuzu düzenlemeyerek gerçeği yansıtmayan faturaları kayıtlarına intikal ettirdiği sonucuna varıldığından ve müstahsillerden alındığı anlaşılan zirai ürünlerin borsaya tescilinin, ürünleri satın alan kişilerin vergi tevkifatını ortadan kaldırmayacağı gerekçesiyle, tarhiyatın kaldırılması yolundaki mahkeme kararını bozmuştur.
Bozma kararına uymayan … Vergi Mahkemesi … günlü ve E: …, K: … sayılı kararıyla; inceleme raporu, eki tutanaklar ile diğer belgelerin incelenmesinden, ihtilaflı dönemde yükümlüye fatura düzenleyen … Limited Şirketi ile ilgili araştırmalarda, adı geçen şirketin yıllardan beri canlı hayvan ticaretiyle uğraştığı, 2500 koyun kapasiteli ahır bulunduğunun tespit edildiği, halen faaliyetini …’da yürüttüğü, faturaların, tüccardan yapılan alımlara ilişkin olduğunun anlaşıldığı, adı geçen firmanın … Limited Şirketi ünvanlı bir başka firma için kestiği faturaların gerçeği yansıtmadığı kabul edilerek … Limited Şirketi adına yapılan tarhiyata karşı açılan davada, Danıştay Üçüncü Dairesinin 19.3.1997 günlü ve E:1996/4082, K:1997/1047 sayılı kararı ile … şirketinin düzenlediği faturanın içeriklerinin doğru olduğunun kabul edildiği gerekçesiyle tarhiyatın kaldırılması yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş ve inceleme raporundaki tespitler yinelenerek tarhiyatın onanması gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: İsteminin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi …’ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı …’in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49 uncu maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen ısrar kararının dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.
Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Müstahsilden yaptığı canlı hayvan alımları sırasında düzenlemesi gereken
müstahsil makbuzu yerine, bu alımların tüccardan yapıldığını göstermek amacıyla gerçeğe aykırı faturalar kullandığı görüşüyle yükümlü şirket adına salınan kaçakçılık cezalı gelir (stopaj) vergisini kaldıran vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 235 inci maddesinde, müstahsil makbuzunun kimler tarafından düzenleneceği hükme bağlanmış, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun “Vergi Tevkifatı” başlıklı 94 üncü maddesinde de, kimlerin hangi ödemelerden vergi tevkifatı yapması gerektiği belirtilerek, maddenin 11 inci fıkrasında, çiftçilerden satın alınan zirai mahsuller ve hizmetler için yapılan ödemelerin de tevkifata konu olması kabul edilmiştir.
Bu düzenlemelere göre bedelinden tevkifat yapılacak zirai ürünün çiftçiden satın alınması gerekmektedir.
Dosyada bulunan inceleme raporu ve eki tutanaklardan, … Limited şirketinin, çok uzun yıllardan beri canlı hayvan ticareti ile uğraştığı, ticari faaliyetini halen …’da yürüttüğü, bu uğraşı için gerekli donanıma sahip olduğu, emtia alımlarını tüccardan yaptığı anlaşılmıştır.
Vergi idaresince, … Limited Şirketinin düzenlediği faturaların, canlı hayvan satışını ifade etmediği yönünde herhangi bir tespit yapılmamıştır.
Tüccardan yapılan canlı hayvan alımı nedeniyle vergi kesintisi yapılması gerekmediği ve davacının, söz konusu canlı hayvanları satın almadığı veya müstahsilden satın aldığı yolunda herhangi bir somut veri bulunmadığından, tarhiyatın kaldırılması yolundaki ısrar kararında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
Bu nedenlerle temyiz isteminin reddine, esas kaydına alınmasından sonra dosyaya sunulan iki klasör evrakın, isteği halinde yükümlü vekiline iadesine, 13.2.1998 gününde oyçokluğu ile karar verildi.

X – K A R Ş I O Y
Israr kararının, Danıştay Üçüncü Dairesinin 14.2.1996 günlü ve K:1996/478 sayılı kararında yer alan bozma esasları doğrultusunda bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan karara katılmıyoruz.